Birkaç yıl önce Dünya Kupası'nın ilk kez Afrika'da düzenleneceğini öğrendiğim zaman içimden "kim bilir turnuva boyunca neler görürüz? Ne büyüler, ne büyücüler peydah olur?" demiştim, hatırlıyorum. Şampiyona başladı bitiyor, Afrika'da bu turnuvaya özel "pes" dedirten bir şey gelmedi Afrikalılardan... Nijerya takımının, devlet başkanları tarafından önümüzdeki 2 yıl boyunca uluslararası turnuvalara katılmasının yasaklanması büyü ile falla ilgili bir şey değildir; gururla-erk karışımı komik ve sempatik bir şeydir. Bence tabii.
Şampiyonanın Afrika'da düzenlenmesi vızvız öten vuvuzelalardan başka ne gariplik getirdi sahi? Onun da, yani vuvuzelaların da suyunu çıkartan Afrikalılar değil, biz Avrupalılar olmadık mı?İngiltere'de, medeniyetin beşiğinde ve futbolu icat etmekle övünen adamların torunlarından biri, evinin penceresinden tüfeğiyle yoldan geçen Manchester United'lı bir genci sırf vuvuzela öttürüyor -"çalıyor" diyebilmek için anlamlı ve ahenkli sesler çıkarttırmak lazım bir alete- diye başından iki kurşunla vurabildi!. (Hedefe isabet ettirdiği için değil, cüret ettiği için "vurdu" yerine "v u r a b i l d i")
Hani Afrikalılar ilkeldi? Veya bizim ülkemizde de daha sezon başlamamışken kıytırık bir maçta tribündekilerden biri vuvuzela çalıyor diye saha ve tribün tekme tokat birbirine girmedi mi? Ne medeniyiz di mi ama!
Gelelim başlığı asıl tetikleyen konuya:
Gelelim başlığı asıl tetikleyen konuya:
Nedir bu ahtapot salatası, aman pardon safsatası allah aşkına?
Avrupa'da bir akvaryumda bir ahtapot varmış da, o ahtapot maçın galibini daha maç başlamadan bilebiliyormuş da, efendim, iki ülke bayrağını önüne koyuyorlarmış, ahtapot hangi bayrağa giderse maçın galibi o oluyormuş..! %50 ihtimali art arda iki-üç kere tutturdu diye uçsuz bucaksız denizlerin güzelim hayvanını küçük bir akvaryuma tıktıkları yetmiyormuş gibi bir de garibanı (hani yolda top bulsa, bomba diye sürüne sürüne karakola götürecek) futbol otoritesi (en azından tahmin otoritesi!) tayin ettiler ya pes! Hatta yuh!
Bugün gazeteleri açıyorum ve ne göreyim? Bizim önde gelen (tirajda, başka bir şeyde değil) gazetelerimizden biri, işe bir de eziklik ve özenti boyutlarını da ekleyerek "bizim ahtapot da İspanya dedi" diye manşet atmamış mı? Bu konuya tam 1 sayfa ayırmamış mı?
Gazetenin küfürbaz yazı işleri yetkilisine küfürsüz mail bombardımanı yapıp bir güzel sormak lazım: "Noooldu? patlatacak transfer bombası haberi mi kalmadı? Hoş ve boş sayfalarınız daha da mı boş kaldı?" diye...
Medeni Avrupalıları bilimsellikten uzaklaştıran, kahin ahtapotun önüne önümüzdeki hafta bir Türk bir de bu Pazar akşamı oynanacak final maçının galibinin bayrağını koyarlarsa şaşmayın! Garibanın canı o an öyle çekti diye gidip Türk bayrağını seçerse, siz o zaman seyreyleyin cümbüşü! Ertesi gün gazetelerde sürmanşet:
Türkiye, Dünya şampiyonu ile oynasaydı, şampiyonu yenerdi!
Türkiye, Dünya şampiyonu ile oynasaydı, şampiyonu yenerdi!
Bir de ne düşündüm, onu da söyliyeyim ve bu komik konuyu daha fazla uzatmayayım!
Yakında ister misiniz İDDİA bayilerinin önlerinde birer akvaryum, akvaryumlarda boy boy ahtapotlar görelim!
Burası son derece medeni ve modern bir Avrupa ülkesi; neden olmasın!
1 yorum:
dahası Lig tv Ahtapot Paul'ü de transfer edebilr :))
Lenovo Warcraft 3 Ligi
Yorum Gönder