3 Mayıs 2008 Cumartesi

finalin adı maccabi-cska

Euroleague'de herkesin beklediği gibi Maccabi Tel-Aviv - CSKA Moskova finali oynanacak. Gerçi hem Maccabi hem de CSKA maçlarını kazanırken bayağı zorlandılar. Özellikle Maccabi ancak 4. çeyrekte maçı alabilme noktasına geldi ve aldı. Zaten öne geçtikten sonra da bir daha skorda geriye düşmedi. Montepaschi hem oyuna hızlı başlamasının hem de Simone Pianigiani'nin kurbanı oldu. İtalyan coachun oyunun en sıcak ismi guard Terrell McIntyre'ı neden üçüncü çeyreğin ortasından dördüncü çeyreğin ortasına kadar oyuna sokmadığını çözebilmiş değilim. Bu coaching hatasının yapıldığı dönemde Siena 10 sayı öndeyken, 4 sayı geriye düştü. Ki bu süre zarfında oynayan İlievski'de sağolsun hiçbir hücumu yönetemedi, ya erken şutlar kullandı ya da son saniyede verdiği paslarla topun çoğu kez Lavrinovic'in elinde patlamasına katkıda bulundu. O dönemde Siena'nın oyun kurucu pozisyonundaki sorun o kadar çok sırıtıyordu ki Maccabi'nin guarda baskı yapmasına bile gerek kalmadı.

Tamam Siena'da bir coaching hatası sözkonusuydu. Fakat Maccabi'nin de hakkını vermek lazım. İlk beşin, özellikle de Vujcic'in 0 katkıyla oynadığı bir günde kenardan gelen destek takımı finale taşıdı. Derek Sharp'ın ne denli büyük bir oyuncu olduğunu da bu maçla bir daha gördük. Maccabi 3. çeyrekte 10 sayı geriden gelip, 13-0'lık seriyle 4. çeyrek başında öne geçerken bunda en büyük pay Derek Sharp'ın attığı 5 sayıydı. Maç boyunca 45 üçlük kullanarak euroleague rekoru kıran Siena'da ise savunma yönüyle oyuna yaptığı katkıdan dolayı Stonerook'u takdir etmemek elde değil. Sonuçta finale bu kadar yaklaşmış olan Siena, üçüncü final-fourunda da final göremedi...

Gecenin ikinci maçını da heyacanlı bir şekilde izledik. Fakat bu maçta da kazanan favori, CSKA oldu. Tau, Siena'nın yaptığı gibi ilk üç çeyrek çok iyi dayansa da, takımı taşıyan isimler yorulunca, kurşunları da bitince ve savunmada doğal olarak düşünce Ruslara teslim oldular. Gerçi 8 sayı geri düştükten sonra farkı 2 sayıya kadar indirmelerini takdir etmemek elde değil.

CSKA Moskova, maçı ikinci yarıda istemeye başlayınca oyuna da ağırlığını koydu. Özellikle David Andersen o kadar çok parayı neden aldığını bir kere daha gösterdi. Onu seyredince Oberto, Scola gibi oyuncuların yer bulduğu NBA'de şansını ne zaman deneyecek diye düşünmeden edemiyor insan.

CSKA Moskova'da Ettore Messina'nın JR Holden'a neden çok güvendiğini oyunda tutuğu süreden anlamak mümkün. Zissis, Papaloukas gibi guardların olduğu bir takımda Holden neredeyse 40 dakika oyunca kalabiliyor...

Pazar akşamı finalde CSKA kazanır gibime geliyor. Gerçi Maccabi 18 sayı geriden gelip maçı çevirdiğinden hiçbir zaman oyunu bırakmayacaktır. Ama CSKA'da bir Siena değil. Maçı alırsa sonuna kadar götürür. Gerçi insanın aklına 3 yıl önce Moskova'daki final-four da gelmiyor değil. Ama bu Maccabi'de Jasikevicius gibi bir oyuncu olmadığını düşünürsek ibre CSKA'dan yana....

Hiç yorum yok: