18 Eylül 2011 Pazar

boş tribün kuklaları - kadınlarımız

Bu sabah gazeteleri açtım ve Futbol Federasyonunun yeni bir kararını okudum; şaştım kaldım.

Futbol maçlarında çıkan olaylar neticesinde taşkınlık yapan seyircinin kulübünü cezalandırmak amacıyla o kulübe birkaç maç seyircisiz oynama cezası veriyorlardı ya, işte o kararı değiştirmiş federasyon ve haberi şu başlıkla vermiş gazeteler:

Bundan sonra seyircisiz oynamak yok"




İlkin, "oh be! Nihayet" dedim çünkü zaten çok saçma bir ceza biçimi olarak gelirdi bu bana. Seyircisiz, sessiz, tatsız tuzsuz bir maçı ne ekranda seyretmenin keyfi vardı ne de eminim öyle bir sahaya çıkıp oynamanın. Üstelik siz bir kulübe ceza verirken onun daha sonraki maçlarını seyircisizliğe mahkum ederek aslında hiç günahı olmayan rakiplerini de cezalandırmış oluyorsunuz. Son örnekten gidelim isterseniz: Geçen haftaki Fenerbahçe-Orduspor maçından yani...

Düşünsenize, Orduspor yıllar sonra yeniden Süperlig'e çıkmış ve yeni sezonda ilk maçını Fenerbahçe ile oynayacak. İstanbul'da bu maçı gidip statta izlemek isteyecek kim bilir kaç tane Ordulu vatandaş/futbolsever vardır... Hatta bazıları Ordudan bile atlar gelirdi eminim. Ama onlara da yasak(tı) o maça girmek. Onların günahı ne ise?

Veya kombine bilet almış, bütün bir sezonun maç biletlerinin parasını ödemiş ve hayatında sahaya (en sinirli/mutsuz gününde bile) çekirdek kabuğu dahi atmamış, kimseye ana-avrat küfretmemiş (inanmak zor ama, vallahi var hâlâ onlardan) medeni taraftarların suçu/günahı ne ki, parasını ödettiğin maçları dahi izlemekten men ediyorsun onları!

İşte bu gibi sebeplerden "oh be! Nihayet" demiş, bu saçma ceza yöntemi değişiyor diye sevinmiştim, bu  sabah yukarıda bahsettiğim haber başlığını görünce...

Oysa, devamını okuyunca tekrar nutkum tutuldu. Bundan sonra bu tür cezalı maçlara sadece kadınlar ve 12 yaşından küçük çocuklar (o da yanlarında anne veya ablaları varsa) alınacakmış!

Hatta benin haberi okuduğum gazete bu karara şu yorumla destek de vermiş:

Seyircisiz maça en güzel çözüm!

E bravo!!

Kaç kadın bu habere sevinmiştir bilmem ama ben kadın olsam bu haber karşısında sinirden tırnaklarımı yerdim! Seyircisiz maçlara kadınlar gidebilir de ne demek? 

Bence şunlardan biri demek:

1) Seyircisiz maç =  Kadın seyircili maç. Yani, kadın = Boş küme/tribün

2) Kadın = etkisiz eleman

3) Kadın aptal, kadın nasıl olsa futboldan anlamaz; o halde gidebilir maça...

4) Futbol erkek oyunudur, kadın izlese de olur, izlemese de... E gitsin o zaman.

5) (En fecisi de bu) Zaten maçlarda kadın-erkek tıklım tıkış, yan yana, kıç kıça oturmaları pek doğru değildi bir sezonda birkaç tane bu tür cezalı maç oynatırız; kadınlarımız gider rahat rahat(!) seyrederler maçı.

Saçma bir uygulamayı değiştirmek hatta kaldırmak yerine böyle daha saçma sapan bir değişikliğe gitmek hangi akla hizmettir anlayamadım.

Bir ülkenin en popüler spor dalının en üst karar mercii böyle cinsiyet ayrımı içeren bir karar verir mi?

Demek ki verebilirmiş.  

Ben kadınların yerinde olsam, asıl bu kararı protesto eder, maçlara gitmezdim.

Ne dediniz?

"Kadınlarımız son yıllarda kendilerini hiçe sayan daha başka ve daha vahim uygulamaları bile sineye çekmekten gocunmuyorlar da, bunu mu kafaya takacaklar!" mı dediniz?

Eyvah eyvah..!