12 Temmuz 2008 Cumartesi

en uzak deplasmanlar - avrupa

iki post aşağıda dünya üzerindeki en uzun deplasmanları yazmıştık. Aşağıda da Avrupa kıtasındaki deplasmanları görmek mümkün...

İngiltere
470km - Premier League
Newcastle United - Portsmouth
451km - Championship
Norwich City - Plymouth Argyle
487km - League 1
Carlisle United - Brighton & Hove Albion

İspanya
883km - La Liga
Deportivo de La Coruña - Almeria
2120km - Segunda División
Tenerife - Gimnàstic

Almanya
610km - Bundesliga
Hamburger SV - Bayern Munich
660km - 2.Bundesliga
Hansa Rostock - 1860 Munich

İtalya
964km - Serie A
Udinese - Catania
963km - Serie B
AlbinoLeffe - Messina

Fransa
946km - Ligue 1
FC Lorient - AS Monaco
1259km - Ligue 2
Ajaccio - Brest

Portekiz
1241km - Liga
Sporting Braga - Maritimo/Nacional
1592km - Liga Vitalis (B)
Clube Desportivo Santa Clara - Sporting Clube Olhanense

Hollanda
263km - Eredivisie
FC Groningen - Roda JC

Rusya
2032km - Premier League
Zenit St. Petersburg - Spartak Nalchik

Norveç
1342km - Tippeligaen
Tromsø - Viking FK

Türkiye
981km - Turkcell Süper Lig
Trabzonspor - Denizlispor

Yunanistan
655km - Super League
OFI Crete/Ergotelis - Panserraikos

yakında buralarda

30 Temmuz'daki Lenny Kravitz konserinin reklamlarında ilgimi çeken noktalardan biriydi konserin sponsorlarından Virgin Raido. Yakında buralarda olacakmış. "CHR" formatında yayın yapan radyo dolu memleketimde "AC" yayını yapan radyo ihtiyacı da böylece karşılanmış olacak. Eksen'in -ve bir ara K-Rock'ın- hakkını yemeyelim ama İngiltere'deki formatıyla yayın yapması çok muhtemel Virgin'in iyi programcılarla sık dinlenilen radyo arasında yer alması doğal gibi. Türkiye; Fransa, İtalya, Dubai, Hindistan ve Tayland'tan sonra yurtdışında yayın yapmaya başladığı 6. ülke olacak Virgin Radio'nun. Merakla kendilerini bekliyoruz efendim...

film gibi...

Bulgaristan'ın kalburüstü kulüplerinden Litex Lovech'in Başkanı Angel Bonchev'in kaybolduğu haberi 22 Mayıs'ta ajanslara düşmüştü. Dün akşam yaklaşık 2 aydır kayıp olan/kaçırılan kulüp başkanı bulundu. Mafya tarafından kaçırılan Bonchev, eşinin verdiği fidye ile serbest bırakılırken tuhaf bir olay yaşandı. Fidyeciler hem fidye parasını alıp hem de Bonchev'in karısını kaçırdılar. Bu arada Angel Bonchev'in de kaçırıldığı süre boyunca işkence gördüğü ve akli dengesini kaybettiği ortaya çıktı. Gelen haberler kaçıran kişilerin Angel Bonchev'in bırakılması karşılığında 1 milyon 500 bin avro aldıkları, karısının serbest bırakılması için ise 1 milyon avro istedikleri yönünde. Film senaryosunu yazılsa ancak bu kadarı olur...

çeşit çeşit sepp blatter...






Fotoğraflar: Who Ate All The Pies

en uzak deplasmanlar

7026km
B. Kaliningrad (Rusya B) - SKA-Energia Khabarovsk (Rusya B)

6531km
Zenit St. Petersburg (Rusya) - Luch-Energia Vladivostok (Rusya)

5258km
Wellington Phoenix (A-League) - Perth Glory (A-League)

5004km
Puerto Rico Islanders (USL) - Vancouver Whitecaps (USL)

4717km
PSMS Medan (Endonezya) - Persipura Jayapura (Endonezya)

4166km
New England Revolution (MLS) - LA Galaxy/Chivas USA (MLS)

3550km
Changchun Yatai (Çin) - Shenzhen Shangqingyin (Çin)

3078km
Deportes Arica (Şili Primera B) - Deportes Puerto Montt (Şili Primera B)

3001km
Fortaleza/Ceará (Brezilya Série B) - Criciúma (Brezilya Série B)

11 Temmuz 2008 Cuma

warriors'un son hali

yönetmen steve nash

Gelecek yıl 30. kuruluş yıldönümünü kutlayacak olan ESPN, farklı bir işe imza atıyor. "30 for 30" adı verilen projede son 30 yıldaki önemli spor kişilikleri ve olaylarına dair 1'er saatlik 30 adet belgesel çekilecek. Söz konusu 30 belgeselden birinin yönetmeni de Steve Nash. Nash, Terry Fox'un hayatını konu alan belgeselin yapımcılığını üstlenecek. Fox, 1977 yılında, 19 yaşındayken kanser nedeniyle sağ bacağını kaybeden, buna karşın tek ayakla koşarak, kanser araştırmaları için para toplayan bir Kanadalı. Terry Fox henüz 23 yaşındayken 1981'de hayatını kaybeder. Fox halihazırda Kanada spor tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak kabul ediliyor. Steve Nash'in basketbol ve futboldaki maharetini Terry Fox belgeseli ile televizyon dünyasında gösterip gösteremeyeceğini anlayabilmemiz için gelecek yılı bekleyeceğiz...

10 Temmuz 2008 Perşembe

makalele-henry

Geçtiğimiz günlerde Thierry Henry'nin New York sokaklarındaki moda ikonu misali giydiği tshirt'ün geyiği yapılmıştı. Anlaşılan Makalele'de milli takım arkadaşından etkilenmiş...


en yeni 76'erslı


Fotoğraf: Jesse D Garrabrant- NBAE/Getty Images

9 Temmuz 2008 Çarşamba

sinirler tepede

Biz İbrahimlerin Üzülmezi ile Toramanını konuşurken benzer bir hadise Karsruhe'de yaşanmış. Salı günkü antrenmanda defans oyuncusu Maik Franz ile Fransız yedek kaleci Jean Francois Kornetzky yumruk yumruğa birbirlerine girmişler. Daha doğrusu Franz, Kornetzky'i bir güzel benzetmiş. Kavganın nedenini kimse anlayabilmiş değil. Sağolsun Bild, olayı fotoğraflarıyla manşete yerleştirmiş...




denizli'nin yeni forveti darryl roberts

Ülkemizin transfer gündemi 3 büyükler + biraz da Trabzon'dan ibaret olduğu için Anadolu takımlarının transferleri pek konu olmuyor tıpkı Denizlispor'un Sparta Rotterdam'dan transferi Darry Roberts gibi. Roberts ilginç bir oyuncu. Trinidad Tobagolu olan Darryl Roberts, futbol altyapısının olgunluk dönemini Birleşik Devletler'de geçirmiş. Lise sonda geldiği ABD'de Virginia'daki Liberty Üniversitesi'nde futbol bursuyla okumuş. İlk yıl sonunda "freshman" denilen ilk yıl öğrencileri arasında All-American'da yılın futbolcusu seçilmiş. Ayrıca oynadığı Bis South Conference'ın en iyi ilk yıl oyuncusu ödülünü almış. "Sophomore" yani üniversitedeki ikinci yılında da Konferansı'nın en iyi ikinci takımına seçilmiş. Bu arada Trinidad Tonago milli takımına da çağrılmış. 2007 yılında MLS Draftında 14. sırada Toronto tarafından seçilmiş. Fakat o tercihini Sparta Rotterdam yani Avrupa'dan yana kullanış. Hollanda'daki ilk ve tek sezonunda 34 maçta 9 gol atmış. Avrupa'daki ilk sezonu için hiç de fena bir istatistik değil. Denizlispor kendisine 3 yıllık imza attırmış. Ege ekibinde neler yapacak izlemek lazım kendisini. En azından Denizli'nin İstanbul'daki maçlarında kendisini çıplak gözle tespit etmeye gideceğim...

wayne rooney ve yeni dövmesi

Şu sıralar Las Vegas'ta tatil yapıyor Wayne Rooney. Tatil yaparken koluna yeni bir dövme yaptırmayı da ihmal etmemiş. Paparazzilerden de bu yeni dövme kaçmamış tabi. Yakın incelemeler sonrasında Rooney'nin yeni dövmesinin İngiliz rock grubu Stereophonics'in 2001 yılında yayınladığı "Just Enough Education to Perform" olduğu ortaya çıkmış. Albümün Manchester Unitedlı için önemi, anlamı nedir bilemiyorum ama İngiliz tabloidlerin ya da News Of The World'un yakında keşfedeceğinden eminim...

olimpiyat öncesi pekin manzaraları...


brandon jennings hadisesi

Brandon Jennings 1989 doğumlu bir kardeşimiz. Kendisi Virginia'daki Oak Hill Academy'yi bu yıl bitirdi. Bu sene mezun olan liseliler içerisindeki en yetenekli oyun kurucu olarak gösteriliyor. Jennings sadece yeteneğiyle değil atacağı adımla da kendinden söz ettirecek gibi. Olay şöyle; NBA yönetimi önüne gelen her liselinin NBA draftına girmesini engellemek için belirli bir yaş sınırı getirdi. 18 yaşını aşamayan kimse drafta giremiyor. Yaş sınırını doldurmak için de en az bir yıl üniversitede okumak gerekli. Brandon Jennings ise yaş sınırını üniversitede okuyarak değil, Avrupa'da basketbol oynayarak geçirmeyi planlıyor. Bu nedenle Arizona Üniversitesi'nden gelen teklifi bile reddetti. Jennings'in başarılı olması halinde çok sayıda liseli onun tercih ettiği yolu seçebilir. Ki Avrupa basketbolunun, Kolej basketboluna göre seviyesinin daha yüksek olduğu gerçeği var ortada. Avrupa'ya geldiklerinde düz oyuncular olan Anthony Parker, Marcus Haislip, Maurice Evans gibi isimler eski kıtada kaldıkları süre boyunca fundementalleri geliştirmeyi başardılar. Brandon jennings'in seçeceği ülke ve takım onun gelişiminde çok önemli rol oynayacak. Bu genç Amerikalıyı takip etmek gerek...

brand'ın kazığı...

Geçtiğimiz hafta Baron Davis'in kontratının son sezonunu es geçerek serbest kalması ve Los Angeles Clippers ile anlaşması, Clippers'a tahmin edemeyeceği ölçüde zarar verdi. Takımın ölü sezonda transfer açısından daha rahat hareket etmesi için Davis gibi kontratının son yılını es geçen ve serbest kalan Elton Brand'ın Clippers ile anlaşması bekleniyordu. Hatta Baron Davis yaptığı açıklamayla Brand ile birlikte oynayacağını söylemişti. Fakat Clippers'a sağlam bir kazık atan Elton Brand, Philadelphia'nın 5 yıllık 85 milyon değerindeki teklifine hayır demedi. Böylece 76'ers, Clippers'a okkalı bir kazık da atmış oldu. Philadelphia'nın bu hamlesiyle sağlam bir takıma kavuştular. Iguodala ve Miller'dan oluşan guard ikilisinin yanı sıra Dalembert ile Brand etkili bir ikili oluşturması muhtemel. Ayrıca Louis Williams, Thaddeus Young gibi genç yeteneklerde mevcut. Geçtiğimiz sezon kime beklemezken playoff yapan 76'ers Brand ile hücumdaki sınırlı opsiyonlarını da arttırdı. Brand'ın kazğının yanı sıra Corey Maggette'yi de Baron Davis'in acısını çıkartmak isteyen Golden State'e kaptıran Clippers'ın tek hedefi Josh Smith. Bu hedefte de başarılı olması düşük ihtimal. Burada Elton Brand'ın Doğu yakasında bir takımda oynamasının da rolü büyük. Eğer öyle olmasa Clippers'ın son teklifi 81 milyon dolar, 76'erskine neredeyse eş. Sonuç itibarıyla Baron Davis'i almak, Brand'in kaybedildiği bir ortamda anlamsız oldu...

yeni lider schumacher

Tour de France'ın ilk iki günlük değerlendirmesini yapmıştık. Tour'da 4. gün geride kaldı ve 1. etap sonunda sayı mayonun sahibi olan Alejandro Valverde, genel klasmanda 17. sıraya kadar geriledi. Alman Stefan Schumacher, 3. ve 4. etapta çok fazla öne çıkmasa da istikrarlı temposuyla sarı mayonun yeni, sahibi oldu. Saint Melo-Nantes arasındaki 208 kilometrelik etabı 33. sırada tamamlayan Schumacher, 29.5 kilometrelik Cholet-Cholet etabını ilk sırada tamamlayan ana grubun lideriydi. Genel toplamda 14 saat 04' 41''lik derece onu sarı mayoyu taşımasını sağlıyor. İlk iki etapta da Valverde'nin 7 saniye gerisinde kalan Schumacher'in takipçisi Kim Kirchen ise şu ana kadar turun en istikrarlı bisikletçisi. Bütün etaplarda ilk 15'e girmeyi başaran Lüksemburglu, Stefan Schumacher'in sadece 12 saniye gerisinde. Zaten genel sıralamada da ilk 37 bisikletçi arasındaki zaman farkı sadece 3 saniye.
Tour'da bugün, uzun etaplardan biri olan Cholet - Châteauroux arasındaki 232 kilometrelik mesafe tamamlanacak...


carlos moya ve rafael nadal

1998 Fransa Açık zaferi sonrası Carlos Moya'nın Rafael Nadal ile olan diyaloğu;

Moya: Büyüyünce benim kadar iyi bir tenisçi mi olmak istiyorsun?
Nadal: Hayır, daha iyisi olmayı.

Sonuç ortada...

hangisi doğru?


Milliyet'ten Erhan Telli'nin haberine göre Lucas Neill'in transferi bitiyormuş. Gerçi haberin tamamında West Ham United'ın adı mütemadiyen yanlış yazılmış. Onu geçtik. Avustralyalı SBS'e göre ise Neill'in Galatasaray'a gelmeye niyeti yokmuş. Bakalım haberlerden hangisi doğru çıkacak?

8 Temmuz 2008 Salı

nadal evinde


palmerias'ın yeni cicileri

Brezilya'da Avrupa'daki benzer hani yeni sezon, yeni forma, yeni dizayn, yeni cici olayı yok. Örneğin adidas, Palmerias için yeni formalar tasarlamış. Bu yeni formaların eskisinden farkı koyu yeşil olması, daha doğrusu koyu yeşile geri dönülmesiymiş. Figueirense ile perşembe günü oynanacak olan lig maçına yeni formalarla çıkılacakmış. Ki Brezilya'da ligin 10. haftası oynanacak...

eurocup

Uleb Cup'dan Eurocup'a çevrilen kupanın kuraları çekildi. Galatasaray önce Litvanyalıları, ardından Karadaplıları geçerse rahat bir gruba düşüyor. Beşiktaş için işler zor. Muhtemelen iki Rus, bir İtalyan ile mücadele edecekler. İşin açıkçası bu gruptan Ruslar çıkar gibi görünüyor. Türk Telekom'un ise deplasmanları zor. Muhtemel Kiev ve Selanik deplasmlarından az farklı skorlar bile avantaj olur.

euroleague'de gruplar...

Euroleague'de gruplar belli oldu. Bu sezon geçtiğimiz yıllardaki anlamsız 8'li 3 grup uygulamasından vazgeçilmiş, 4'erli 4 grup söz konusu. Hem Fenerbahçe hem de Efes Pilsen, gruplarında ilk dörde girecek gibi görünüyor. C Grubunda Tau, D'de ise CSKA muhtemelen lider olarak Top 16'ya kalacaklar. FB'nin grubunda Alba Berlin ve Olimpija Ljubliana son iki olurlar. Efes'in grubunda ise AJ Milano, Panionios ve Partizan (hem Palacio hem de Pekovic'i kaybettiler) son ikide yer alır. A ve B gruplarında kimin 4'e gireceğinden daha çok ilk sırada kim tamamlayacak savaşı ilgi çekecek gibi. Her iki grupta da ilk üç ile ikinci üçler arasında güç açısından büyük bir denge farkı söz konusu...

Not: Maccabi'nin sponsoru değişmiş Electra olmuş. Artık her gördüğümde aklıma Carmen Electra gelir...

fan kulübü 140 $

Kendisine bir türlü sempati besleyemediğim Lewis Hamilton, İnternet sitesini yenilemiş. Yenilemekle kalmamış, bir de fan klüp açmış. Fan kulübe adam gibi üye olmak istiyorsanız 140 doları gözden çıkarmak gerekiyor. Valla ikinci sezonunda olan daha kendisini ispatlamamış bir adamın fan kulübü için 140 dolar istemesi de tuhaf...

olimpiyat parası piyasada...

Günün ilk postu olimpiyatlarla ilgiliydi. Pekin 2008'den bir haberle devam edelim. Olimpiyatlara tam 1 ay kala atraksiyonlar şekillenmeye başladı. Çin Merkez Bankası, piyasaya 10 yuanlık (yaklaşık 1.7 YTL) banknotlat sürmeye başladı. Banknotları özel yapan üzerlerinde olimpiyat figürleri yer alması. Bu özel banknotlarda, Mao resminin yerini "Kuş Yuvası" adı verilen Olimpiyat Stadyumu'nun resmi ve oyunların logosu yer alıyor. Bu tabloyu Mao görse kemikleri sızlardı herhalde...

ronaldinho, robinho ve diego olimpiyatlarda...

Ya Brezilya ya da Arjantin. İkisinden biri şampiyon olacak gibi görünüyor Pekin'de. İnsan istiyor ki ikisi birbiriyle finalde karşılaşsın da keyiflli, güzel bir olimpiyat finali olsun. Lâkin ikisinin de muhtemel grup birincilikleri sonunda yolları 19 Ağustos'ta oynanacak yarı finalde kesişiyor. O maçta hangi testi kırılmayıp, yoluna devam ederse altın madalya onundur. Dunga hiç de fena olmayan, daha doğrusu sağlam bir kadroyla geliyor Olimpiyatlara. Diego, Ronaldinho ve Robinho kadroda. Bu üçlünün yanında Fluminense' de olağanüstü bir sezon geçiren ve bu sezon sonu Avrupa'ya yolu düşecek olan Thiago Neves'i de kadroya koymayı ihmal etmemiş.

Kaleci: Diego Alves (Almeria), Renan (Internacional).

Defans: Ilsinho (Shakhtar Donetsk), Rafinha (Shalke), Marcelo (Real Madrid), Alex Silva (Sao Paulo), Breno (Bayern Munich), Thiago Silva (Fluminense).

Ortahasaha: Anderson (Manchester United), Diego (Werder Bremen), Hernanes (Sao Paulo), Lucas (Liverpool), Ronaldinho (FC Barcelona), Thiago Neves (Fluminense).

Forvet: Alexandre Pato (AC Milan), Jo (Manchester City), Rafael Sobis (Real Betis), Robinho (Real Madrid).

7 Temmuz 2008 Pazartesi

sarı mayo valverde'nin...

Tour de France'da ilk iki gün geride kaldı. İspanyol Alejandro Valverde, ilk ele geçirdiği avantajı ikinci etapta da koruyarak "sarı mayo"yu taşımaya devam ediyor. 8:21'20"lik dereceyle ilk sırada bulunan Valverde'yi 1 saniye geriden 12 bisikletçi takip ediyor. ilk 45 ile İspanyol arasındaki fark ise 7 saniye. Dün koşulan Auray ile Saint-Brieuc arasındaki 164,5 km'lik etap Tour'un en zevkli etaplarından biri oldu. Sonuna kadar kopmanın yaşandığı etabın son 6 kilometresinde öndeki dörtlünün 40 saniye gerisinde olan ana grubun son 4 kilometrede yaptığı atakla dörtlüyü yakalaması ve yarışın son 1 kilometresindeki toplu sprint çok keyifliydi. Finali, toplu sprintle yapılan 2. etabı bir sprinterin kazanılması kaçınılmazdı. Norveçli Thor Hushovd, etabın birincisi olurken, genel klasmanda da ilk 15'in içerisinde yer alıyor. Bugün Saint Melo ile Nantes arasında 208 kilometrelik etap koşulacak ki bu, Tour'un 200 kilometrenin üzerindeki 4 etabından biri. Valverda'nın geri kalan 19 etapta da sarı mayoyu koruması halinde İspanyollar için bir başka zafere imza atılmış olacak. Futbolda Avrupa şampiyonluğu, teniste Rafael Nadal'ın hem Roland Garros hem de Wimbledon şampiyonluklarının yanına bir de Alejandro Valverde'nin Tour de France şampiyonluğu gelirse keyifler dört köşe olacak. Bu başarıların yanına eklense eklense erkek voleybol takımının Dünya Ligi, basketbolcuların da Olimpiyat şampiyonluğu eklenebilir ki abartmaya gerek yok onlar pek ihtimal dahilinde gözükmüyor.

Fotoğraf: PATRICK HERTZOG/AFP/Getty Images

"el diablo" iş başında...

1993'ten beri düzenli olarak çeşitli etaplara renk katan Tour de France'ın şeytanı "el diablo", bu yıl açılışı 2. gündeki Auray ile Saint-Brieuc arasındaki etapla yaptı. 56 yaşındaki Alman Dieter "Didi" Senft, sadece Tour de France'da değil, İsviçre ve Almanya Bisiklet Tur'larında da zaman zaman kendini gösteriyor. Fotoğraftan da anlaşılacağı üzere "El Diablo"nun Tour'un olmazsa olmazları arasında yer aldığının bisikletçiler de farkında...

Fotoğraf: PASCAL PAVANI/AFP/Getty Images

stil sahibi federer

Kaynak: Batug Forum

6 Temmuz 2008 Pazar

amaral

Türkiye'de olduğu sürece futbolundan daha çok bu fotoğrafıyla hatırlandı Amaral. Lucesculu Beşiktaş'ta ömrü 6 ayla sınırlı kaldı. Daha sonra ülkesine döndü, Polonya'ya transfer oldu, oradan habersiz ayrıldı. Bugün 35 yaşında olmasına karşın yeni bir kıta tecrübesi amacıyla A-League'e transfer oldu. Ligin vasat hatta vasat altın takımlarından Perth Glory kendisi ile sözleşme imzaladı. O Avustralya'dan, Avustralyalılar da ondan memnun kalacak mı 3 aya kalmaz ortaya çıkar.

41 yaşında 5. olimpiyatında...

Olimpiyatlarda mücadele edecek olan Birleşik Devletler yüzme takımı için bir haftadır süren seçmelerin sonuna gelindi. Seçmelerin yıldızı, kırdığı rekorların yanı sıra 8 dalda Pekin 2008'de yarışacak ve Mark Spitz'in rekorunu kırmayı deneyecek olan Michael Phelps'ti. Onunla ilgili ayrı bir post yazacağız. Michael Phelps'in aynı sıra ilgi çeken bir diğer kişi de Dara Torres. 41 yaşında, bir kız çocuğu annesi Torres, bu sabaha karşı 24.38'lik derecesiyle yeni Amerika rekorunu kırarak 50 metre serbest seçmelerinde finale yükselmeyi başardı. Dana Torres, haftaiçerisinde de 53.78 ile 100 metre finalinde birinci olarak Olimpiyatlarda mücadele etmeye hak kazanmıştı. Daha önce 1984 Los Angeles, 1988 Seul, 1992 Barcelona ve 2000 Sydney'de yarışan Torres, 5. kez olimpiyatlarda mücadele etmeye hak kazanan ilk Amerikalı bayan yüzücü unvanına da sahip oldu. Torres'in doğum yaptıktan sadece 15 ay sonra Amerika Şampiyonası'nda altın madalya kazandığını düşünürsek, bu performansına şaşırmamak lazım. 2000 Sydney'de bronz madalya kazanan Dara Torres'in Pekin 2008'de kürsüye çıkması olimpiyat tarihinin en özel hikayelerinden biri olacak gibi duruyor...

Fotoğraf: Jamie Squire/Getty Images

taormina pazarı

Geçtiğimiz haftanın patlayan bombası "Frank Lampard'ın Inter'e transferiydi". Adamı tatil için İtalya'yı seçip Milano'ya da gidince transfer yazıldı, hatta sözleşme imzalandı. Lampard ve ailesinin İtalya tatili devam ediyor. Şu sıralar Sicilya'da konaklıyorlar. Chelseali topçu ailesiyle birlikte, Ada'nın doğusunda yer alan Taormina'da pazar gezmesi yaparken objektiflere yakalanmış.

450 € -3500 €

Olympiakos'da yeni sezon kombine kart fiyatları açıklanmış. Açık tribünler 450 €'dan satışa çıkmış. Sezon boyunca VIP'de maç seyretmek isteyenler ise 3500 €'yu gözden çıkartacak...