Spor dediğin mevzu biraz da kültür meselesi. Hani ata sporu denince cirit, güreş gibi sporların harta gelmesi gibi. Malum, Orta Asya topraklarından kalkıp at üzerinde oradan oraya koşturan atalardan ciritin miras kalması pek normal. Peki, ya bizim çekik gözlü atalar doğuya yönelip de Bering üzerinden Alaska’ya yönelmiş olsaydı – Aman diyeyim, “Zaten gidenler oldu, Meluncanlar var, Kızılderililer Türk’tür” muhabbetinden sakınalım – ata sporumuz ne olurdu?
Alaska koşullarında göçebe bir kültürün bu durumda tek şansı köpek kızağı yarışı olarak görünüyor. Gerçi alternatifler için bkz: Yeti Olympics.
Avrupa’da bir köpek kızağı turu
Küresel ısınma karşısında yok olmaya yüz tutmuş bir spor olan köpek kızağı yarışlarının en ünlüsü Alaska’yı boydan boya geçen yaklaşık 2000 kilometre parkurlu Iditarod’dur. Genelde martın ilk haftasında koşulan yarışlar, bu yıl maalesef küresel ekonomik krizden etkilendiği için start alamayabilir. Geçmiş yıllarda köpek kızağı meraklısı Avrupalılar, Iditarod’dan esinlenerek adını ve rotasını Alplere ithaf edip Alpirod isimli Avrupa’nı en zevkli köpek kızağı yarışını düzenlemişti. Ekonomik sorunlar - ki katılım, konaklama, ulaşım, köpeklerin bakımı gibi masraflar her sporcu için yaklaşık 50 bin dolara mâl oluyor – 1995’te bu yarışın sonunu getirdi. Yıllar sonra arzularından vazgeçmeyen soğuksever bir grup macera meraklısı ise bu yıl Alpen rail Race 2010 ismiyle, zirvelerde bir gezintiye çıkmaya karar verdi. Gerçi Iditarod’un yaklaşık 2000 kilometrelik parkurunun yanında 300 kilometrelik bir Alpler turu pek iddialı durmasa da, Avrupa topraklarının, Norveç’in geleneksel Pasvik Trail yarışı dışındaki tek köpek kızağı yarışı aktivitesi olacak. 16 ocakta başlayacak ve bir hafta sürmesi beklenen yarışla ilgili teknik bilgiler için sitesini ziyaret etmekte fayda var:
Köpecikleri seviyoruz
Hayvan hakları savunucularına karşı, kızaklarda kullanılan malamute ve husky cinsi güzeller güzeli köpeciklerin hiç de düşünüldüğü üzere eziyet görmediği, bilakis sahipleri tarafından, sevgililere bile gösterilmeyen özenle üzerlerine titrendiğini söylemekte fayda görüyoruz. Her kızak için sayısı 12-16 arası değişen bu sevimli arkadaşlar sadece koşu konusunda eğitimli değil, yön bulmada, tehlikeli yabani hayvan tehdidine erken haber vermede, rakiplere ipucu vermemek için sessiz olmakta, hatta rakip köpeklerin kafasını karıştırmak için farklı sesler çıkarmakta da maharetliler. Yarış sırasında her birinin günlük 11 bin kaloriye ihtiyaç duyduğunu ve iyi beslendiklerini de hatırlatmakta fayda var. Eğer bu köpeciklerin ağırlıkları insan kadar olsaydı, bir Fransa Turu bisikletçisinin bir günde ihtiyaç duyduğu enerji miktarının 8 katına gereksinim duyacaklardı.
Mont Blanc’da büyük kapışma
Son olarak Avrupa’da köpek kızağı yarışlarından bahsedip de en görkemlisi olan La Grande Odyssee ’yi atlamak olmaz. Video aslında bu sporun tüm heyecanı ve güzelliğini gözler önüne seriyor. Uydu üzerinden TV8 MontBlanc kanalından izlenebilecek bu yarış 10 etap ve 800 kilometreden oluşacak. Iditarod’dan daha uzun ve daha prestijli olmasa da La Grande Odyssee ’yi farklı kılan, tırmanış etapları ve topografik handikapları nedeniyle köpek kızağı yarışları içerisinde en zoru olarak bilinmesi. 25 seçkin yarışçının buluşması ise 10 ocakta.
by Tarık Dağlı