12 Nisan 2008 Cumartesi

1988 yaz olimpiyatları - one moment in time

1. One Moment In Time - Whitney Houston
2. Indestructible - Four Tops
3. Shape Of Things To Come - Bee Gees
4. Reason To Try - Eric Carmen
5. Fight (No Matter How Long) - The Bunburys
6. Olympic Spirit - John Williams
7. Willpower - Taylor Dayne
8. Peace In Our Time - Jennifer Holliday
9. Rise To The Occasion - Jermaine Jackson & La La
10. That's What Dreams Are Made Of - Odds & Ends
11. Harvest The World - The Christians
12. Olympic Joy - Kashif

11 Nisan 2008 Cuma

madrid yolcuları

Dün akşam itibariyle Euroleague'in Madrid yolcuları belirlendi. Siena geçtiğimiz hafta İstanbul'da almıştı vizeyi. Çarşamba akşamı ise hem CSKA hem de TAU işi baştan sıkı tutarak, farklı kazandılar. Final-Four'un son yolcusu da dün akşam Tel-Aviv'de Barcelona'yı farklı geçen Maccabi oldu. Böylece top 16'nın grup liderlerinin tamamı son dörde kalırken, sürpriz yapan çıkmadı. İspanyollar Madrid ve Barcelona'yı final-four'da bekliyordu, kısmet Tau'yaymış. Son 5 yıldaki final-fourlara baktığımızda tüm takımlar en 2'şer kez dörtlü finale çıkmışlar. Avrupa'nın en zengini CSKA, son 5 yıldaki tüm final-fourlarda yer almış. Onu Maccabi ve Tau 3'er, Montepaschi ise 2'şer dörtlü finalle izliyor. Bu yılki final-four'un da şampiyonu CSKA-Tau maçının galibi olur. Gönül ister sezonun en iyi basketbol oynayan ekibi Siena, sürpriz yapsın ve şampiyon olsun...

10 Nisan 2008 Perşembe

tavsiye

"İstanbul Sokakları - 101 yazardan 100 sokak" elinize alıp da bitirmeden bırakamadığınız kitaplar türünden. Adı üstünde kitabın içeriğini İstanbul'daki 100 sokağın 101 kişi tarafından yazılmış hikayeleri oluşturuyor. İstanbul'u gezenlerden ya da gezmeye meraklılardansanız kitap sizi daha çok sarıyor. Benim gibi hasper kader oturduğunuz sokak da kitapdaki 100 sokaktan biriyse daha da sempatiyle bakıyorsunuz. Yapı Kredi Kültür'den çıkan kitapla ilgili daha ayrıntılı bilgi için bir tık ötesi yeterli...

sadece radiohead

Bu haftaki Billboard Hot 100'da neredeyse hiç bir değişiklik yok. Mariah Carey, geçtiğimiz hafta elde ettiği zirvedeki yerini koruyor. 1'den 4 numaraya kadar gerileyen Leona Lewis ise 2 basamak birden yükseldi ve Mariah Carey'i alaşağı edebileceğini ima etti. İlk 10'da hatta ilk 20'de önemli bir değişiklik yok. Haftanın ilk 40'taki tek yeni girişi Radiohead'den geldi. İngiliz grup, "Nude" ile 37 numaradan Amerikalılara merhaba dedi. Single listesinde pek bir hareket olmasa da "albümler listesinde" ilk 10'da 4 yeni giriş var. Country şarkıcısı George Strait, "Troubadour" ile 1 numaradan listeye giriş yaptı. Listenin bir diğer yenisi R.E.M ise "Accelerate" ile 2 numaradan listeye girmeyi başardı. İlk 10'un diğer yenileri Trina ve Van Morrison. Detaylar için hem buraya hem de buraya tıklamak yeterli. Postun kapanışını da Radiohead videosu ile yapalım dedik.

bez bebek tv!

Beterin beteri varmış hakikaten de. Zamanında TV8 tarafından yapılan Premier League yayınına burun kıvıran biri olarak, Bez Bebek TV'de pardon Fox'da yapılan Premier League yayınını ne kadar haksızlık ettiğimi anlıyorum. Her tarafta yeterince eleştiri yer alıyor Fox'un muhteşem maç spikerleri hakkında. O konuya girmeye gerek yok. Benim takıldığım kanalın yayın politikasının nasıl belirlendiği. Ne zaman hasper kader televizyon Fox'u çevirsem karşıma fantastik dizi Bez Bebek çıkıyor. Öyle böyle değil, vitamin misali sabah, öğle, akşam aç veya tok fark etmiyor, bünyeye büyük zarar veriyor. Bugün artık üşenmedim ve Fox'un internet sitesinden yayın akışını inceledim. Kanalın haftalık yayın akışının yüzde 25'ini neredeyse bu dizi işgal ediyor. Bir hafta boyunca toplam 28 saat 30 dakika gösterilen dizinin haftasonu yayını ise daha müthiş. Cumartesi 5 saat 30, Pazar günü ise 6 saat 30 dakika Bez Bebek'e ait. Hal böyle olunca anlamadığımız bir nedenden dolayı Arsenal-Liverpool gibi maçlar yerine Bez Bebek'i izlemek durumunda kalıyoruz. Sen git yurtdışında o kadar para ver bir kanal al sadece bir dizi için. Başka bir şey demeye gerek yok. Çok yaşa Bez Bebek pardon Fox TV!

espn magazine 10. yıl kapakları - IV

david beckham ve jay leno...

Amerika'nın neredeyse bütün ünlü isimlerinin yolu en az bir kere The Tonight Show with Jay Leno'ya düşer. Geçtiğimiz hafta içerisinde David Beckham da Jay Leno'ya çıkan isimler kervanına katıldı. İzlemek isteyenler için programın videosu buradadır...

dalian atkinson

Theo Walcott'un Liverpool' attığı harika golden sonra okuduğum yazılardan birinde futbol tarihinin en iyi slalom golleri listenmiş. İlk 10 içerisinde Oktay Derelioğlu'nun Belçika'ya attığı golün yanı sıra, aşağıdaki tanıdık ismin de! Aston Villa forması ile Wimbledon filelerini havalandırdığı gol de yer bulmuş.

açık havada basket...

Resimdeki mekan, Arthur Ashe Stadyumu nam-ı diğer Amerika Açık maçlarının oynandığı alan. 19 Temmuz 2008 tarihi hem WNBA hem de Arthur Ashe Stadyumu için önemli. O güne, bayan basketbolun tarihinin ilk açık hava normal sezon maçına ev sahipliği yapacak diye not düşelim. Konunun şanslı takımları New York Liberty ile Indiana Fever. Bize de o maçı seyretmek düşer...

chelsea'giller ve biz

Çeyrek finaldeyiz,
Köyümüzde ilk maça çıkıyoruz
Hatta ilk maçtan iyi çıkıyoruz,
şimdi bir adım öndeyiz
Kezman yerine Semih'le başlasaydık
Bir değil, birkaç adım öndeydik...
Yine de rövanşa hazırız
Onları orada da yeneriz...
...
Oradayız, kalabalığız
Hem tribünde, hem defansta...
Dakika 3, koca kafa Ballack...
Olduk mu allak bullak
Toparlanırız, biz buna alıştık
İlk yarı böyle biter,
İkinci yarı yine bizim borumuz öter
...
İkinci yarı, ikinci yarı
Söyle bana benden güzel var mı?
Pardon rakip kale nerde?
Orda, ama taa son çeyrekte.
O saatte gelen şutu, 3. kaleci bile yemez
Rakip kale orda(ymış), Alex nerde?
Nerde Deivid, Semih nerde?
Kezman'la başlasaydık, Semih sonradan girseydi!
Abromovich'in bıyığı olsaydı, Drogba'nın da sarı sakalı...
Maç bitti, tur gitti, bırakalım masalı...
...
Masalın sonunda gökten "çeyrek" elma düşsün yeter,
Elmalar yerde dursun, bir soru soralım kendimize
Soru şu olsun, a benim duygusalım:
Bu maçta bizden hangi oyuncuyu çıkarıp da
Chelsea'ye bedevadan verseydik ve deseydik ki
Al ilk 11'de oynatıver be adam
Mor adam, Mor(inho) ötesi adam.
Oynatabilir miydi sizce???
Kim olurdu peki, o ilkonbirlik FB'li?
Belki Alex, belki Volkan belki de ne ki,
Ya da bu maç beklesin hepsi...
Belki yarın,
belki yarından da yakın...

9 Nisan 2008 Çarşamba

fransa'nın en fazla kazanan topçuları

Birkaç gün önce dünyanın en çok kazanan topçularına yer vermiştik. France Football da buna benzer bir listeye, Ligue 1'in en fazla kazanan topçuları listesine yer vermiş. Listenin tepesinde bir Olympique Marsilyalı ve bir Paris Saint Germainli bulunsa da, ilk 20'deki 13 topçu son 6 yılın şampiyonu Olympique Lyon'dan...

1 - Djibril Cissé - Marseille - €4.8m
2 - Pauleta -PSG - €4.6m
3 - Juninho - Lyon - €4.5m
4 - Cris - Lyon - €4.2m
5 - Jerome Rothen - PSG - €4m
6 - Fabio Grosso - Lyon - €3.9m
7 - Sidney Govou - Lyon - €3.8m
8 - Karim Benzema - Lyon - €3.7m
9 - Gregory Coupet - Lyon - €3.6m
10 - Mario Yepes -PSG - Lyon - €3.4m
11 - Fred - Lyon - €3.2m
12 - Kader Keita - Lyon - €3,1M€
13 - Johan Micoud - Bordeaux - €3m
14 - Jeremy Toulalan - Lyon - €2.5m
15 - Sebastien Squillaci - Lyon - €2.5m
16 - Jean-Alain Boumsong - Lyon - €2.5m
17 - Kim Källström - Lyon - €2,5m
18 - Lucas Bernardi - Monaco - €2.4m
19 - Gael Givet - Marseille - €2.3m
20 - Anthony Réveillère - Lyon - €2.2m

kulağa hiç de hoş gelmiyor

La Gazetta Della Sport'un yazdıklarına göre Roma kulübünün yeni sahibi George Soros olacak gibi. Hatırlayanlar anımsayacaktır geçtiğimiz haftalarda MLS takımlarından San Jose Earthquake ile MLB ekiplerinden Oakland Athletics'in sahibi Amerikalı John Fisher, başkent kulübüne talip olmuştu. Hatta satın almak için görüşmelerde bile bulunmuştu. Fakat Soros, elini daha çabuk tutarak Roma'yı bünyeye katıyor. Macar asıllı Amerikalıyı temsil eden Rothschild Bank'ın, bugün Manchester'da Sensi ailesi ile görüşeceği söyleniyor. Kulübün 350 milyon dolarlık borcu olduğunu da düşünürsek ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Fakat Roma ile George Saros isimleri yanyana gelince bünye biraz tuhaf oluyor. Hani Lazio'yu satın alsaydı bu kadar garip gelmezdi belki ama Roma olunca kulağa hiç de hoş gelmiyor açıkçası...

8 Nisan 2008 Salı

şu speedo'nun yaptığına bak

Yüzme dünyası farklı bir tartışmanın içine girmiş durumda. Herşey Speedo'nun yüksek teknoloji içeren yeni yüzme kıyafeti LZR'yi piyasaya sürmesi ile başladı. Şubat ayından bu yana 19 adet dünya rekoru kırıldı. Bu rekorların 18'i ise LZR giyerek yüzen sporculara ait. LZR'nin bu başarısı doğal olarak dikkat çekti. Ürünün sporculara yüzdürücülük sağlayarak, teknolojik doping yaptığını inanlar var. Bu durum üzerine Uluslararası Yüzme Federasyonu, konuyla ilgili bir araştırma yaptı. FINA araştıma sonrasında uzmanların LZR'nin bilimsel açıdan sporculara ekstra fayda sağlayacak bir unsur barındırdığını tespit etmediğini açıkladı. Bu karar başta Speedo olmak üzere bernzer yeni teknolojiler içeren yüzücü kıyafetleri tasarlayan spor malzemeleri üreticileri rahatlatırken, İtalyan antrenör Alberto Castagnetti gibi isimlerin ise tepkisini çekti. Castagnetti, konuyla ilgili eleştirilerini sıralarken geride kalan 2 ayda kırılan 18 rekorun Michael Phelps gibi olağanüstü sporcular tarafından kırılmasına bir itirazı olmadığını, fakat bu rekorları 5-6. sıralarda kendilerine yer bulan yüzücülerin kırmasının soru işaretlerine neden olduğunu söyledi. İtalyan antrenör, spor dışı faktörlerin işe karışmasının sporcular arasındaki saf rekabeti de ortadan kaldırdığına inanıyor. Yeri gelmişken unutmadan son iki aç içerisinde Speedo LZR'suz kırılan tek rekor Federica Pellegrini'ye ait. İtalyan yüzücü, söz konusu rekoru geçtiğimiz ay Eindhoven'da düzenlenen Avrupa Yüzme Şampiyonası sırasında 400 metre serbestte kırmıştı...

aptallar için gol sevinçleri dersleri...

Başlık benim değil, bu video hakkında yorum yazan blogların birinden alınma. Yazan arkadaş pek de haksız değilmiş...

espn magazine 10. yıl kapakları - III

avrupa basketbolunun en zengini cska

Rus Sport Express, Avrupa'nın sağlam spor gazetelerinden. Her ne kadar Rusça bilmesek de sağolsun google translate ve babelfish yardımıyla iyi kötü okuyabiliyoruz. Sport Express son olarak Avrupa basketbolundaki kulüplerin bütçelerine yer verdi. Zengin kulüplerin en tepesinde CSKA Moskova yer alıyor. Rus kulübünün 50 milyon avroluk bütçesi dudak uçuklatıyor. Moskova'yı, sezonun sürprizini yaparak ilk 8'e kalamayan PAO izliyor. Atina kulübünün bütçesi 42 milyon 120 bin avro. Listede Türk kulüpleri de mevcut. Efes 12, Fenerbahçe 11, Beşiktaş ise 6 milyon avroluk bütçeleriyle mütevazi ekipler grubunda yer alıyor. Listenin tamamı aşağıda...

Baltık
Zalgiris Kaunas (Euroleague) 7,000,000
Lietuvos Rytas (Euroleague) 11,000,000
PGE Turow Zgorzelec (ULEB) 5,460,000
Alba Berlin (ULEB) 9,360,000
BC Kiev (ULEB) 11,000,000

Adriyatik
Montepaschi Siena (Euroleague) 17,160,000
Virtus Bologna (Euroleague) 14,000,000
Lyon Villeurbanne (ULEB) 7,500,000
Cibona Zagreb (Euroleague) 4,680,000
Olimpia Ljubliana (Euroleague) 3,120,000

İspanya
Real Madrid (Euroleague) 39,000,000
FC AXA Barcelona (Euroleague) 34,320,000
Tau Vitoria (Euroleague) 31,200,000
Joventut Badalona (ULEB) 12,480,000
Unicaja Malaga (Euroleague) 28,080,000

Rusya
CSKA Moskova (Euroleague) 50,000,000
Khimki (ULEB) 18,000,000
Dinamo Moskova (ULEB)20,000,000
Unics Kazan (ULEB) 14,000,000
Dinamo Moskova Region 14,000,000

Balkanlar
Panathinaikos Atina (Euroleague) 42,120,000
Olympiakos Pire (Euroleague) 35,880,000
Aris TT Bank (Euroleague) 12,480,000
Partizan Belgrad (Euroleague) 4,680,000
Kızılyıldız Belgrad (Euroleague) 3,120,000

Asya
Maccabi Tel Aviv (Euroleague) 16,000,000
Hapoel Jerusalem (ULEB)5,000,000
Efes Pilsen (Euroleague) 12,000,000
Fenerbahçe İstanbul (Euroleague) 11,000,000
Beşiktaş İstanbul (ULEB) 6,000,000

kalli ne zaman yaşlandı?

Sormak lazım yönetimdeki ulemaya soruları bir-bir...
Kalli'yle 10 yıl önce mi anlaştınız
ki, bu arada yaşlandığını farkettiniz?
Bu biir.

Kalli madem yaşlı ve inatçıydı
bunu ligin bitimine 5, kupa finaline 1
maç kala mı anladınız?
Bu da iki...

Üçüncü sorum daha da mı gerets pardon gerer ortamı?
Gerets'e getirsem yani lafı..!
Onu da "inatçı" diyerek gönderdiniz de ne oldu?
Gerets'in eline bu kadroyu ve 3. bir seneyi
vermiş olsaydınız eğer
daha mı kötü oynardı sanki
yaz-boz tahtasına çevirdiğiniz takım, ey efendiler!

Kötü futbol, bunak adam, inatçı hoca
Sayarsınız bahaneleri ha-babam, de-babam bolca
Size hoca dayanmaz, bize de futbolcu
Kalli'den sonra bakalım kim yolcu!

espn magazine 10. yıl kapakları - II

nba'de son 10 yılın en iyi bireysel performansları

espn magazine 10. yıl özel sayısında son 10 yıl içerisinde Amerikan profesyonel liglerindeki en iyi bireysel performanslarına yer vermiş. Onlar yaza dursun, biz aktarma görevini üstlenelim...

Kobe Bryant 22 Ocak 2006
81 sayı 6 ribaunt 2 asist 3 top çalma 1 blok 7 üçlük isabeti

Shaquille O'Neill 6 Mart 2000
61 sayı 23 ribaunt 3 asist 35-24 şut isabeti

Chris Webber 5 Ocak 2001
51 sayı 26 ribaunt 5 asist 3 top çalma 2 blok

Gilbert Arenas 17 Aralık 2006
60 sayı 8 ribaunt 8 asist 2 top çalma 5 üçlük isabeti

Dikembe Mutombo 14 Aralık 1999
27 sayı 29 ribaunt 3 asist 6 blok 11-11 şut isabeti

espn magazine 10. yıl kapakları - I

3 milyon 500 bine yaklaşan tirajıyla Amerika'nın en çok satan spor dergilerinden espn magazine, 10. yılını piyasaya sürdüğü 10 özel kapaklı sayısı ile kutladı.

7 Nisan 2008 Pazartesi

paris'ten olimpiyat meşalesi geçti...









nba maskotları IX (golden state warriors - thunder)





avrupalı toronto'ya doğru...

MLS'in çömezlerinden Toronto FC'nin sezon başlamasına rağmen icraatları devam ediyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde Laurent Robert'i kadroya katan Kanadalıların şimdiki hedefi Olivier Tébily. Robert gibi hem Fransızca bilen hem de yıllardır İskoçya ve İngiltere'de futbol oynayan Fildişili futbolcu, Ocak ayında 6 yıldır forma giydiği Birmingham City tarafından serbest bırakılmıştı. 33 yaşına gelen Tébily'nin Toronto FC'nin teklifine sıcak baktığını söyleniyor. Toronto Raptors ile aynı organizasyonun sahibi olduğu Toronto FC, görünüşe bakılırsa NBA takımını örnek alıp Avrupa eksenli bir futbol takımı oluşturma yolunda emin adımlarla ilerliyor...

hall of fame'in yeni üyeleri..

2008 yılının Hall of Fame seçimleri belli oldu. Hakeem Olajuwon, Patrick Ewing, Pat Riley, Adrian Dantley gibi tanıdık isimlerin yanı sıra Detroit Pistons & Shock takımlarının sahibi Bill Davidson, Kolej basketbolu yorumcusu Dick Vitale ve Immaculata Üniversitesi Bayan Takımı antrenörü Cathy Rush bu yılın şanslı isimleri oldular. Hall of Fame töreni eylül ayı içerisinde yapılacak...

londra'dan olimpiyat meşalesi görüntüleri...









nikola pekovic


Euroleague'in bu yılki en büyük sürprizi Partizan'dı. 24 takım içerisinde en az bütçeye sahip - 2 milyon 500 bin avro- ve en genç ekip olan Partizan buna karşın son 8'e kalmayı başardı. Üstelik önümüzdeki perşembe final-four için İspanya'da son 40 dakika mücadelesine çıkacaklar. Bu genç ekibin en önemli ismi Nikola Pekovic. 86 doğumlu 2.13'lük bu arkadaş bu yıl 28 dakika süre alırken 17.8 sayı ve 8 ribaunt ortalamaları ile oynadı Euroleague'de. Durum böyle olunca da doğal olarak NBA scoutlarının ilgisini çekti. Kendisinin 2008 draftında ikinci turda 30 ile 40. sıralar arasında seçilmesi bekleniyor. Pekovic, geçtiğimiz hafta Fransız basınına yaptığı açıklamada, NBA'de oynamayı ya da şansını denemeyi düşünmediğini söyledi. Buna gerekçe olarak da NBA'den hoşlanmamasını gösterdi. En son bu tür bir söylemi Dejan Bodiroga'dan -NBA'e gitmeyen en iyi basketbolcu- duymuştuk. Herkesin NBA hayalleriyle yatıp kalktığı Avrupa basketbolu için iyi bir haber Pekovic'in Atlantik'in öbür yakasına geçmeyecek oluşu...

15 yıl önce bu hafta...


messina barcelona'ya, blatt cska'ya

Başlıktan da belli olduğu gibi yazının konusu bir transfer. Sezonun ortasında Dusko Ivanovic'e yol veren Barcelona'nın gözü Ettore Messina'daydı. Son gelen haberlere göre Messina, Katalanlar ile 3 yıllık anlaşmaya varmış. CSKA, Messina'nın yerine David Blatt'ı düşünüyordu. Takımın başına Blatt'ı getirmek için tek sorun Efes Pilsen'di. Lacivert-beyazlılar ABD'li coach'u kovarak, CSKA'nın işini bayağı kolaylaştırmış oldu.

1 numara aynı...

İngiltere'nin bir numarası bu hafta da değişmedi. "American Boy"un daha ne kadar zaman zirvede olacağını göreceğiz. Bu hafta listede çok sayıda "hızlı yükselen" var. Örnegin geçtiğimiz haftanın 175 numarası Will I am, "Heartbreaker" ile tam 125 basamak sıçrayarak 49 numaraya yerleşti. Birleşik Devletler'de Leona Lewis'i tahtından indiren Mariah Carey ise Atlantik'in bu yakasında 1 Numara olamasa da 99 numaradan girdiği İngiltere Single Listesi'ndeki ikinci haftasında 6 numaraya yükseldi. Haftanın en kayda değer yükselişi ise İngiliz indie rock grubu The Kooks'a ait. Grubun geçtiğimiz hafta 71 numarada yer alan şarkıları "Always Where I Need To Be" bu hafta 3. sıraya yükseldi. Bu aynı zamanda, grubun İngiltere Single Listesi'ndeki en başarılı performansı. İngiliz grubun şu ana kadar ki en başarılı performansı 2006 yılında yayımladıkları "Naive" adlı singleları ile 5 numaraya kadar yükselmeleriydi.

6 Nisan 2008 Pazar

tümer metin

Yunanistan'da haftanın en zevkli maçı Olympiakos ile Larissa arasındaydı. Karaiskakis'te konuk Larissa, Tümer ile 1-0 öne geçmesine rağmen, uzatmalarda Mitroglou'nın golüne teslim oldu. Böylece haftanın sürprizi şansını da kaçırdılar.

Avrupa'da 100 maçtan fazla top koşturan mls'çiler..