Yıldırım Demirören'in Başkanlığından bu yana Beşiktaş'ta süregelen bir kaos var. Bu kaosu kısır bir döngü içerisinde kulübün bütününde görsek de, futbol ve basketbol da daha da fazla hissediyoruz. Akşamüstü Ergin Ataman'ın basketbol takımının antrenörlüğünü bıraktığı haberini okuyunca 3 sezon öncesi aklıma geldi. O zaman takım, Ülker'i eleyerek finale yükselmiş, finalde Efes'e kaybedince neredeyse takımın tamamı bir suç işlemiş gibi dağıtılmıştı. Ertesi sezon vasat oyunculardan kurulu bir takımla vasat bir basketbol oynayan takımın antrenörü Murat Didin sezon ortasında göevi bırakmıştı.
Bu sezon da benzer bir tablo var. Sezona sağlam bir takım ile başlanıldı. Nisan ayı başına kadar herşey sahada yolunda gidiyordu. Önce ULEB'de çeyrek finalde Galatasaray'a elenildi. Sonra normal sezonda lig lider tamamlandı. Ama playoff'ta yarı finalde takım sezonu kapadı. Telekom'a elenmesiyle birlikte takımın dağılacağını, en azından çoğu oyuncu ile yolların ayrılacağını tahmin ediyordum. Nitekim Ergin Ataman, gelecek sezon işlerin çok daha zor olacağını anlamış olacak ki, sezonun hemen bitiminde "ben yokum" dedi. Oyuncularla ilgili de çeşitli rivayetler söz konusu. Kanaatim, çoğu oyuncunun gideceği ve vasat yabancılardan kurulmuş bir takım ile öylesine bir sezon geçirileceği. Yıldırım Demirören'in zaten vizyonu da "anlık, günlük başarılar" üzerine kurulu olduğu için buna çok da şaşırmadım, şaşırmayacağım da. İstediği kısa vadeli başarılar gelmeyince de herşeyi bir anda yıkmaktan çekinmiyor. Uzun vadeli, kurumsal yönetim ilkelerinden nasiplenmemiş bir kulüp de bunların olması çok doğal. Bize de tebrikler demekten başka birşey düşmüyor!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder