8 Mayıs 2009 Cuma

asya şampiyonlar ligi'nde son durum

Asya Şampiyonlar Ligi'nde grup maçlarının sonuna gelindi. Gelecek hafta oynananacak maçlardan sonra son 4 takımın da belirlenmesiyle son 16 maçlarına geçilecek.
Son haftaya 3. sırada giren Şenol Güneş'in takımına bir mucize gerekiyor. Çin ekibi Shandong Luneng ile aynı puanda bulunan FC Seoul, Gamba Osaka deplasmanına gidiyor. Grup maçlarının en başarılı performansını gösteren ve 15 puan alıp sadece 2 gol yiyen Osaka'yı deplasmanda yenmek de yetmiyor Korelilere. Grubun diğer son hafta maçında Shandong Luneng'ın kendisi sahasında grubun averaj takımı Endonezya temsilcisi Sriwijaya'ya takılması gerekiyor ki FC Seoul son 16 vizesini alsın. Ki bu durum da "çıkmadık candan umut kesilmez"den ötesi gerekiyor. Gerçi evinde oynadığı Gamba Osaka maçını kaybedip, öne geçtiği Shandong maçından 1 puanla ayrılınca böyle bir sonuç da normal.
Asya futbolunun kulüpler düzeyindeki hakiminin Japon ekipleri olduğunu grup maçlarında bir kere daha anladık. Bir nevi Asya'nın İngilizleri olan Japon takımlarının 4'ü birden gruplarını lider olarak tamamladılar. Ki bu takımlar arasında tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden Kawasaki Frontale de var.
Asya Futbol Federasyonu'nun bu yıl uygulamaya koyduğu coğrafi bölgelerdeki yakınlığa göre grupları şekillendirme stratejisi Suudi Arabistanlılar'ın işine yararken, İran ekipleri büyük hayal kırıklıkları yaşadı. Coğrafi farklılıkların ön plana çıkmadığı grup maçları sonunda Suudiler de Japonlar gibi 4 takımla birlikte son 16'ya kalmayı başardılar. Hatta iki Suudi ekibi Al Ettifaq ile Al Hilal birbirleriyle eşleştiklerinden şimdiden bir Suudi takımının son 8'e kaldığını da söyleyebiliriz.
Grup maçları sonunda son 16'ya giremeyen sürpriz takımlar da oldu. Abel Braga'nın çalıştırdığı, Rafael Sobis ve Fernando Baiano'nun yer aldığı Al-Jazira tek mağlubiyet almasına karşın, geri kalan bütün maçlarını berabere tamamlayarak gruplardaki en büyük sürprizini yaptı. Yine İran ve Asya futbolunun iki önemli ismi Esteghlal ile Sepehan gruplarında son sırada yer aldılar. İran futbolunun son 16'ya kalan tek temsilcisi Persapolis oldu.
Son 3 sezondur Asya Şampiyonlar Ligi'nde yer alan Avustralyalılar ise fikstürlerinin azizliğine uğruyorlar. Sezonu şampiyon olarak kapatan takımın bir sonraki sezonda katılabildiği Şampiyonlar Ligi maçları Avustralya'da ölü sezona denk gelmesi nedeniyle takımlar istedikleri performansı sergileyemiyorlar. Central Coast Mariners grup maçlarını galibiyet alamadan tamamlayacak gibi. Newcastle Jets ise Ulsan Hyundai deplasmanından beraberlikle dönmesi halinde son 16 vizesi alıyor.
Geçtiğimiz yıl Bunyodkar ile yarı final gören Özbek futbolunun Asya Şampiyonlar Ligi'ndeki yükselişi bu yıl da devam ediyor. Pakhtakor Taşkent grup lideri olarak son 16'ya kalmayı başardı. Bunyodkar ise BAE temsilcisi Al-Shabab Al-Arabi ile Taşkent'te oynayacağı maçtan mağlubiyet ile ayrılmazsa son 16 mücadelesinde yer alacak. Son hafta öncesinde son 16'ya kalan 12 takım ve son 16'daki 4 eşleşme de kesinleşti.

Pakhtator Taşkent - Umm-Salal
Al-Ettifaq - Al-Hilal
Gamba Osaka - Pohang
Al-Ittihad - Persapolis

Son maçlar öncesi öngörülerimiz bu 12 takıma Shandong ve Suwon'un da katılacağı yönünde. Diğer 2 bilet için ise top yuvarlaktır demek gerekiyor herhalde...

imparator'un dönüşü...

"manda": tim wiese

Tim Wiese Kaiserslautern günlerinden beri sevmediğim bir futbolcudur. Hele 3 sezon önce Torino'daki Juventus maçında yaptığı hata takımını turdan edince, kendisine olan "uyuzluk" katsayım tavan yapmıştı. O günden beri insanlık dışı hareketler listesine devamlı olarak çentik atmakla meşgul Alman kaleci. Yaptığı bu hareketlerden en popüleri Ivica Olic'e attığı kung-fu tekmesiydi. Dün de yine bir başka Hamburg maçında kendine yakışanı sergiledi Wiese. Bremen maçı 3-2 kazanmış ve finale çıkmış. Hamburglular üzülür, Bremenliler sevinirken "Manda" kaleci, ben buaray kibarcasını yazayım; "Sizi nasıl yendik" misali vücut hareketiyle Jonathan Pitroipa'nın yanında belirmiş. Yaptığı hareketten ve bu kadar antipatik olmayı başardığı için dolayı koca bir aferini de hak etmiş!

7 Mayıs 2009 Perşembe

2016

Resimdekiler Real Madrid'in yeni sezonda kadrosuna katmayı planladığı isimler değil elbet. En azından Madridliler'in şimdilik o kadar da umutsuz olması gerekmiyor. 2016 Yaz Olimpiyatlarına kimin ev sahipliği yapacağı önümüzdeki ekim ayında belli olacak. Aday şehirleri inceleyen komitenin Madrid gezisi sırasındaki durağı Santiago Barnebau olmuş. Mijatovic, sportif direktörlük görevinin son günlerinde iyi bir ev sahipliği örneği sergilemiş. Bütün komite üyelerine isimlerinin yazılı olduğu formayı hediye etmiş.

Olimpiyat komitesi üyelerinin Chicago ile başlayan ve Tokyo ile devam ilk iki aday şehirleri inceleme turu pek keyifli geçmemişti. Ama geçen ve bu hafta boyunca yapmış oldukları Rio ve Madrid gezileri için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Rio'da belediye başkanı ile yarıştılar, Maracana'yı Pele'nin ev sahipliğinde gezdiler hatta onunla futbol bile oynadılar. Tabi bu keyifli anlar raporlara nasıl etki edecek onu bilmiyoruz. Kaldı ki Rio ve Madrid organizasyona ne kadar çok ev sahipliği yapmak istedikleri gösterirken, Tokyo ve Chicago'da incelemeler sırasında protesto gösterileri ile karşılaştılar. Aday şehirler arasında Rio'nun 2014 Dünya Kupası'nın oynanacağı şehirler arasında olması altyağı başta olmak üzere çevre düzenlemeleri ve hazır olma açısından diğer rakiplerinden daha avantajlı kılıyor. Gerçi bu tür seçimlerde hazırlanan raporlar kadar siyasi manevraların da önemli olduğu biliniyor. Ama sportif ölçütler dikkate alındığında Madrid ya da Rio'nun 2016'yı kazanmayı daha çok hakettiğini de söylemeden geçmemek lazım.

juazeiro do norte

Brezilya Kupası'nda son 16 maçları oynandı ve çeyrek finalistlerin neredeyse tamamı belli oldu. Son 16 eşleşmelerinden biri de Vasco da Gama ile Campeonato Brasileiro Série C ekiplerinden Icasa arasındaydı. İlk maç 1-1 beraber sona ermişti. Vasco ikinci maçta işi sıkı tuttu ve 4-1 ile çeyrek finale yükseldi. Postun resimleri Icasa'nın maçlarını oynadığı 10 bin 500 kişi kapasiteli Juazeiro do Norte Stadyumu'ndan. Stadın hali Allah'a emanet. Stadyuma giremeseniz bile bizdeki stadyumlar misali komşu balkon ve çatılardan maçları izleme şansınız bulunuyor. Soyunma odalarının yolu ise daha da felaket. Üstelik sanki bilinçli bir şekilde Vasco bu stadyuma gelecek diye ezeli rakipleri Flamengo'nun kırmızı-siyahı sizi karşılıyor. Renk uyumu açısından harika seçimler. Stadyumun dışı yeşil - beyaz, içerisi ise kırmızı - siyah. Kim düşündüyse tebrik etmek gerekiyor bu renk seçimleri.
Hani sanki tesis altyapısı açısından biz onlardan, onlar da bizden etkilenmişler gibi duruyor...

90+3 & roma'da final

görünen köy...

Interle sözleşmesi feshedildiğinde Flamengo ile anlaşacağı konuşuluyordu. O, bu söylentileri ne reddetti ne de kabul etti. Adriano'nun Flamengo'da oynayacağını kendisinden olmasa da kulübün resmi İnternet sitesinden öğrendik. Açılış sayfasına "İmparator"un döndüğünün müjdesi verilmiş. Campeonato Brasileiro arifesinde Flamengo da sezonun en sağlam transferini yaptı...

6 Mayıs 2009 Çarşamba

coupe de france

Stade Rennais - Guingamp
9 Mayıs Cumartesi, 21:45
Stade De France, Saint Dennis

Fotoğraflar: FRED TANNEAU/AFP/Getty Images

teknik direktörler haftası

İçinde bulunduğumuz hafta "Teknik direktörler haftası" olarak belirlenmiş de bizim haberimiz yok galiba. Deschamps, Le Guen aksiyonları ile açtığımız haftada haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Önce Felix Magath sezonun sonunda Wolfsburg'dan ayrılacağını açıkladı. Hemen akabinde Schalke'nin resmi İnternet sitesinde gelecek sezondan itibaren takımın başında Magath'ın yer alacağı açıklandı. Geçtiğimiz saat içerisinde de ajanslardan Marco Van Basten'in Ajax teknik direktörlüğünden istifa ettiği haberi düştü. Zaten o haber de kulübün resmi İnternet sitesinden az önce duyuruldu. Haftanın gidişatı böyle olacaksa çok sayıda zayiat çıkacak demektir teknik direktörler saflarından. Biz haberlerin hızına yetişemiyoruz onlar nasıl bu hareketliliğe yetişebiliyor onu anlayamıyorum yalnız...

körfezlilerin savaşı

Asya futbolunun bu haftaki en önemli gündem maddesi cuma günü yapılacak olan başkanlık seçimleri. 2002'den beri görevde olan şimdiki başkan Katarlı Mohamed Bin Hammam'a ilk kez bir rakip çıkıyor; Bahreyn Futbol Federasyonu Başkanı ve Kraliyet ailesi üyelerinden Şeyh Salman Bin İbrahim Al-Khalifa. Seçimler öncesinde Hammam ile Al-Khalifa arasındaki propaganda savaşları siyasi liderlerinkini aratmıyor. Sepp Blatter ve Michel Platini'nin desteğini arkasına alan Mohamed Bin Hammam seçimleri kazanacağından oldukça emin. Al-Khalifa ise hem söylemiyle dikkat çekiyor hem de FIFA Başkan Yardımcısı Chung Moon-jong ve Asya Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Peter Velappen'in desteğini almış durumda.
Salman Bin İbrahim Al-Khalifa'nın başkanlık için aday olarak çıkmasını Don Kişotçuluk olarak değerlendirmek mümkün. Çünkü Mohamed Bin Hammam'ın 1996'da FIFA İcra Komitesi'ne seçilmesinin ardından girdiği hiç bir seçimde karşısına rakip çıkmamış. Bu durum, cuma günü yapılacak seçimleri de özel kılıyor.
Yeri gelmişken Asya Futbol Federasyonu hakkında biraz da bilgi vermek gerekiyor. Asya Futbol Federasyonu 8 Mayıs 1954'de Manila'da 12 üyeyle kurulmuş. En son Avustralya ve Doğu Timor'un katılmasıyla üye sayısı 46'ya kadar çıkmış durumda. Federasyonun 55 yıllık tarihinde 9 başkan görev yapmış. Federasyonun ilk başkanı Abdul Rhaman Putra al-Haj aynı zamanda en uzun süreli görev yapan başkan. 1957 ile 76 yılları arasında Asya Futbol Federasyonu Başkanlığını yürüten Abdul Rahman Putra aynı zamanda Malezya'nın da ilk başbakanı. Asya Futbol Federasyonu'nun merkezi Kuala-Lumpur'da bulunuyor.
UEFA'dan sonra en büyük kıta futbol federasyonu olan Asya Futbol Federasyonu'nda seçim çalışmalarında iyi işler çıkardı Salman Bin İbrahim Al-Khalifa. Asya kıtası için 2018 ve 2022 Dünya Kupalarına 6 Asya ülkesi aday oldu. Al-Khalifa'ya göre AFC bu ülkelerden en fazla şansı olanı desteklemeli, diğer ülkelerde bu aday ülkeye destek vermeli. Bunun yanı sıra özellikle Asya kıtasının ve dünyanın en kalabalık iki ülkesi Hindistan ve Çin'de "grassroots" olarak bilinen "herkes için futbol" kavramını daha da yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyor Bahreynli başkan adayı. Al-Khalifa'nın hedefleri bu vaadlerle de sınırlı değil. Asya futbolunun ve yerel liglerin kalitesini arttırak daha fazla sayıda Asyalı futbolcuyu Avrupa'nın önemli liglerine yollarken diğer yandan da Avrupalı önemli topçuları Asya'ya getirmek hedefinden de bahsediyor. Gerçi bu son vaadi biraz fazla ütopik buldum.
Bu seçim kampanyasının kibar görünen yönü. Diğer taraftan Salman Bin İbrahim Al-Khalifa mevcut başkan ve rakibi Mohamed Bin Hammam'ı demokratik olmamakla suçladı ki bu açıklamalar Bin Hammam cephesinden tepki topladı.
Tabi Bin Hammam'ın suçlamalarına karşı kayıtsız kalmadı Al-Khalifa. O da Reuters'e varolan sürecin insanların demokrasi ve şeffalık için savaşması olarak değerlendirdi. Bin Hammam ile kişisel bir sorunu olmadığını söylerken, onun kendisini destekleyen bütün herkesi baskı altına almakla suçladı.
Karşılıklı suçlamalar sürerken halihazırda son kontralar yapılıyor. Seçimin sonuçlarını büyük oranda Batı Asya ve Uzak Doğu ülkelerinin vereceği oylar belirleyecek. Hintli üyeler Mohammed Bin Hammam'dan yana oy kullancaklar. Koreli delegelerin ise kime oy vereceği daha belli değil. Onların vereceği oylar kim bilir belki de Asya'nın futbol vizyonunda önemli değişikliklere neden olacak. Bahreynli ile Katarlı'nın düellosunda kimin galip geldiğini, seçim ve ardından yaşanan gelişmeleri bir aksilik olmazsa hafta başında yazmayı planlıyoruz.

ron artest modeli

Arkadaş çok beğenmiş Rockets'ın logosunu ve saçına yaptırmış. Ben demiyorum kendisi öyle diyor. Alem adam şu Ron Artest. Her daim garip olmayı başarıyor...

tercihler

İlginç bir gündü dün. Ligue 1'de ilk 4'te yer alan takımlardan ikisindeki değişiklikleri önce gazeteler duyurdu ardından kulüplerin resmi İnternet siteleri doğruladı haberleri. Paris Saint Germain'de alınan ilginç! karar ile geride kalan 3 sezonun emekleri boşa gitti. Sağolsun başkan Sébastien Bazin'in egoları belki de gelecek sezonki şampiyonluğu çöpe attı. Charles Villeneuve'un görevden alınıp Bazin'in başkan olmasıyla süreç başlamıştı.
Bu yaz yeniden yapılanma sürecine girecek Paris Saint Germain. Göreve geldiğinde devasa bütçelerden bahseden Bazin, bu yapılanma sürecinde küçülen bir bütçeden bahsetmeye başladı. Paul Le Guen'e hareket alanı bırakmayacak adımlar atmaya kalkınca da küme düşme hattından şampiyonlar ligi vizesi hatta şampiyonluk seviyesine gelen bir süreci de baltaladı. 30 Mayıs itibariyle Le Guen kulüpten ayrılacak. Yerine kulübün eski futbolcularından ve 99-03 arasında Paris Saint Germain'in rezerv takımını çalıştıran, Valenciennes ile iyi işler çıkaran Antoine Kombouaré'nin geleceği konuşuluyor.
Kombouaré'nin Le Guen'in yaptığı işlerin üzeirne taşlar koyması halinde PSG'nin bu sezonun üstüne birşeyler eklemesi mümkün olabilir. Aksi takdirde son 5-6 sezondaki Paris'i izleriz yine gelecek sezon.

mvp özel

Adamın sezonun MVP'si seçilmesiyle birlikte ödülden sonraki ilk maça özel bir ayakkabı ile çıkmasından doğal birşey olamazdı. LeBron da öyle yapmış ve Nike Zoom LeBron VI'ine "Hocam bunu MVP adam giyer" ibaresini ekletmiş.

Fotoğraf: Nathaniel S. Butler/NBAE via Getty Images

schuster galatasaray'da

Sport gece yarısına 5 kala İnternet sitesinden girmiş Bern Schuster'in Galatasaray ile anlaştığı haberini. Sözleşmenin 1 yıllık olduğu fakat Şampiyonlar Ligi vizesi alınması halinde 1 yıllık opsiyonu olduğu ayrıntılar arasında.
Anlaşılan Adnan Polat'ın Alman ekolüne karşı bir zaafı var... Gün içerisinde belli olur haberin ne kadar gerçek olduğu. Tabi Marsilya ya da Paris Saint Germain'in yaptığını yapmayıp önce haberi yalanlamak daha sonra da doğrulamak da söz konusu olabilir. Daha önce çokça örneğini gördüğümüz gibi.

5 Mayıs 2009 Salı

şehre dönüş...

8 saatte 185 bin

FIFA, 2010 Dünya Kupası'nın Kasım ayına kadar sürecek ikinci parti satışlarına bugün başladı. İlk 8 saat içerisinde yarı final ve final maçının da bulunduğu biletlere 185 bin adet başvuru yapıldı. Saat başına 23 bin 125 anlamına geliyor bu rakam. İlk parti bilet satışlarından istediği sonuçları elde edemeyen FIFA, ikinci parti satışlara ilişkin bu ilk gün raporu ile rahatlamıştır muhtemelen. Finallere katılacak takımların belli olması ile bu başvuruların sayısının daha da artacağı da muhakkak. Eğer sizinde cebinizde bol paranız ve Güney Afrika için bilet alma gibi bir niyetiniz varsa şuraya tıklamanız yeterli.

arıza adam obradović

Željko Obradović en antipatik bulduğum antrenörler arasında ilk 3'e girebilecek kapasitede bir isimdir. En son CSKA maçında bile takımı 15 sayı önde olmasına karşın hakemlere itiraz edip durdu, devamlı çenesini çalıştırdı. Kısaca çirkefliğini gösterdi.
Gerçi ateşi, maçın bitmesinin ve kupayı kazanmalarının ardından da geçmemiş. En azından aşağıdaki video'dan bunu anlıyoruz. Yunan televizyonu Sırp antrenör ile röportaj yapıyır. Hani 10 yıldır Yunanistan'da antrenörlük yapan birinin Yunanca konuşmasını beklerken, spiker soruları İngilizce sormaya, o da doğal olarak İngilizce cevaplamaya başlıyor. Tabi röportajın en önemli sorusu 20 sayılık farkın kapanması ve 2. yarı sorulduğunda, Željko” Obradović açıyor bayramlık ağzını ve...

efsane olmak

Futbolu bıraktıktan sonra efsane olunur da futbolu bırakmadan önce efsane olmak apayrı bir keyif olsa gerek. Harry Kewell henüz 31'ini devirse de Avustralya futbolunun efsaneleri arasında olduğunu gösterdi. Avustralya Futbol Federasyonu'nun "Yılın Futbolcusu" ödülü için aday gösterdiği 12 futbolcu arasında Kewell da bulunuyor. Yılın futbolcusu için A-League'de oynayan ve Okyanusya dışında top koşturan 300 profesyonel futbolcunun oyuna başvurulacak. Yılın Futbolcusu ödülü ise Bahreyn maçının ertesinde 11 Haziran'da sahibini bulacak.
Harry Kewell yılın futbolcusu adayı olsa da onu "efsane" konumuna getirecek şey; Kewell adını taşıyan ve 23 yaş altı Avustralya'da yılın futbolcusu seçilecek oyuncuya verilecek madalya. "Harry Kewell Madalyası" bu yıldan itibaren her yıl Avustralya'da yılın futbolcusu ödülü ile sahibini bulacak. Harry Kewell madalyası için de 12 aday bulunuyor. En fazla oyu alacak futbolcu Kewell'ın elinden yılın 23 yaş altı futbolcusu ödülüne sahip olacak.
Harry Kewell'in daha emekli olmadan böyle bir onura erişmesi ülke futboluna da yaptığı katkıyı/etkiyi gösteriyor.
Sydney'deki geceye en fazla katılım Gençlerbirliği'nden olacak gibi görünüyor. Her iki kategoride de üç Gençlerbirliği oyuncusu bulunuyor. Mile Jedinak yılın futbolcusu, James Trosi ve Bruce Djite ise 23 yaş altı kategorisinde aday isimler.
Postun sonuna her iki kategoride de aday olan isimleri ekledik. Benim favorilerim Scott McDonald, Sasa Ognenovski ve Harry Kewell. Diğer kategori için ise açık ara Nikita Rukavytsya...

PFA Yılın Futbolcusu Ödülü Adayları
Tim Cahill, Travis Dodd, Eugene Galekovic, Mile Jedinak, Harry Kewell, Scott McDonald, Craig Moore, Kevin Muscat, Lucas Neill, Sasa Ognenovski, Mark Schwarzer Shane Smeltz.

Harry Kewell Madalyası Adayları
Billy Celeski, Bruce Djite, Tarek Elrich, Adam Federici, Scott Jamieson, James Troisi, Mitch Nichols, Nikita Rukavytsya, Matt Simon, Matthew Spiranovic, Michael Zullo.

#4 sami hyppia

gerets'in yerine deschamps

La Provence'in manşeti Didier Deschamps'ın Marsilya'nın yeni teknik direktörü olduğu haberi. Kaynak sağlam olmalı ki 2 sütüna yazmışlar haberi hatta Marsilya'daki günlerinden videoları da eklemişler.
Haber, kulüp tarafından gün içerisinde yalanlamazsa doğrulanmış olacaktır. Marsilya'nın şaşalı günlerinde forma giyen isimlerden biriydi Didier Deschamps. Bernard Tapie'nin psikopat günlerinde kulüpte yer alan futbolculardan biri olarak bu işi kaldıracak en iyi kişi demek bile mümkün. Teknik direktörlük kariyerinde başarılı işler yaptı. Monaco ile yaptıkları malum. Juventus'u da lige tekrar çıkardı. Hani Marsilya'da yeni işler başarabilir. Eric gerets'in ardından fazlaca homurtu çıkmayacak bir isim bulmayı başarmış Robert Louis-Dreyfus. Tabi onun hedefi muhtemelen Paul Le Guen'di. Ama PSG bu kadara başarılı bir sezonun ardından Le Guen'i bırakmayınca onun seviyesinde biriyle anlaşabilmesi de Marsilya şansı olsa gerek...

Biz yaklaşık 20 dakika önce bu postu yazmıştık. Derken Ali Murat Hamarat sağolsun haberdar etti resmi açıklama geldi diye. Evet Olympique Marsilya'nın resmi sitesinde de ilk haber olmuş Didier Deschamp...

adidas da kriz kurbanı

Global ekonomik kriz Adidas'ı da vurmuş. Alman spor malzemeleri üreticisinin vergi öncesi kârı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 96'lık bir düşüş yaşadı.
Açıklanan vergi öncesi kâr 8 milyon sterlin. Şirket, bu rakamlar karşısında bir takım önlemler alacağını da açıkladı. Bazı bölgesel ofisler ve perakende satış mağazaları kapatılacak. Bu operasyon ile 100 milyon sterlinlik tasarruf edilmesi bekleniyor tabi evdeki hesap çarşıya uyarsa. Bu nokta söz konusu olabilecek dış faktörlerden de hiç bahsetmeyelim isterseniz..

kano pillars sürprizi

Afrika Şampiyonlar Ligi'nde ön eleme turları sona erdi ve son 8'e kalan takımlar bellli oldu. Bu haftasonu oynanan maçlar ile belki de kupa tarihinin en sürpriz 8'ine şahit olduk. Son 4 yılda bu kupayı 3 defa kazanan ve bu yılın da en büyük favorisi Al Ahly, Nijerya temsilcisi Kano Pillars'la deplasmanda 1-1 berabere kalmıştı. Kahire'deki maçta turu geçmesi için golsüz beraberlik yeten Al Ahly'e Nijeryalılar'ın bir sürprizi vardı. Golsüz sona eren ilk yarının ardından Victor Ramo ve Rabiu Mohamed'in enfes aşırtması Kahire Stadyumu'ndaki herkesi şoka soktu.
Al Ahly girdiği şoktan çıkmayı denediyse de attığı 2 gol tur için yeterli olmadı ve kupa tarihinin en büyük sürprizlerinden biri gerçekleşti. Kano Pillars 1990 yılında kurulmuş bir kulüp. Kısa sayılabilecek tarihindeki ilk şampiyonluğunu geçen yıl kazandı. Şampiyonlar Ligi'nin acemisi sayılabilecek Kano Pillars'ın katıldığı ilk sezonda son 8'e ve dolayısıyla grup aşamasına kalması büyük başarı. Kano Pillarsla birlikte bir diğer Nijerya ekibi Heartland de geçtiğimiz yılın finalisti Coton Sport'u eleyerek son 8'e kaldı. Nijeryalılar dışında Sudanlılar da 2 takımla birlikte Şampiyonlar Ligi son 8'inde mücadele edecek. Geçtiğimiz yıldan TP Mazembe ve Al Hilal'ın yer aldığı Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamalarının en ünlüsü Tunus temsilcisi Etoile du Sahel. Şampiyonlar Ligi'nde son 8'de grupların yarın Kahire'de yapılacak kura çekimi ile belirleneceğini söyleyelim. Kano Pillars, ZESCO United (Zambiya), Al-Merreikh (Sudan), Heartland, TP Mazembe (Demokratik Kongo Cumhuriyeti), Monomotapa United (Zimbavve)-Kupanın bir diğer favorisi ASEC Mimosas'ı eledi- , Etoile du Sahel, Al-Hilal'den oluşacak 2 grupta da ilk iki sıraya giren takımlar yarı finale yükselecek.

a-rod

NY Times'ın spor muhabirlerinden Selena Roberts'ın Alex Rodriguez ile ilgili kitabı "A-Rod" piyasaya çıktı. Kitabın piyasaya çıkması ile birlikte Roberts'a özellikle NY Yankees Menajeri Joe Girardi büyük tepki gösterdi. Girardi'ye göre kitap Rodriguez'in özel hayatına saldırıyor, tecavüz ediyor. Tabi 2 ay önce Alex Rodriguez'in kariyerinin en verimli döneminde doping yaptığının ortaya çıkması ve kitabın bu konuya da el atması tartışmayı daha anlamlı hale getiriyor.
Kitabı okumadan hakkında yorum yapmak anlamsız. Ama beyzbol tarihinin en pahalı oyuncularından birinin spor kariyeri ile iglili büyük bir skandalın aptlak vermesinin ardından bu tip bir kitabın yayımlanmaması tuhaf olurdu. Ki bahsettiğimiz ülke Birleşik Devletler ise bu daja da affedilmez bir hal alıyor.
Joe Girardi'nin ondan bundan duydukları ile kitap yazmakla suçlanan Selena Roberts ise yılın bestsellerlarından birine imza attı.
Kitapla ilgili tartışmaların daha artması ve yer alan hikayeler üzerine farklı yorum ve itirafların çıkmasını da bekliyorum...

sarı siyah são paulo

São Paulo'nun kırmızı-siyah-beyaz üçlemesine hayran olmuşumdur hep. Dünya üzerinde sahip olmak istediğim formalar sıralamasında ilk 3 sırada yer alır São Paulo. Bilmiyorum çoğu São Paulo taraftarı benim gibi mi düşünüyor ama kulüübn dün basına tanıttığı yeni antrenman formaları tam bir hayal kırıklığı kendi adıma. Nerden çıktığını anlamadığım sarı renk insana tuhaf geliyor. İnsna bakınca aklına bir türlü São Paulo forması olduğu gelmiyor.
Bilmiyorum bu kulübün sarı rengi de içine katan yeni forma dizaynlarını taraftara alıştırmak için yaptığı yeni bir strateji mi. Avrupa'da çoğu kulübün alternatif formaları normal renklerinden bağımsız olabiliyor. São Paulo'nun da bu tür bir strateji izleyebileceğini, önce sevdirip sonra da giymeyi ve giydirmeyi hedeflemesini mümkün gibi...

4 Mayıs 2009 Pazartesi

berlin'den kalanlar...

60 milyon £'lik sevinç

Wolverhampton Wanderers'ın ardından Reading'i deplasmanda yenen Birmingham City'de 1 yıllık aradan sonra Premier League'e geri döndü. Zaten son yıllarda bir nevi asansör takımı olarak görev yapıyor Birmingham'ın diğer takımı. Muhtemeşen önümüzdeki yıl da büyük ihtimalle düşmemek için oynayacak Alex McLeish'in oyuncuları.
City, sadece Premier League'e geri dönmekle kalmadı sağlam bir kazanç da elde etti. Premier League'de yayın haklarından 35 milyon sterlin gelir elde edecek David Gold'un kulübünün maç günü, ürün satışı gibi gelirlerle birlilkte First Division'a göre 60 milyon sterlin daha fazla kazanacak. En azından The Telegraph tarafından yapılan öngörü bu yönde...

soyunma odası hadisesi

Takıldığım konulardan biridir şu soyunma odası resimleri. Paris Saint Germain ve Olympique Marsilya'nın üstüne yok maç hikayesi şeklindeki fotoğraflar konusunda.
Takımların stadyumlarından gelişine tutan da maç sonrası soyunma odasındaki gidip gelenlere kadar herşeyi görebiliyorsunuz. Ki bu kaybedilen maçlar dâhil bu ritüele. Temsil misal yukarıdaki fotoğraf PSG'nin Parc des Princess'te Rennes'e 1-0 yenidliği maçın ardından çekilmiş.
Biz de bu soyunma odasının maç öncesi ve sonrası çekilmiş fotoğraflarının yayımlanması hadisesi mevcut değil. Hani anladım mağlup olunmuş bir maç sonrasının fotoğrafları olmasa da kazanılmış bir maçın ardından soyunma odasının maç önü ve sonrası fotoğrafları ve buna bağlı hikayeleri neden paylaşılmaz, neden devlet sırrı gibi saklanır anlayabilmiş değilim. Bir maç sadece saha içerisinde oynanan bölümden ibaret değildir ki.
Tribünleri, saha içini göstermek kadar şu soyunma odalarının da fotoğraflarını yayınlasalar akıllara takılan pek çok sorunun da cevabı bulunur...

atina basınında pao

eyalet şampiyonaları

Brezilya'da sezonun ilk turnuvası eyalet şampiyonları sona erdi. Carioca, Gaucho, Mineiro ve Paulista'nın en önemlileri olarak kabul edildiği eyalet şampiyonalarının sayısının toplamı 20. Ronaldo futbola geri dönüşünü 8 gol attığı Paulista Şampiyonası'nda Corinthians'ın şampiyonluğu ile kutladı. Gaucho Şampiyonası'nda Internacional 100. yıllarının ilk kupasını aldı. Minerio Şampiyonası'nda Cruzerio son 6 yıldaki 5. şampiyonluğunu kazanırken, Carioca Şampiyonası'nda Flamengo çalkanltılı geçen bir sezonu geride bırakabileceğini gösterdi. Luciano da futbolu bıraktığı sezonda en azından eyalet şampiyonasını kazanma sevincini yaşadı. 20 eyaletten 14'ünde şampiyonlar belirlendi. Eyalet şampiyonalarının ardından önümüzdeki hafta Campeonato Brasileiro Série A'da 2009 sezonu başlayacak. Postun sonuna eyalet şampiyonları ekleyelim dedik...
Baiano: Vitoria
Brasiliense: Brasiliense
Carioca: Flamengo
Catarinense: Avai
Cearense: Fortaleza
Gaucho: Internacional
Goiano: Goias
Mineiro: Cruzerio
Paraense: Paysandu
Paraibano: Sousa
Paranaense: Atletico Paranaense
Paulista: Ponte Preta
Pernambucano: Sport Recife
Potiguar: Assu