Şampiyon Kulüpler Kupası’ndan Şampiyonlar Ligi formatına geçeli tam on altı yıl olmuş. Format değişikliğiyle birlikte gelen en önemli farklılık ise, grup mücadelesine geçilmesiydi. Grup mücadelelerinde, takımların kaderlerini gruplarda oynadıkları son maçlar da belirlemeye başladı. Bir takımın bir üst tura yükselmesi için, sadece galip gelmesi yeterli olmayabiliyordu. Grubun diğer maçından alınacak sonuç, hatta atılacak ya da yenilecek gol bile, bir takımın bir üst tura yükselmesini sağlayabiliyordu.
Bu durum geride kalan on altı yılda çeşitli dramatik elenişlere de sebep oldu. 1994-1995 sezonunda Göteborg, Barcelona ve Galatasaray ile aynı grupta yer alan Manchester United, son maçlar öncesinde Barcelona’nın iki puan gerisinde üçüncü sıradaydı. United Galatasaray’ı 4-0 yenmesine, Barcelona da Göteborg ile 1-1 beraber kalmasına karşın, averajla grubu üçüncü sırada tamamladı. Böylece deplasmanda aldıkları 4-0’lık Barcelona mağlubiyeti, sadece ağır bir yenilgi olarak kalmadı, İngilizler’i turdan da etti.
1996-1997 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nin bütün gruplarında son maç heyecanı yaşanıyordu. A grubunda Auxerre, Grasshopper ve Ajax son maçlara 9’ar puanla girdi. Grasshopper evinde Ajax’a 1-0 yenilirken, Auxerre, kendi evinde Glasgow Rangers’ı 2-1 yendi. Bu sonuçlarla, Auxerre ve Ajax çeyrek final vizesini aldılar. İsviçre temsilcisinin son iki maçını kaybetmesi ise, tarihindeki en büyük başarılardan birini elde etmesini engelledi.
C grubunda da son maçlar öncesi Juventus lider olarak gruptan çıkmayı garantilemişti. 7 puanlı Fenerbahçe ile 6 puanlı Manchester United’tan biri, grubu ikinci sırada tamamlayacaktı. Fenerbahçe deplasmanda Juventus’a kaybederken, Manchester United da Viyana’da Rapid Wien’i yenerek, zor da olsa gruplardan çıkmayı başarıyordu.
1996-1997 sezonunun en çarpıcı sonucunu ise Rosenborg almıştı. Milan ile ikincilik mücadelesi veren Norveç ekibi, grubun son maçında İtalya deplasmanındaydı. Milan’a bir beraberlik bile yetiyordu. Fakat mucize sayılabilecek bir sonuçla, San Siro’dan 2-1 bir galibiyetle ayrılan Rosenborg, Milan’ı saf dışı bıraktı.
1997-1998 sezonunda Şampiyonlar Ligi’ndeki takım sayısı 24’e çıkarılınca, grup liderlerinin yanı sıra iki grup ikincisi de çeyrek finale çıkma hakkında elde etti. Grupları ikinci sırada tamamlayan ekiplerin sıralamasında puan değil, averaj hesabı, bir üst tura çıkacak takımı belirledi. 12 puanla grubunu ikinci sırada tamamlayan ekiplerden Juventus, sahip olduğu +4 averajla, +1 averaja sahip olan Paris Saint Germain’e üstünlük sağlıyordu. 11 puanla en iyi ikinciler sıralamasında üçüncü sırada yer alan Rosenborg ise son grup maçında Olympiakos’u yenebilse, Juventus’un yerine çeyrek finalist olacaktı. Pire deplasmanında aldıkları 2-2’lik beraberlik, Norveçliler’i çeyrek finalden etti.
1998-1999 sezonunda da çeyrek finale kalan son iki takımı en iyi ikinciler klasmanı belirlemişti. Tabi en iyi ikinciler klasmanına geçmeden önce B grubuna değinmek gerekiyor. Tarihin belki de en ilginç puan durumuna sahne olmuştu Galatasaray, Rosenborg, Juventus ve Atletic Bilbao’dan oluşan grup. Altıncı maçlar sonunda Galatasaray, Rosenborg ve Juventus’un 8’er puanı bulunuyordu. Bu üç takım arasındaki sıralamayı averaj belirledi. +2 averaja sahip Juventus, 0 averajlı Galatasaray’ı ve -1 averajlı Rosenborg’u geride bıraktı. Galatasaray deplasmanda Atletic Bilbao’yu yense, Torino’dan beraberlik ya da galibiyetle dönseydi de, Rosenborg grup lideri olarak çeyrek finale çıkabilecekti. En iyiler klasmanında Manchester United 10 puan ile ikinci sırayı alırken, diğer 4 takımın 8 puanı bulunuyordu. Bu takımlar içerisinde son maçını kaybeden iki takımdan biri Lens’tı. Fransız temsilcisi, evinde Dinamo Kiev’e yense, Manchester United’ı geride bırakacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder