#1- Another Sad Love Song, Toni Braxton (Haziran 1993)
#2- Let Me Be Tour Fantasy, Baby D (Kasım 1994)
#3- Rain, Madonna (Temmuz 1993)
#4- Move, Moby (Eylül 1993)
#5- Thank You, Boyz II Men (Eylül 1993)
#6- East 17, Deep (Temmuz 1993)
#7- Sherly Crow, D'yer Mak'er (Temmuz 1995)
#8- Clivillés & Cole fea. Q-Unique & Deborah Cooper, Keep It Comin (Kasım 1992)
#9- Robert Palmer, Know by Now (Kasım 1994)
#10- Depeche Mode, I Feel You (Kasım 1992)
#11- Peabo Bryson & Regina Bell, A Whole New World (Kasım 1992)
#12- Bon Jovi, Keep The Faith (Kasım 1992)
#13- Martin Page, In The House of Stone And Light (Mayıs 1994)
#14- Patty Smyth & Don Henley, Sometimes Love Just Ain't Enough (Şubat 1993)
#15- Suede, Animal Nitrate (Şubat 1993)
#16- Manic Street Preachers, Suicide Is Painless (Mayıs 1992)
29 Kasım 2008 Cumartesi
here comes the rain again
here comes the rain again
falling on my head like a memory
falling on my head like a new emotion
i want to walk in the open wind
i want to talk like lovers do
want to dive into your ocean
is it raining with you
(so, baby) talk to me like lovers do
walk with me like lovers do
talk to me like lovers do
here comes the rain again
raining in my head like a tragedy
telling me apart like a new emotion
i want to breathe in the open wind
i want to kiss like lovers do
want to dive into your ocean
is it raining with you
(so, baby) talk to me like lovers do
walk with me like lovers do
talk to me like lovers do
(so, baby) talk to me like lovers do
%50 indirim
D.C. United'ın formalarında yüzde 50 indirim varmış. Allah için formaları da hoş, en azından benim gibi siyah seven biri için. Ayrıntıları burda...
william gallas & chelsea
William Gallas'ın otobiyografisi "La parole est à la défense" geçtiğimiz hafta Fransa'da piyasa çıktı. Gallas, Chelsea günlerinde Milan'a transferi söz konusu olduğunda Peter Kenyon'dan neler çektiğini şöyle anlatmış:
“Peter Kenyon, the chief executive, was against satisfying my demands. He made our life hell.
...In May 2006, I told the press of Milan’s interest and my desire to leave the club and of the very attractive offer Milan had proposed.
...This prestigious Italian team were offering me a salary higher than that which I was asking of Chelsea.
...Straight away, I was seduced. Not because of the Euros but of the faith a club gives you, the value they put on you.
...Chelsea said they wanted to keep me and their offer was still open. No one knows how laughable their offer was and what I deserved.”
Chelsea-Arsenal, Pazar 18.00
28 Kasım 2008 Cuma
madrid paraya para demiyor
Real Madrid'in geçtiğimiz sezona dair finansal rakamları açıklandı. Kulübün vergi öncesi kârı bir önceki mâli yıla göre 7 milyon 400 bin avro artarak 51 milyon 400 bin avro olmuş. Ramon Calderon'un adamları iyi çalışmış olmalı ki kulübün gelirinde de artış söz konusu. Geçtiğimiz yıla göre 34 milyon 200 bin avro artan Madrid'in geliri 400 milyon 200 avroya ulaşmış. Dünya kulübü dedikleri bu olsa gerek...
27 Kasım 2008 Perşembe
1-0 real alır
Iker Casillas ile Rafael Nadal, 16 Aralık'ta Madrid'te düzenlenecek bir hayır organizasyonu için bir araya gelmişler. Organizasyonda futbolcular ile tenisçiler tenis maçı yapacakmış. En azından bizim anladığımız bu. Organizasyonun basın toplantısında sıkı Real taraftarı olan Nadal'a 2 hafta sonraki Barcelona maçı sorulmuş. O da Nou Camp'tan "1-0 alır geliriz" demiş maçı. Casillas da Nadal'ın temennisine katılmış "1-0 bizim olur" diye konuşmuş. Gerçi konuşmakla olmuyor, sahada da iş yapmak gerek kazanmak için...
taraftar & tribün
Maçlara kısa süre kala stadyumlara girmek futbolun "endüstrileşmesi"nin mi yoksa "modernleşmesinin" mi bir sonucudur bilmiyorum. Eskiden öğlen saatlerinde başlardı stadyumların dolması, taraftarların gündüz vaktinden erzaklarıyla yerlerini alması. Bu uzun beklemeler de tanımadığınız kişilerle saatler süren keyifli sohbetler edilirdi. Artık bu tür heyecanlar, keyifler yok. Maça en erken 2 saat, çoğu zaman 1 saat kala stadyuma giriliyor. Bütün bunlar Estudiantes ile Internacional arasındaki Copa Sudamerica finalinin ilk ayağıyla ilgili resimlere bakarken aklıma geldi. Estudiantesliler maça 5-6 kala stadyumda yerlerini almış, keyif almaya çalışıyorlar. Gerçi maçın skoru onlar için pek de keyifli olmadı. 65 dakika 10 kişi oynayan Internacional, Alex'in penaltı golüyle maçı 1-0 kazandı ve büyük bir avantaj elde etti...
Etiketler:
ecnebi,
futbol,
güney amerika
26 Kasım 2008 Çarşamba
marcelo salas
River Plate günlerini Arjantin ligi özetlerinden hatırlarım. Lazio'nun şaaşalı günlerinde kadroya katılmıştı kendisi. Zaten takımın yaşadığı 2000 yılındaki şampiyonlukta da forvet hattındaki isimlerden biriydi. Son vuruşları iyi bir futbolcu olarak aklıma kalmıştı Marcelo Salas. Derken başkent ekibinin mali krizinde Juventus'a kaçtı. Orada pek de fazla göze giremedi. Attığı gollerde bir elin parmaklarını bulmadı bile. 5 yıllık İtalya tecrübesi ona yetti. Juventus ile geçen iki yılın ardından önce River Plate'e oradan da ülkesine geri döndü. Şili denilince Ivan Zamorano ile birlikte akla gelen iki isimdir benim için. Bütün bunları neden mi yazdık derseniz. Salas bugün itibariyle aktif futbol yaşantısını bıraktığını ve emekli olduğunu açıklamış. Bizim jenerasyondan bir oyuncu daha gitti. Bu tür haberlerle gençlik çağımızın geçtiğini düşünmeye başlıyorum artık...
25 Kasım 2008 Salı
ron dennis'in lara croft'u...
McLaren'in patronu Ron Dennis şubat ayında 22 yıllık eşinden boşanmıştı. İngiliz tabloid basınının yazdığına göre Dennis kendine yeni bir kız arkadaşı bulmuş. Vodafone'un Yönetim Kurulu Başkanı Sir John Bond'un kızı Annabella, Dennis'in yenmi kız arkadaşı. 39 yaşındaki Bond, İngiltere'de Lara Croft olarak tanınıyor. (Tam magazin basını haberi oldu bu post) Annabella ablamız 2004 yılında Everest'e tırmanmayı başaran 4. İngiliz kadın olmuş. Bir nevi tarihe geçmiş. Zaten Lara Croft'luğu da oradan geliyormuş. Arada 22 yaş var. Ama Formula 1 dünyası alışık zaten. Flavio Briatore ile karısı arasında da 20-25 yaş fark bulunuyordu. Eğer yazılanlar doğrusuyla gelecek sezon Anabella Bond'u sık sık McLaren pitinde görürüz...
3 milyar 200 milyon dolar
Etiketler:
dünya kupası,
ekonomi,
futbol,
güney afrika
"çok pis uçarım"
Kuveyt ligi'nde haftasonu Kuveyt City derbisi vardı. Son şampiyon Al Kuwait, 2005'in şampiyonu AL Quadsia ile oynadı. Oynadı diyemiyoruz gerçi maç tamamlanamadı çünkü. İlk yarıyı 1-0 önde kapatan Al Kuwait karşısında Quadsia ikinci yarının başında beraberliği yakaladı, 83'te de penaltıdan öne geçti. Maçın bitimine 3 dakika kala Al Kuwait kalecisi Khaled Al-Fadhi, ikinci sarıdan oyundan atılınca olanlar oldu. Çileden çıkan Al-Fahdi, hakem Hamid Arab'a Jet li ve Jackie Chan usülü "çok pis çakırım" edasıyla saldırdı. Hakem Arab da baktı işler suracak gib değil maçı 2-1'ken tatil etti. Ortalığı toplama görevi ise güvenlik güçlerine düşmüş.
24 Kasım 2008 Pazartesi
são paulo'nun avrupalıları
São Paulo, Vasco deplasmanından keyifli dönüyor. Aldıkları galibiyet ve Gremio'nun mağlubiyeti ile puan farkı 2 hafta kala 5'e çıktı. Fluminense karşısında alınacak bir galibiyet onları üst üste 3. kez şampiyon yapmaya yetiyor. Vasco maçının galibiyeti uçakta kutlayanlar arasında Junior ve Jorge Wagner de bulunuyordu. Junior'ı Parma'dan hatırlıyoruz. 2000'li yılların ilk yarısında Serie A'nın en iyi sol beklerinden biriydi. 4 yıllık İtalya macerasının ardından São Paulo'ya döndü. Jorge Wagner de bir başka Avrupa görmüş São Paulo topçusu. Lokomotiv'de geçen iki sezonda toplam 18 maçta forma giyebildi. Arada Corinthians ve Internacional'e kiralandı. Hatta Internacional'in Copa Libertadores'i kazandığı sezon en çok ilgi çeken topçulardandı. Ki o sezonki performans onu Real Betis'e taşıdı. İspanya'da felaket geçen yarım sezonun ardından kurtuluşu ülkesine dönmekte buldu Wagner. İki sezondur São Paulo'da kendisi...
Etiketler:
campeonato brasileiro,
ecnebi,
futbol
nba'de "coach" sezonu açıldı!
NBA'de coach kıyımı sezonu bu haftasonu resmen başladı. İlk kurbanlar konferans sonuncuları oldu. Bir Euroleague takımından bile kötü bir kadroya sahip olan Oklahoma City Thunders, PJ Carlesimo'ya ancak 16 ay dayanabildi. Halbuki bu kadar genç bir kadronun gelişimi için en az 2-3 sezon gerekliydi. Ama Carlesimo'ya o şans tanınmadı.
Sezonun ikinci "kovuldun" hadisesi ise Washingtıon Wizards'tan geldi. Organizasyondaki 6. sezonunu geride bırakan Eddie Jordan kulüp tarihinin en kötü başlangıcı olan 1-10'un 42 yıl sonra tekrarlanması ile görevine veda etti. Jordan'a suç bulmak zor. Takımın yıldızı Gilbert Arenas neredeyse 1 yıldır sakatlıklardan dolayı piyasada yok. Buna karşın geçen sezon playoff'a kalındı her ne kadar ilk tur da elenilse de. Bu sezon da Arenas yok. Ona ek olarak da takımın pivotu Brandon Haywood hazırlık döneminde geçirdiği sakatlıkla birlikte sezonu kapadı. Benchi güçlü olmayan bir takımın ilk beşindeki iki oyuncu -ki birisi takımın yıldızı- sakatlanırsa bu tür bir tablo doğaldır. Tablonun doğal olabileceğini herkes kabul ediyor ama sorun "takımın sahada göstermiş daha doğrusu gösterememiş olduğu reaksiyon". Takım neredeyse bütün istatistiklerde ligin sonuncusu ya da sondan bir önceki ekibi. Maçların neredeyse çoğunu çift haneli rakamlarla kaybettiler. Durum böyle olunca da Eddie Jordan'ın işine son verilmesi kaçınılmazdı.
Eddie Jordan, devamlı kaybeden bir takım olarak almıştı Wizards'ı. İlk iki sezonunda -ki ilk sezonu 25-57 ile kapatmıştı- takımı istediği oyunu öğretti. Son dört sezondur da playoff' akalan bir takımın coachuydu. Gerçi her ne kadar ilk turun ötesine götüremediyse de Wizards'ı, en azından playoff alışkanlığı kazandırmıştı. Unutmmak gerekir ki söz konusu organizasyon 2000 draftında ilk sırada Kwame Brown gibi bir felaketi seçmişti. O noktadan playoff alışkanlığına shaip bir takım büyük başarı. Gewrçi her başarının da bir sonu var. Herkes Jeryy Sloan şansına sahip olacak değil ya. Eddie Jordan, Jerry Sloan ve Gregg Popovich'in ardından takımının başında en uzun süre görev alan coach unvanına da sahipti...
kar küreme vakti!
Salı gününün fikstüründe BATE Borisov, Minsk'te Real Madrid'i ağırlayacak. Madrid'in işi hiç de kolay değil. Hava soğuk, zemin de kardan arındırılmaya çalışılıyor. Beyaz Rus askerler kar küreme konusunda uzmanlaşmış olmalılar ki Dinamo Stadyumu'nun kardan arındırılması görevi onlara verilmiş...
hayırdır inşallah...
Habertürk'te iki spor programının; Okay Karacan ile Mustafa Doğan'ın sunduğu "Futbol Cumartesi-Pazar" ile Okay Karacan, Mehmet Demirkol ve Uğur Meleke'nin birlikte sunduğu "Futbol Kulübü"nün yayınları durdu. Bu programlar yine Okay Karacan'ın kuracağı yeni kadrolarla önümüzdeki haftadan itibaren ekrana gelecek...
Kaynak: Medyatava
mister no
"El hombre no es culpable casos... Y luego, basuqueandole la fronte, con gran tranquillidad, amabilmente le fajo trienta i quatro puntaladas..."
"Böyle durumlarda erkek masumdur dedi.. Sonra yüzünü buruşturup büyük bir rahatlıkla otuz iki yerinden bıçakladı onu..."
Mister No - İkili Oyun
milano yolları
David Beckham, Ocak ayından itibaren 2,5 aylığına Milan forması giyecek olmasına karşın hâlâ Lakers maçlarında boy göstermeye devam ediyor. En son dün akşam oynanan Sacramento King maçındaydı İngiliz futbolcu. Bu gidişle Milan'da geçireceği dönemin tamamını form tutmakla geçecek Beckham'ın. Form tutmaya başladığında ise Galaxy'e dönme zamanı gelecek. Milan'da forma giyme gibi bir niyeti varsa en azından Milano'da antrenmanlarda yer almak Lakers maçlarında boy göstermekten daha yararlı olacaktır.
Bu arada Lakers maçlarında yer almanın bir faydası olmuş Beckham'a. O da tanıdık çevresinin genişlemesi. Temsil misal King maçının devre arasında eski beyzbol oyuncularından Barry Bonds ve Kings'ins ahibi Maloof kardeşlerden Gavin ile koyu bir sohbete dalmış David...
Fotoğraf: Andrew D. Bernstein/NBAE via Getty Images
sezonun ilk maçı pao'nun...
Sezonun ilk Panathinaikos-Olympiakos kapışmasından PAO galip ayrıldı. Maçın 17 sayı farkla kazanılmasının en büyük nedeni PAO'nun Olympiakos'tan 17 daha fazla hücum yapması. Yoksa şut yüzdeleri ve ribaundlar birbirlerine çok yakın. Olympiakos'un yaptığı top kayıpları PAO'ya daha fazla hücum ve asist olarak geri döndü. Ki iki takım arasındaki en büyük fark asistlerdeydi. Olympiakos 6'sı Papaloukas'tan olmak 9 asistle maçı tamamladı. Bu rakam PAO'da 17. Jos Childress'ın ilk Atina derbisi karnesi vasat. 25 dakikada 11 sayı ve 4 ribaunt aldı Amerikalı. PAO'da Pekovic'in 9'da 9 isabetle 21 asayı ile oynaması, ikinci çeyrekte farkın çift haneli rakamlara çıkmasını sağladı. Zaten fark da bir daha maçı döndürebilecek seviyelere gelmedi Olympiakos için. Panathinaikos sezona kötü başlamıştı, özellikle Barcelona deplasmanında aldıkları 26 sayılık mağlubiyet soru işaretleri getirmişti akıllara. Dün akşamki maç takımın yavaş yavaş havaya girdiğini gösteriyor. Olympiakos ise henüz takım değil, dağılmaya müsait bir yapıları var. Onu da zamanla aşacaklardır herhalde bu kadar yeni adamın olduğu bir takımda böyle sert inişler olması doğal...
crew şampiyon
Sezonun açık ara en iyi takımıydı Columbus Crew. Sigi Schmid'in geçtiğimiz sezon takımı devralmasıyla birlikte Crew'un kaydettiği aşama da inanılmaz. İki sezonun önce ligin en kötü takımıydı Schmid'in takımı. Önce, geçtiğimiz sezon en azından playoff'a kalabilecek bir takım oldu Crew. Zaten son hafta kaybetmişlerdi playoff biletini. Bu sezona ise güçlü girdiler, sezonun tamamında da düşüş yaşamadılar ve ligi lider olarak tamamladılar. Playofflarda da zorlandıklarını söyleyemeyiz.
Finalin diğer takımı ise NY Red Bull, son hafta yakaladığı playoff'ta MLS tarihinin en büyük sürprizlerinden biri oluyordu az kalsın. Bu sezon ligin "yılın futbolcusu" ve "teknik adamına" sahip bir takıma karşı, üstelik de final maçında 90 dakika konsanstrasyon gerekiyordu, bunu sadece ilk 20 dakika başarıp, 70 dakika başaramayınca oyuna da fazla tutunamadılar. Guillermo Barros Schelottoo'nun oyun içindeki işleyişini kesmediğiniz sürece Columbus Crew'u oyundan düşürmek imkansız gibi. Final maçında da böyle oldu. Arjantinli oyunu istediği gibi yönlendirdi, 3 golde de asisti yaptı. Buna karşılık Red Bull'un defansının en önemli ismi Diego Jiminez de felaket bir maç çıkartınca beklenen sonuç sahaya yansıdı 3-1 Columbus Crew. NY Red Bull gerçi ilk 20 dakikadaki baskısının sonucu bir golle alabilseydi belki de skor daha farklı olacaktı. Red Bull'un bir başka şanssızlığı da beraberlik golünden sadece 2 dakika sonra 2. golü yemeleriydi. Ki bir takım bir köşe vuruşunda ancak bu kadar kötü adam paylaşabilir...
MLS'in kurulduğu tarihten bu yana yer alan iki organizasyonun oynadıkları ilk finaldi California, Carson'daki maç. Seyircinin de ilgisinin muazzam olduğunu söylemek lazım. - Geçen yıl JFK'de oynanan finali düşününce- Son bir not Frenkie Hejduk da mağara adamına dönüşmüş, hani akşam yolda karşıma çıksa korkarım doğrusu....
23 Kasım 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)