11 Aralık 2009 Cuma

bbc'den ricky rubio röprtajı...


BBC'de günün birinde bir basketbol röportajı yapılacağını söyleseler inanmazdım ama yapmışlar. Avrupa basketbolunun en gözde ismi Ricky Rubio ile yaklaşık 9 dakikalık hoş bir röportaj yapmış BBC muhabiri Lee James. Biz de postun tepesine astık röportajı...

9 Aralık 2009 Çarşamba

trondheim'ın alemcisi


Per Ciljan Skjelbred, Rosenborg ve Norveç yıldızının yeni yıldızlarından. Genelde saha içerisinde oynadığı futbolla gazetelere düşse de bu hafta içerisinde Norveç basınında oldukça sık yer aldı geçtiğimiz cuma akşamı başıan gelen olayla Skjelbred. Gece kulübü çıkışında kendisi ile konuşmak isteyen bir adama rastlıyor Per Ciljan Skjelbred. Adam bir süre sonra Skjelbred'i itmeye başlıyor ardından da sol gözünün altına bir güzel çakıyor. Darbeyle kendini yerde bulan Per Ciljan Skjelbred, hastaneye kaldırıyor gözünün altına dikiş atılıyor. Rosenborglu futbolcuya saldıran kişi ise 15 saat sonra yakalanıyor.
Per Ciljan Skjelbred yaşanan olayın kaza olması halinde şikayetçi olmayacağını, fakat kendisine bilinçli olarak saldırıldığı için şikayetçi olduğunu belirtti.
Saldırgan ise olaydan dolayı özür dilerken, Skjelbred'de bıraktığı izin geçmesi biraz zaman alacak gibi...

8 Aralık 2009 Salı

cska maçı bileti -2

Avea'nın sponsorluğunda ikinci Beşiktaş - CSKA Moskova maçı eski açık tribün biletini de veriyoruz.

Cevaplarınızı yorum kısmına bırakabilirsiniz. Elektornik posta ya da alternatif platformlardan vereceğiniz cevaplar geçersiz sayılacaktır. Yorum kısmına dogru cevabı bıraksınız dahi eğer telefon ya da elektronik posta bilginizi de cevapla birlikte yazmışsanız, verdiğiniz cevap geçersiz sayılacaktır. Daha önce bilet kazanan arkadaşlar soruyu doğru olarak bilseler dahi bilet kazanamayacaktır...

1986-87 sezonunda Beşiktaş, Şampiyon Kulüpler Kupası'nda hangi takımlarla mücadele etti? Maçların skorları ve golleri atan oyuncular kimlerdi? (Hem Beşiktaş hem de rakip takım adına)

Soruyu doğru cevaplayan ve daha önce bilet kazanmayan Kadir Ozden ikinci bileti kazanmış oldu. Kendisini tebrik ediyoruz. İsmini ve kendisine ulaşabileceğimiz telefonunu yorum bölümüne bırakırsa ya da elektronik posta olarak atarsa kendisine bileti ulaştıracağız...

7 Aralık 2009 Pazartesi

cska maçı bileti -1

Avea'nın sponsorluğunda bilet olayına devam ediyoruz. Bu hafta Beşiktaş  - CSKA Moskova maçına 2 adet eski açık tribün bileti veriyoruz. Soruları doğru cevaplayan arkadadaşlar bileti kazanacaklar.

Cevaplarınızı yorum kısmına bırakabilirsiniz. Elektornik posta ya da alternatif platformlardan vereceğiniz cevaplar geçersiz sayılacaktır. Yorum kısmına dogru cevabı bıraksınız dahi eğer telefon ya da elektronik posta bilginizi de cevapla birlikte yazmışsanız, verdiğiniz cevap geçersiz sayılacaktır. Daha önce bilet kazanan arkadaşlar soruyu doğru olarak bilseler dahi bilet kazanamayacaktır...

Beşiktaş'ın 2000-2001 sezonunda Moskova'da Lokomotiv Moskova ile oynadığı Şampiyonlar Ligi ön eleme turu maçında Nihat'ın attığı golde Nihat'a pası hangi futbolcu vermişti?

Sorunun cevabı Miroslav Karhan'dı. Soruyu doğru cevaplayan aamet jr. ilk bileti kazanmış oldu. Kendisini tebrik ediyoruz. İsmini ve kendisine ulaşabileceğimiz telefonunu yorum bölümüne bırakırsa ya da elektronik posta olarak  atarsa kendisine bileti ulaştıracağız...

şaşırtıcı değil


Manisaspor ve Bursaspor maçlarından sonra İBBspor maçı da gösterdi ki Rİjkaard-Neeskens ikilisinin Türk futboluna alışmaları zaman alacak. Fenerbahçe deplasmanına Keita, Arda, Elano üçlüsü önünde Baros ile çıkan teknik heyet, Manisa'ya 3 defansif orta sahalı, İBBspor maçına ise Keitasız başlayabiliyor. Öncelikle anlatılması gereken, ya da onların anlaması gereken, Fenerbahçe deplasmanı ile iç sahada İBBspor ile oynanan maç arasında bazı farklar var.

Fenerbahçe deplasmanında mücadeleyi orta sahada yaparsın, ağırlık koyar ya da koyamazsın, maçın sonucu böyle belirlenir. TÜrkiye'de yaşıyor ve yarışıyorsan, İBBspor'a karşı orta alan mücadelesi hedefi ile çıkmazsın maça. Hele ki rakibin 8 oyuncusundan yoksun geliyorsa senin sahana, yani bir diğer deyişle müthiş de bir psikolojik üstünlük sahibiysen, bu maça özel tüm silahlarını kullanmanın derdine bakarsın.

Bu ülkede büyük takım maçı ne kadar erken kopartırsa, o kadar rahatlar. Rakipleri ile arasındaki teknik fark, psikolojik farktan daha azdır. Rakip dakikalar geçtikçe, direndikçe, psikolojik farkı kapatır, ortak olur maça ve Manisa'ya karşı yaşadığın, İBBspor'a karşı yaşadığın sonuç kaçınılmaz olur. Senelerdir Türkiye'de "başarılı" olarak tanınan Yanal, Vural, Sağlam, Kocaman, bir zamanlar Kurtar gibi teknik adamların başarılı olmaları altında yatan temel nokta, psikolojik farkı bertaraf edebilmedeki kabiliyetleridir.

Neden anlatıyorum bunları? Abdulkadir Keita senin futbolcun ise, sağlıklı ise, İBBspor'a karşı kullanmazsan ne zaman kullanacaksın Allah aşkına? Domine etmen gereken bir maçta, rakibin en az 2 kişiyle konsantre olacağı bir silahı 71 dakika kenarda bekletmek, büyük hatadır. Orta alan göbeğindeki ikilide Elano'ya yer yaratmalı, Kewell, Arda, Keita ve Nonda da aynı anda sahada olmalıdır. Bu şekilde oyunun kuralını sen koyarsın, hakimiyet senin kontrolünde olur.

Gelelim bazı bireysel performanslara. Elano'da ısrar edilmesinin faydaları ortaya çıkmaya başladı. Takımın aklı başında top kullanan oyuncuları arasında Elano ilk sıralardaydı. Orta alan mücadelesine katkı yaptı, oyun açıcı çapraz paslarını sürdürdü.

Nonda konusunda bir sıkıntı var. Tek santrafor sıfatıyla Nonda'dan beklenen, rakip yarı sahada sürekli dolaşan bir forvet modeli. Oyunun parçası olmak için çabaladığı kesin. Baros bunu çapraz koşularla yaparken, Nonda genelde orta alan göbeğine doğru gelip duvar pasları ile yapmaya çalışıyor. Nonda'dan Baros kadar dinamik olmasını bekleyemeyiz ancak mevcutta tercih ettiği/ettirildiği pozisyon ise sıkıntı yaratıyor. Şöyle ki; örneğin bu maçta, Elano, Mustafa ve Barış zaten göbekte oynuyorlar, Arda sürekli içeri kaçıyor ve bir de bu bölgede pas maksadıyla Nonda pozisyon alıyor; sonuç kilitlenme. Kaldı ki Nonda rakibin de gayet kalabalık olduğu bir bölgeyi zorladığı için yanında stoper taşımıyor, rakip savunmanın da rahat yerleşmesine katkı sağlıyor. Nonda'nın toplu ya da topsuz yapmış olduğu pozisyon değişikliklerinde beklenen, rakip savunmada bir eşleşme sorunu yaratması ve takım arkadaşları için boş alan yaratabilmesi olmalıdır. Nitekim Baros'un iyi yaptığı, Nonda'nın yapamadığı da budur.

1-0 kazanılan ya da önce götürülen tüm maçlarda İBBspor'a karşı yaşanan son ihtimali mevcuttur. Bu sebeple Galatasaray gibi takımlar ya işini ciddiye alıp önceden garanti skoru yaratabilmeliler ya da rakibin psikolojik dengeyi kurmasına izin vermemeli, yani rakibe top göstermemelidirler. Siz elinizle rakibi maça ortak ederseniz, yaşadığınız sonuç şaşırtıcı olmaz.

by Nurullah Bakır