Henüz doyasıya kar yağışı izleyip çocuksu sevinçlerimize bürünmesek de, artık dışarı kısa kolluyla çıkamamamızdan ve memleketimin her dükkanını süsleyen yılbaşı dekorlarından anlaşılacağı üzere kış geldi ve dünyanın muhtelif yerlerinde adı bu mevsimle özdeşleşen sporlar icra ediliyor. Malum, Vancouver’da yapılacak olan Kış Olimpiyatları da yaklaşmakta. Durum böyleyken coğrafi özellik olarak yüksek dağ zirveleri ve karlarla örtülü eğimli tepelerde gerçekleşen bu soğuk sporlardan bahsetmek icap etti. Ama okurken üşüten bir yazı olmasın diye gülüşüyle karları eriten, hızıyla çığ düşüren, altın gibi saçlarıyla “Sarı saçlarını deli gönlüme \ Bağlamışım çözülmüyor” türküsü söyleten, güzelliğiyle dağlar kızı Reyhan’ı hasedinden çatlatan, sempatisiyle Heidi’yi bile gölgede bırakan, Lindsey Vonn’dan bahsedelim dedik.
Hani şahs-ı muhteremi bu kadar övünce Vonn’u dağların Anna Kournikovası zannetmeyin. Kendisi güzelliği kadar, başarılarıyla da buzlar âleminin kraliçeliğine layıktır. Başarıları da öyle birkaç Dünya Kupası ayağı kazanmanın ötesindedir. Son iki yılın Alp Disiplini Dünya Kupası şampiyonu olan 25 yaşındaki Vonn, son şampiyonluğunda dört farklı dalda yapılan şampiyonada, geçilmez olduğu inişin yanı sıra Super G’de de altın madalyayı boynuna geçirerek ABD tarihinde bir ilki gerçekleştirdi. İniş ve Super G’nin yanı sıra Süper Kombine ve pek de iddialı olmadığı slalomda da birincilikler kazanan Vonn, dört dalda da kupa kaldıran ender isimler arasına ismini yazdırmayı başardı. 2007’de İsveç’teki Dünya Şampiyonası’nda iniş ve Süper G’de birer tane gümüş madalya kazanan ABD’li sporcu, 2009’da Val d’Isere’de her iki dalda da rakiplerine geçit vermedi.
Vonn’un sportif başarı olarak tek eksiği ise olimpiyat altını. 2006 Torino’da iniş antrenmanlarında düşerek herkesi korkutan Vonn, buna rağmen ertesi günkü yarışa çıksa da sekizincilikle yetinerek madalyadan uzak kalmıştı. Yine de bu çabası ona ABD Olimpiyat Ruhu Madalyası ödülünü kazandırmıştı. Vonn, yarım kalan bir işi tamamlamak üzere şubattaki Vancouver Kış Olimpiyatları’nı bekliyor.
Daima gülen yüzüyle soğuk sporun, sıcak siması olmayı başaran Vonn, özel hayatında 2007’den beri – burayı yazmak canımı acıtıyor – kendisi gibi kayakçı olan Thomas Vonn’la evli. Daha önceleri Lindsey Kildow olarak tanınan usta kayakçı, 11 yaşından beri katıldığı her kategoride madalya kazanmasıyla da tanınıyor. Bir de Avrupa’daki yarışlarda sembolik olarak kazandığı çiftlik hayvanlarıyla. Mesela 2005’te Val d’Isere’deki birinciliği sonrası kendisine Oylmpe isimli bir Tarine ineği hediye edildi. Ertesi yıl Olympe’nin Sunny isimli bir yavrusu oldu. 2006’da bu kez Kirchberg’deki altın madalyanın bonusu olarak bir de keçisi olan Vonn, arada bir bu hayvanları ziyaret etmek için yarış takvimi dışında Avrupa’ya uğruyor. Tabii kendisinin Avrupa’ya ziyaretlerinin tek sebebi, çiftliğini görmek değil.
Geçen mayısta Fransa’ya giderek hem Roland Garros’u izleyen Vonn, en büyük hayranı olduğu sporcu Roger Federer’le de tanışma fırsatı buldu. Vonn’un hayran olduğu tek sporcu Federer değil elbet. Çocukluk idolü ABD’li kayakçı Picabo Street’in (Evet komik bir ismi var) rekorlarını alt üst ederken, Federer’e karşı olduğu kadar nazik davranmadı belli ki. Vonn mütevaziliği elden bırakmasa da, artık kendisi hayran olunan bir sporcu klasmanında. Ama o hala çok da zormuş gibi en sevdiği dizi olan Law and Order’ın bir bölümünde misafir sanatçı olarak görünmek istiyor. Buradan Law and Order yapımcılarına sesleniyoruz, bizi duymazlarsa Vonn’u Ezel’e transfer edeceğiz, haberiniz olsun.
Son olarak geçmiş olsun
Son olarak bu yazının yazıldığı gün olan 28 aralığın öğlen vakitlerinde Vonn’un Linz’deki Dünya Kupası ayağında düşerek sakatlık geçirdiğini üzülerek belirtmek isterim. Neyse ki kendisinin önemli bir durumu yok ve onu Vancouver’da zevkle izleyebileceğiz.
by Tarık Dağlı
2 yorum:
yazı çok güzel ama daha güzeli başlığı.. hoşgeldin tarık..
hoşbulduk, teşekkürler...
Yorum Gönder