24 Temmuz 2010 Cumartesi

muhalefet...


Yaz mevsiminden ve sıcak havalardan pek fazla hazzetmeyen biri olarak fotoğraftaki durumun içerisinde olmak isterdim doğrusu. Yankee Stadyumu'nda New York Yankees ile Kansas City Royals karşılaşıyor. Maça, "Yağmur muhalefet" yapmak istiyor ve bunda da başarılı oluyor. Aşırı yağış nedeniyle karşılaşamaya ara veriliyor...

evsizler dünya kupası- rio 2010


Evsizler Dünya Kupası, bu yıl 19-26 Eylül tarihleri arasında Rio'da düzenlenecek. 2008'de Kopenhag, geçen yıl da Johannesburg ev sahipliği yapmıştı turnuvaya.
Organizasyonun hedefi sayıları 30 bini bulan evsiz futbolculara daha iyi yaşam koşulalrı sağlamak. Geçtiğimiz turnuvalara katılan futbolculardan yüzde 70 daha iyi koşullarda yaşama şansını yakaladı. Postun tepesine Rio'daki kupanın tanıtım filmini ekledik...

23 Temmuz 2010 Cuma

juventus'a u2 engeli

Juventus Europea League 3. Ön Eleme Turu'nda Shamrock Rovers ile eşleşti. İlk maçı Dublin'de oynayacak Juventus'un 6 Ağustos'taki rövanş maçını Torino'da oynaması, U2'nun "360" turuna takıldı.
Aynı tarihte İrlandalı grup Torino Olimpiyat Stadyumu'nda konser vereceğinden ve bunu aylar öncesinden ayarladığından dolayı Juventus'a deplasman yollarını göründü. Maçı, Torino'dan 300 kilometre uzaklıkta bulunan Modena'da oynayacak siyah-beyazlılar konser nedeniyle ceza yiyen ilk takım oldu...

ponpon futbolcu

Lech Poznan'ın Kolombiyalı savunma oyuncusu Manuel Arboleda maç öncesi ısınma hareketleri yaparken ponpon kızları görünce dayanamayıp onlara katılmaya karar veriyor...

dunya kupası hatırası


İspanyollar dünya kupasını kazanmalarının ardından bugün şampiyonlukla ilgili "hatıra paraları" satışa sundular. Altın ve gümüş olmak üzere, üstünde "Güney Afrika 2010 Dünya Kupası Şampiyonu" yazılı iki çeşit para satışa sunuldu. Altın paraların tanesinin nominal değeri 20, gümüş olanların ise 10 avro. İlk etapta 20 adet hatıra para satışa çıkarıldı. Söz konusu hatıra paraları satın almak isteyenler gümüş olanlar için 44,  altın paralar için ise 65 avroyu gözden çıkarmak zorundalar...

50'sinde hâlâ pistte

Salı günü başlayacak Avrupa Atletizm Şampiyonası vesilesiyle bir rekora da tanıklık edeceğiz. Şampiyonanın son gününde -pazar- 4 x 100 kadınlar yarışında Slovenya Milli Takımı'nda yer alacak Merlene Ottey tarihe geçecek.
50 yaşındaki Ottey, "Avrupa Atletizm Şampiyonaları tarihinde yarışan en yaşlı kadın atlet" unvanını ele geçirecek. Merlene Ottey'in ele geçireceği rekor, hâlihazırda 1998'de Budapeşte'de 47 yaşında yarışan Fransız atlet Nicole Brakebusch - Leveque'ye ait.
Kariyerinde 29 madalya kazanan Ottey, bu madalyalardan 14'ünü dünya şampiyonalarından elde etti.
Merlene Ottey dünya şampiyonası ve olimpiyat oyunlarında da "Yaş rekorlarını" bünyesinde bulunduruyor. Ottey, 1995'te Göteborg'da düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası'nda -35'inde- 200 metrede altın madalyayı kazanmış ve "Dünya Şampiyonası'nda altın madalya kazanan en yaşlı kadın atlet" olmuştu. 2000 Sydney Yaz Olimpiyat'larında da 4 x 100 yarışında Jamaika takımıyla gümüş madalya kazanarak, "Olimpiyatlarda madalya kazanan en yaşlı kadın atlet" unvanını ele geçirdi. 

bolivya futboluna vergi şoku

Bolivya futboluna dair ülkedeki en önemli iki kurum, Futbol Federasyonu ve Bolivya Profesyonel Ligler Birliği'nde seçim koşturmacası var. Her iki kurumda da seçimleri şu anda da görevi yürütmekte olan Carlos Chavez ve Mauricio Mendez'in kazanması bekleniyor. En azından Bolivya Vergi Dairesi'nden yapılan açıklamaya kadar.
Bolivya Futbol Federasyonu'nun vergi borçlarını ödemediği için banka hesaplarına ve taşınmaz varlıklarına el konuldu. Bu ödenmemiş taşınmazlar arasında üç tane araç da bulunuyor. Ulusal Vergi Dairesi faturası ödenmemiş olan malların satışa çıkaracağını duyurdu. Böylece işler de karışmış oldu. Carlos Chavez ya da Bolivya Futbol Federasyonu'nundan her hangi bir açıklama gelmedi konuyla ilgili olarak. Şimdi, seçimlerden bir gün önce yapılan bu açıklamanın seçim sonuçlarını değiştirip değiştirmeyeceği merak ediliyor...

dünya liginde son iki gün...

Voleybolda 2010 Dünya Ligi'nde final grubu maçları devam ediyor. Final grubuna kalan altı takım üçerli iki gruba ayrılmıştı. Ayın 21'inden bu yana Arjantin'in Cordoba kentinde oynanıyor maçlar. Arjantin, Sırbistan ve Brezilya A grubunda, İtalya, Rusya ve Küba ise B grubunda yer alıyor. Oynanan ilk iki maçların ardından Brezilya ile Rusya yarı finale yükselmeyi garantilediler.
Bu gece Arjantin - Sırbistan ve Küba - İtalya maçlarının ardından diğer iki yarı finalist belli olacak. Sağolsun FIVB maçları internet üzerinden canlı canlı seyretme olanağı sunmuş. Maçları Laola 1'den seyredebilmek mümkün. Bu gecenin maçları 23.30 ile 03.00'te. Kazananın yarı finalist olacağı maçlar kaçmaz... 

sky sports'un yeni sezon tanıtımı

Sky Sports hoş işlere imza atmayı sürdürüyor. Bu da Andy Gray, Martin Taylor, Jamie Redknapp'ın da bulunduğu yeni sezon tanıtım videosu...

şehir stadyumu


Euro 2012'ye ev sahipliği yapacak stadyumlardan biri Wroclaw'daki Şehir Stadyumu. Wroclaw başkent Varşova'dan 350 kilometre uzaklıkta, 640 bin kişi nüfuslu bir şehir. Şehir Stadyumu da 42 bin kişi kapasiteli bir stadyum olacak. Gelecek yılın haziran ayında bitirilmesi planlanan stadyum turnuva boyunca üç grup maçına ev sahipliği yapacak.... 

22 Temmuz 2010 Perşembe

bafana bafana'ya elveda...

Güney Afrika Milli Takımı yakın bir zamanda lakapları "Bafana Bafana" kullanmaktan vazgeçebilir. Bunun nedeni ise yerel bir işadamının uyanıklığı. 1994 yılında "Bafana Bafana"nın isim haklarını satın alan bu işadamı ile anlaşmaya çalışan Güney Afrika Futbol Federasyonu uzlaşmaya varamadı. Sadece Dünya Kupası'nda 10 milyon dolar kazanan işadamının isim haklarının vazgeçmesini de beklemek "Enayilik" olurdu.
Güney Arika Futbol Federasyonu sorunu "Ulusal" düzeyde çözmeye çalışıyor. Eğer istedikleri sonucu alamazlarsa Güney Afrika Milli Takımı için yeni bir lakap ufukta gözükebilir...

karakolluk oldular...

Vitoria deplasmanında 2-2 biten maçın ardından Goias teknik direktörü Emerson Leao ve futbolculardan Rafaeş Moura bir radyo muhabirine saldırdılar.
Muhabir hem Leao hem de Moura'dan şikayetçi olunca polise ifade vermek zorunda kaldılar...

hindistan'ın gündemi çim hokeyi!

Bugünlerde Hindistan'ın önemli gündem maddelerinden biri kadın çim hokey takımıyla ilgili ortaya çıkan seks skandalı. Takımın antrenörü Maharaj Kaushik, hakkında çıkan oyuncularına cinsel tacizde bulunduğu iddialarının ardından görevinden istifa etti. Hindistan Çim Hokeyi Federasyonu, Kaushik hakkında soruşturma başlattı.
Olay, oyunculardan birinin federasyona imzasız bir mektup yollamasıyla ortaya çıktı. Kaushik olayın komplo olduğunu savunsa da takımın video analisti Basavraj'ın Çin ve Kanada turları sırasında pek hoş olmayan fotoğraflarının ortaya çıkması işin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Takımın eski oyuncularından Helen Mary de milli takımı bırakma nedeninin Maharaj Kaushik'in davranışları olduğunu söyledi. Mary, Kaushik'i takımın yöneticilerinden olan bir kadınla da uygunsuz bir şekilde gördüğünü belirtmesi işin daha da büyüyeceğinin işareti....  

the future has been written

21 Temmuz 2010 Çarşamba

ingiltere biletlerinde damping

The FA ve İngiltere Milli takımı'nın en önemli sponsoru Nationwide'ın sponsorluktan çekildiğini resmi olarak açıkladığı gün, İngiltere'nin Dünya Kupası'nın ardından oynayacağı ilk maçın biletleri de satışa çıktı.
11 Ağustos'ta Wembley'de Macaristan ile bir hazırlık maçı yapacak İngilizler, maç biletlerinde yüzde 33'lük bir indirime gitti. Normal biletler 15, iki büyük, iki de çocuk olmak üzere dört biletten oluşan "Aile paketi" de 60 sterlinden satışa çıktı. Biletlerde yapılan bu indirimin nedeni ise Dünya Kupası. İngiliz Milli Takımı'nın sergilediği performans ve yaşattığı hayal kırıklığı için taraftarlardan bir özür anlamı taşıyor. Bu özrün kabul edilip edilmediğini anlamak için 11 Ağustos'a bakmak lazım. Wembley'deki maçlarda yüzde 80 ile yüzde 100 arasında bir doluluk oranına sahip İngiltere'nin Macaristan ile yapacağı hazırlık maçına ne kadar İngiliz rağbet gösterecek acaba...
Bu arada Nationwide'ın sponsorluktan çekilmesinin ardından Yahoo'nun İngiltere Milli Takımı ve The FA'in yeni sponsoru olacağına dair iddialar ortaya atılıyor. San Francisco merkezli şirketin yıllık 4 milyon sterlin ödeyeceği konuşuluyor...

lyon'un yeni sponsorları

Fransa'da online bahis şirketlerinin reklamlarının yapılması ve formalarda yer alması yasal. Bu cümleyle neden başladık posta, yazacaklarımızın konuyla ilgisi olması nedeniyle elbette.
Lyon bu sezon farklı bir uygulamaya imza atıyor Ligue 1'de. Forma sponsorluğu için "Mangas Gaming"  ile anlaşan Lyon, bu şirketin iki farklı markasını formasında taşıyacak. Deplasmanda oynanan maçlarda Everest Poker reklamı yer alırken, Gerland'da oynanacak maçlarda ise Betclic reklamını göreceğiz.
Lyon'un başlattığı bu bahis şirketlerinin reklamlarının formalarda yer almasının gitgide yaygınlaşması bekleniyor Ligue 1 takımları arasında... 

ististikler barcelona'ya çalışıyor

La Liga'da yeni sezon fikstürünü dün yazmıştık. Bugün ise "Sport" gazetesinde çıkan ilginç iki istatistiği yazalım dedik. Futbolu istatistiklerden ibaret olması durumunda Real Madrid'in dün çekilen fikstür ile şampiyon olması ihtimali 0 -sıfır-. La Liga tarihinde sezona Mallorca deplasmanında başlayan hiçbir takım şampiyon olamamış. Buna karşın, Barcelona Racing Santander maçıyla başladığı bütün sezonları şampiyon (1928-29, 1998-99, 2004-05) olarak tamamlamış.
Jose Mourinho istatistikleri değiştirmeyi pek sever. Bu istatistiği de bir çentik atmak ve ardından gülümsemek isteyecektir elbet... 

springboks'lara kötü sürpriz

Güney Afrika rugby takımı keyifsiz bir dönem geçiriyor. Springboks'ların Tri Nations'ta ilk iki maçını kaybetmesinin ardından, takımın 2004 yılından beri sponsorluğunu üstlenen "Sasol" adlı şirket sene sonunda sona erecek sponsorluk anlaşmasını yenilemeyeceğini açıkladı. Johannesburg merkezli şirket, enerji ve kimya sektöründe faaliyet gösteriyor. Sasol, yıllık 2 milyon 500 bin sterlin ödüyordu sponsorluk anlaşmasının gereği olarak Güney Afrika Rugby League'e. 
Güney Afrika, 2011'de Yeni Zelanda'da yapılacak olan Rugby Dünya Kupası'nda arka arkaya şampiyon olan ilk ülke olmayı hedefliyor. Rugby League Yönetimi gelecek yıl Eylül ayındaki turnuvaya kadar yeni bir sponsor bulunacağından emin. Haksız da sayılmazlar son dünya şampiyonu takımın sponsor açısından zorlanması pek söz konusu değil... 

vasco'nun yeni formaları


Vasco da Gama yeni formalarını gelecek hafta tanıtacak. Fakat tanıtımdan önce İnternete düşmüş Rio ekibinin yeni formaları. 1970'li yıllaradaki formalardan esinlenerek tasarlanmış Vasco'nun yeni formaları. Vasco'nun 1977'de kazandığı Carioca Şampiyonluğu hatırlatırmak istenmiş, formaların ense bölümüne "Vasco geri dönüşlerin takımıdır" yazısı konmuş... 

17 yıllık sözleşme

Spor tarihinin en ilginç sözleşmelerinden biri belki de en ilgincine salı günü imza atıldı. NHL takımlarından New Jersey Devils, Ilya Kovalchuk ile 17 yıllığına anlaştı. 27 yaşındaki Kovalchuk'u 44 yaşına kadar bağlayacak sözleşme, NHL Yönetimi tarafından reddedildi. Sözleşmenin reddedilme nedeni salary cap (ücret tavanı) konusunda NHL'i yanıltma ihtimalinin doğması. Rus kanat oyuncusu ilk 10 yıl için 102 milyon dolar, son yedi yıl için ise 7 milyon dolar kazanacak.
2010 Şubat'ında takasla Atlanta Thrashers'tan Devils'a gelen Kovalchuk, takımda kalma nedeni olarak Stanley Kupası'nı kazanma şansını gösterdi ve "Geçtiğimiz sezon play-offlarda bitmemiş bir işimiz kaldı" şeklinde konuştu basın toplantısında. Rus hokeyci anlaşmanın 17 yıllık olmasını da "17'nin uğurlu sayısı olmasıyla" açıkladı.  Ayrıca sözleşmeyi kabul etmeye de 17 Temmuz'da karar vermiş Ilya Kovalchuk.
New Jersey Devils geçen yıl normal sezonu Atlantik Konferansı lideri olarak tamamlamasına karşın, play-offların ilk turunda daha sonra Stanley Kupası finalistine yükselen Philadelphia Flyers'a elenmişti.
Sözleşme NHL Yönetimi tarafından reddedilse, askıya alınsa da uzun süreli anlaşma olarak NHL tarihine geçti bile... 

20 Temmuz 2010 Salı

böyle ben de antrenörlük yaparım!

Hadi beni geçin, ama Yılmaz Vural, Ertuğrul Sağlam, Tolunay Kafkas, Hikmet Karaman ve diğerleri ne düşünüyordur acaba..?

Dünya Kupası haberleri suyunu çekince medyamızda da meydan boşaldı, transfer haberleri gani gani... Bazı hocaların, özellikle Schuster ve Rijkaard'ın da adeta iştahları kabardı, ar damarları çatladı sanki.

Gün geçmiyor ki, yeni bir oyuncu (daha) istediklerini okumayalım gazetelerden...

Dünya çapında ün yapmış veya en azından Avrupa'da iyi takımları çalıştırmış hocaların buraya gelmekle, takımlarımıza sağlayacakları faydalar arasında elbette ki, düne kadar Türkiye'ye gelmeyi hiç düşünmeyecek bazı "Star" oyuncuların bu hocalar sayesinde bizim takımlarımızın formalarını giymeyi artık daha kolay düşünmeleri de var. Yani Schuster olmasa Guti'yi (henüz gelmedi ama geldi gelecek... Eskiden olsa inanmazdık bu habere, Schuster sayesinde inanır olduk, mesela), Raul'u (onun da karısı "Not Turkey, but USA" demiş bile. Olabilir... "Star"lık başka şey, "kazak"lık başka...), Rijkaard olmasa, Elano'yu falan zor görürdük belki buralarda...

Ancak bu havalı futbolcular artık Türkiye'ye gelebiliyorlar diye bedavaya da gelmiyorlar ya..!

Veya Schuster'le Rijkaard, Beşiktaş ve Galatasaray kulüplerine sıfırdan bir futbol takımı kursunlar diye çağrılmadılar ki!

Son olarak, Schuster'in şu dört ismi "gönderin" demiş olması tüylerimi diken diken yapıyor doğrusu: Holosko, Delgado, Tello, Ferrari!

-Ki bunlarda biri bugün itibariyle takımdan da gitti.-

Pes!

Bunlardan hangisi iki uyduruk hazırlık maçında üzeri silinecek kalitesizlikte, sorarım!

Belki bir tek Delgado ile ilgili karar, geçen sezonu boş geçtiği için makul karşılanabilir ki, onu da hazırlık maçlarında oynatan ben değil, Schuster! Yani sakat olduğu için değil, oyun sistemine uymayacağından veya performansından dolayı (mı) gönderiliyor.

Ferrari değil miydi, geçen sezon kimi maçlarda dökülen Beşiktaş defansında tek başına ayakta kalan isim?

Tello birden fazla maçı Beşiktaş'ın lehine çevirmeyi başarmış bir oyuncu değil miydi son iki sezondur?

Holosko'yu izlerken bir İngiliz tayı izler gibi keyiflenen ben mi çok abartıyorum bu sprinter golcünün kalitesini? Lineker'e benzetmekle simasını, stilini belki abartıyor olabilirim ama Holsoko'yu tek kalemde gözden çıkartmak başka bir şeyleri abartmak değil de ne?

Tekrar sayıyorum: Delgado, Ferrari, Tello ve Holosko...

Verin bu dört kaliteli adamı bir arada Yılmaz Hoca'ya veya Ertuğrul Sağlam'a, Tolunay'a... Bakın "3 Büyükler"e nasıl da karekök söktürüyorlar! (Kök mü? Onu zaten söktürüyorlar!)

Rijkaard efendi, Uğur'u, Emre'yi, Franco'yu, Caner'i tek kalemde sildi, Servet'i de silecek, sadece para kazanarak silmeyi becermeye çalışıyorlar...

Kimse (öncelikle de okuyucu) kusura bakmasın ama böyle, ben de antrenörlük yaparım. Beşiktaş veya Galatsaray bir Real Madrid veya Barcelona mıdır? Ya da, bu iki takımımızın şu anki mali yapıları, kadrodan (sadece 2-3 sezon önce ve büyük paralara alınmış) dört as oyuncuyu birden tek kalemde silme lüksüne sahip midir?

Yılların kurt hocası Mustafa Denizli ile yılların Schuster'i, kuralları ve prensipleri başka başka olan oyunların hocaları mıdır? Biri Tabata'yı kesti durdu ama bugün gönderileceklerin arasında Tabata'nın ismi yok! Tello'nunki var. Holosko'nun var, Ferrari'nin var..!

Hocanın iyisi, markalısı "benden başarı istiyorsanız kardeşim, kadroyu da adeta sil baştan, yeniden yaratacaksınız" diyeni midir? Yoksa, elindeki malzemeyi bir iki transferle kuvvetlendirip en iyi şekilde değerlendiren midir?

Giderayak bir soru da, Schuster'i Beşiktaş'a getirmeye ikna etmeye çalışan ve başardım diye övünen yönetici ağabeyilerimize soruyor olayım: Flaşlar eşliğinde tam da sözleşmeye imza attırırken, hoca eline mikrofonu alıp "Ein Moment! Ein Moment! Yalnız ben Delgado, Holosko, Tello ve Ferrari'yi istemem. Hepsini göndereceksiniz/kovacaksınız, ona göre..!" demiş olsaydı, yine de böbürlene böbürlene imzalatır mıydınız Schuster'e o kontratı?

Ondan sonra, Yılmaz Hoca çıkıp da, birkaç laf edince "çok konuşuyor" oluyor..!

rättskiparen [the referee] - hakem


"Rättskiparen [The Referee]", İsveç'in en iyi hakemi olarak kabul edilen Martin Hansson'un -herkes, onu daha çok Thierry Henry'nin elini görmeyen hakem olarak tanıyor- Dünya Kupasına kadar uzanan yolculuğunu anlatan ve İsveç 1. Kanalı tarafından çekilen 28.30 dakikalık kısa bir film....

la liga'da yeni sezon...

La Liga'da yeni sezonun fikstürü çekildi. İlk hafta hem Real Madrid hem de Barcelona deplasman yolcusu. Geçen sezonun evinde en başarılı takımı Mallorca, Jose Mourinho'nun Real Madrid'ini konuk edecek. Barcelona ise Racing deplasmanına çıkıyor. Sezonun ilk önemli maçı 19 Eylül'de Vicente Calderon'da Atletico Madrid ile Barcelona arasında.
El Clasicolar da ise geçtiğimiz iki sezonda olduğu gibi ilk maç Camp Nou'da. Jose Mourinho 27/28 Kasım haftasonunda Guardiola'nın konuğu olacak. 16/17 Nisan'da ise Barcelona, Madrid'e rövanşa gelecek... 

afl 600 bin üyeyi aştı...

Avustralya'da spor dendi mi akla "Ozzie Rules" yani Australya futbolu gelir. 30 Haziran 2010 tarihinde sona eren mâli yıl verileri Avustralya futbolunun ülkede en fazla ilgi gösterilen spor olduğunu bir kere daha kanıtladı. Australia Football League'de (AFL) micadele eden 11 kulübün üye sayısı toplamı 600 bini geçerek 614 bin 251 oldu. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 4.48'lik bir artış anlamına geliyor. 2009 verilerine göre kulüplerin toplam üye sayısı 586 bin 748.
Ligdeki ekiplerden Collingwood üye sayısında bir önceki yıla göre yüzde 20'lik bir artış kaydetti ve üye sayısını 57 bin 408'e çıkardı. St. Kilda da yüzde 18.23'lük artışla üye sayısını en fazla arttıran kulüp oldu.  
Böylece AFL'de 2001 sezonundan bu yana kulüplere üye olan insan sayısındaki artış devam etti. Son 20 yılda ise sadece Sydney'in Yaz Olimpiyatlarına ev sahipliği yaptıpı 2000 yılında üye sayısında bir önceki yıla göre bir düşüş yaşanmıştı...

premier league'in en fazla harcatan futbolcusu

Okuyali iki hafta olmustu bu haberi, fakat bloga tekrar yazmaya başlayınca kısmet oldu post olarak bahsetmek. Manchester City geçtiğimiz sezon olduğu gibi bu sezon da yaz dönemini para harcayarak geçirmeyi tercih ediyor. Nihai hedef muhtemelen, sahadaki 11 ile yedek kulübesinin ederinin birbirine eşitlemek olmalı. Yoksa bu kadar transfer yapmanın bir anlamı yok.
City'nin bu yaz takıma kattığı en önemli isim Yaya Toure -şimdilik tabi ki- Fildişili futbolcu abisinin yanına gelirken bir rekoru da kırmayı ihmal etmedi. Toure'nin bonservisi ve beş yıl boyunca alacağı parayla birlikte toplam maliyeti 55 milyon 600 bin sterlin. Bu paranın içerisinde fotoğraf ve görüntü hakları için her yıl ödenecek 1 milyon 650 bin sterlin ve Şampiyonlar Ligi'nde kalınması halinde her sezon için 823 bin sterlinlik ödeme de dâhil. Bunun yanı sıra Yaya Toure'nin vergilerini de Manchester City ödeyecek. Böylece Fildişili oyuncu "Premier League'in en pahalı futbolcusu unvanını" elde etti. Allah her futbolcuya böyle fedakar bir kulüp nasip etsin! 

londra 2012'ye bütçe kesintisi

Londra 2012 Yaz Olimpiyatları'na iki yıl kala hazırlıklar gitgide yoğunlaşıyor. Spor Bakanı Hugh Robertson'ın verdiği bilgiye göre organizasyon kapsamında yapılması gereken inşaatların 2/3'ü tamamlanmış durumda. Organizasyon Komitesi öngörülenden daha ileri olduğunu söylüyor projenin. 
Herşey yolunda gidiyor gibi görünse de İngiliz Hükümeti'nin Olimpiyatlarlar ilgili olarak aldığı bütçe kısıntısı memnuniyetsizlik yarattı. İlk etapta kesintinin 27 milyon sterlin olacağı ifade edildi. 13 milyon sterlin şantiyelerin  güvenliği için ayrılılan paydan, 11 milyon sterlin uluslararası yayın ve medya merkezi için ayrılan paydan, 3 milyon sterlin de basketbol salonu ve veladrome'da yapılacak değişiklikler için ayrılan bütçeden kesildi. Yapılan bütçe kesintilerinin devamının gelip gelmeyeceği konusunda net bir fikir yok. 
Çeyreklerde açıklanan ekonomik raporların en sonuncusunda 2012 Yaz Olimpiyat'larının maliyetinin 6 milyar ile 9 milyar 298 milyon sterlin arasında olacağı öngörülüyor. Oyunlara ayrılacak bütçenin açıklandığı Kasım 2007'den bu yana ise 700 milyon sterlinlik bir tasarruf söz konusu. 

brezilya'nın 2014 planları...

Brezilya Devlet Başkanı Lula, 2014 Dünya Kupası ve 2016 Yaz Olimpiyatları için alınan geçici önlemlere dair genelgenin imzalandığı basın toplantısında dört yıl sonraki organizasyonla ilgili bilgiler verdi.
Brezilya Hükümeti 2014 Dünya Kupası'nda hazır olmak üzere havaalanları için 3 milyar dolar civarında bir harcama yapılacağını açıkladı. Ayrıca limanlar için 400 milyon dolarlık bir bütçe söz konusu. 
Dün açıklanan genelgeyle birlikte FIFA'nın en fazla eleştirdiği konuların başında gelen ulaşım ve stadyumların yenilenmesinin iş planı da açıklandı.
Brezilya Spor Bakanı Orlando Silva, Dünya Kupası boyunca 600 bin yabancı turistin ülkeye giriş yapmasını beklediklerini söyledi. Silva, 3 milyon Brezilyalının da ülke içinde maçları seyretmek için seyahat edeceğini öngördüklerini belirtti.
Brezilya'nın altı yıllık süre içerisinde hem 2014 Dünya Kupası hem de 2016 Yaz Olimpiyatları'nın altyapısı için   18 milyar dolar civarında bir harcama yapılmas bekleniyor. 

macijauskas yeni işini buldu

Avrupa'nın belki de dünyanın sayılı şutörleri arasındaydı Arvydas Macijauskas. Tau Ceramica ile geçen harika sezonların ardından NBA'in büyüsüne kapılıp New Orleans Hornets'in teklifini kabul ettiğinde kariyerinin en büyük hatalarından birini yapmıştı. Hornets'ta neredeyse hiç forma şansı bulamayınca ertesi sezon Avrupa'ya döndü. Başka bir kötü seçimle Olympiakosla anlaştı. Oldukça yüklü bir sözleşmeye imza atan Macijauskas, sezon boyunca istenilen performansı sergileyemedi. Bunda yaşadığı sakatlıkların da rolü büyüktü. Olympiakosla yaptığı sözleşmedeki ağır maddeler nedeniyle bir türlü Yunan ekibinden ayrılamadı her ne kadar basketbol oynamasa da. Sakatlığın ardından basketbola geri dönmek için çabalasa da henüz 30'unda emekli olmak zorunda kaldı.
Aryvdas Macijauskas emekliliğini açıklamasının üzerinden iki ay geçmişti ki hayatnın geri kalanında ne yapacağı belli oldu. Litvanyalı basketbolcu, Lietuvos Rytas'ın rezerv takımı olarak kabul edilen Perlas Vilnius'tan gelen yardımcı antrenörlük teklifini kabul etti. 
Perlas Vilnius geçtiğimiz sezon Litvanya Birinci Ligi'ne yğkselmişti. İlk sezonunda ligi sekizinci sırada tamamlayıp play-off'a kapağı atan Vilnius ekibi, ilk turda Lietuvos Rytas'a elenmişti. Macijauskas'ın basketbolculuk kariyerinde yaptığı çıkışı Perlas Vilnius'ta da göstermesi durumunda antrenör sirkülasyonu açısından oldukça hareketli olan Litvanya basketbolunda kısa zamanda önemli yerlere geldiğini görmek mümkün olabilir... 

us open series tanıtımları - venus williams....

ahtapot paul'un piyasası arttı...

Gün geçmesin ki ahtapot Paul ile ilgili yeni bir hikaye duymayalım. En son İspanyolların kendisini Madrid'e getirmek istemesinde, Almanların da buna izin vermemesinde kalmıştım. Ki bu sabah ilginç bir haberle daha müşerref oldum. 
Haberin kaynağı Rus Soviet Sport gazetesi. Rus bahis şirketi Bet League, Paul'e iş teklifinde bulunmuş. Şirketin ortaklarından Oleg Zhuravsky, gazeteye yaptığı açıklamada çalışanlarına aylık olarak 3 bin dolar ödeyen Bet League'in Paul'e 5 bin dolar maaş ödemeyi kabul ettiğini söylemiş. Zhuravsky ayrıca, geçici bir süre için değil, daimi olarak Paulle çalışmak istediklerini de belirtmiş. Tabi Paul'un çalışma koşullarından memnun olup olmayacağı konusunda bir fiker beyan etmemiş şirketin ortağı. Ahtapot istediği ortamı bulamazsa nasıl yapar doğru tercihleri, işin o yanını sorgulayan yok tabi.   
Ahtapot Paul ile ilgili abuk subuk haberlerin sonu gelmeyecek gibi görünüyor...

en forslu yatırım bankacısı

Dünyadaki bankacılar içerisinde ondan forslu olamaz herhalde. Kaç bankacı bir dünya kupası'nda mücadele edebilir ki. Yeni Zelanda'nın Güney Afrika'daki Dünya Kupası'nda mücadele eden 23 kişilik kadrosunda yer alan Andy Barron, turnuvadaki tek amatör futbolcuydu. Asıl işi yatırım bankacılığı olan Barron, yarı zamanlı olarak da futbolla uğraşıyordu. Gerçi onun bu amatör uğraşısını Yeni Zelanda'dan Minnesota'ya kadar gitmesini ve bir sezon ABD İkinci Ligi'nde oynayacak kadar seviyordu.
Andy Barron, Aralık ayında Dünya Kupası'ndan sonra futbolu bırakacağını ve tam zamanlı olarak yatırım bankacılığına odaklanacağını açıklamıştı. Dediğini yaptı ve Dünya Kupası'nda İtalya'ya karşı dört dakika oynamış bir yatırım bankacısı olarak kariyerine devam etmeye karar verdi birbirinden harika anlatacak hikayesiyle birlikte... 

sky sports hd'nin aşmış tanıtımları...

Bu tanıtım videosunu seyrettikten sonra, "Adamlar hakkaten aşmış" diyorsunuz. En azından ben öyle dedim kendi kendime...

sky italia - mediaset çekişmesi

Olay yeni değil de biz ancak yazabiliyoruz baştan belirtelim bu durumu. Medyadaki her kapışmadan bir şekilde izleyici, tüketici kârlı çıkıyor. En azından İtalya'da yaşanılanlar bu dediğimizi doğrular nitelikte. Silvio Berlusconi'nin sahibi olduğu Mediaset grubu pay tv ücretlerinde indirime gidince, Rupert Murdoch'ın Sky İtaliası da karşı atak yapmak durumunda kalıverdi. 
Serie A ve Şampiyonlar Ligi olmak üzere çok sayıda yayının hakkına sahip olan Sky Italia, abonelik bedelinde geçtiğimiz yıla göre yüzde 25'lik bir indirime gitti ve aylık aboneliği 29 avroya düşürdü. Böylece Mediaset'in abonelerine sunmuş olduğu ücretten hizmet vermeye başladı Murdoch'un yayın kuruluşu. Son birkaç yıldır abone sayısında düşüş yaşayan Sky Italia, belki de Mediasetle girdiği bu çekişmenin sonucu olarak abone sayısında artış görebilecek. 
Mediaset açısından ise işler tolunda görünüyor. Sadece geçen yıl abone sayısını 800 bin kişi arttıran ve 4 milyon 200 bin toplam aboneye ulaşan Berlusconi'nin yüzü gülüyor olsa gerek. 

19 Temmuz 2010 Pazartesi

steve nash ile red bull arena'da futbol üzerine


Steve Nash Red Bull Arena'yı gezmeye gitmiş. Gezerken de onunla bir röportaj yapmışlar. Futbola dair fikirlerini paylaşmış. Onun futbol sevgisi biliniyor. Dünya Kupası boyunca CBS için Güney Afrika'daydı. Fakat bu röportaj, diğerlerinden biraz daha farklı. Çünkü gelecek sezon MLS'de mücadele edecek Vancouver Whitecaps'in ortaklarından biri olarak futbolu yorumluyor... 

yeni zelanda'ya son bilet

Uruguay'ın kaderine play-off maçları oynamak yazılmış herhalde. Güney Afrika'daki Dünya Kupası'na katılmak için Kosta Rika ile play-off maçı oynamışlardı. 2011 Eylül'ünde Yeni Zelanda'da yapılacak Rugby Dünya Kupası'na katılabilmek için de play-off maçı oynayacak Uruguay.
Geçtiğimiz haftasonu Kazakistan'ı Montevideo'da 44-7 yenerek Romanya'nın rakibi oldular. Romanya ise Buzov'da karşılaştığı Tunus'u fena benzetti, 56-13 ile geçti.
Romanya 1987'den beri düzenlenen bütün Dünya Kupalarında mücadele etti. Uruguay ise 1999 ve 2003 yıllarında düzenlenen kupalarda yer aldı. Ki 1999'da Galler'de düzenlenen turnuvaya yine bir play-off mücadelesi sonunda katılmaya hak kazanmıştı. O zaman play-off turunda daha kolay bir rakip, Fas vardı karşılarında. 
Kasım ayında bir tanesi Bükreş, diğeri de Montevideo'da olmak üzere iki maç oynanacak. Bu iki maç sonunda, Uruguay - Romanya ikilisinden biri Rugby Dünya Kupası'nın son yolcusu olacak ve Arjantin, İngiltere, İskoçya ve Gürcistan'ın yer aldığı B grubunda mücadele edecek.   

18 Temmuz 2010 Pazar

busquetsler aynı takımda

Carles Busquets -Sergio'nun babası- 1988 ile 1998 arasında Barcelona'nın kalecilerinden biriydi. Çoğu zaman yedek kulübesine çakılıydı ve B takımının maçlarında forma giyebiliyordu ancak. 1994-95 ve 1995-96 sezonunda bazı maçlarda forma giyme şansını yakalamıştı. O maçlarda da "İyi bir kaleci"olmadığını ıspatlamak istercesine performanslar göstermişti. En azından benim aklımda kalan "Carles Busquets" figürü böyleydi.
Şimdi bütün bu Carles Bussquets hikayesini boşa anlatmakdık. Barcelona'nın kaleci antrenörü Juan Carlos Unzue Numacia'ya teknik direktör oldu. Onun gidişiyle de boşalan kaleci antrenörlüğüne Carles Busquets getirildi. Böylece baba-oğul Busquetsler aynı takımda yer alma ve antrenman yapma şansı yakaladı. Sergio'ya babasının kaleci antrenörü olmasıyla ilgili düşünceleri sorulmuş Barcelona'nın yerel radyolarından Rac1 tarafından. O da, "O takımın antrenörlerinden biri olacak. Juan Carlosla olan ilişkimden farklı bir ilişki olmayacak babamla. Saha içerisinde ben Sergio Busquets, o da antrenör olarak profesyonel bir ilişki içerisinde olacağız" demiş...

us open series tanıtımları - roger federer....

bir cumartesi iki düğün

Wesley Sneijder için harika bir yıl geçiriyor diyebiliriz. Inter ile bir sezonda kazanabileceği tüm kupaları kazandı. Ardından çok iyi bir dünya kupası geçirdi. Hollanda Milli Takımı şampiyon olamasa da dünya kupasında final oynadı ve bir sezonda oynanabilecek tüm finallerde boy gösterdi Inter'in Hollandalısı.
Herhalde bu kadar unutulmaz bir yılı daha da unutulmaz kılmak için almışlardı evlenme kararını Wesley Sneijder ve "Hayat arkadaşı" televizyon spikeri, manken Yolanthe Cabau. Siena yakınlarındaki San Giusto e Clemente in Castelnuovo Berardenga Kilise'sinde evlendiler dün öğlen saatlerinde. Düğün töreni oldukça kalabalıkmış. Fotoğraflardan yansıyanlardan anladığımız Chivu ve Patrick Kluivert'ın da düğünün davetlileri arasında olduğu.

Cumartesi gününün spor dünyasınından dünya evine giren tek ismi Wesley Sneijder değildi. Radek Stepanek ve Nicole Vaidisova'da tenis dünyasının evlenen çiftler kervanına katıldılar. Vaidisova 2007'de dünya sıralamasında 7. basamağa kadar yükselmişti. Bu yılın başında profesyonel tenisi bıraktığını açıkladı. Bu kararında Stepanekle evlilik kararı almasının etkiliği olduğu iddia edildi. Çift bu yılın başında aldıkları evlilik kararını dün yürürlüğü koydu ve Prag Kalesi'ndeki Saint Vitus Katedrali'nde evlendiler...