3 Ocak 2009 Cumartesi
marco materazzi
Sağolsun Maraton.com fotoğrafla ilgili haberi "Servet'e özendi" başlığıyla atmış, kendilerini takdir ettim, bu kadar aptalca bir başlık bulmak kolay değil tabii. Her neyse Materazzi, 10 Aralık'ta geçirdği operasyonun ardından antrenmanlara 23 numaralı italyan bayrağı maske ile çıkmaya başlamış. Normalde korkunç görünüyordu, bu maskeyle daha da korkunç olmuş...
güney amerika'nın 100'ler kulübü üyeleri
155 - Ivan Hurtado (Ekvador)
142 - Cafu (Brezilya)
127 - Javier Zanetti (Arjantin)
125 - Roberto Carlos (Brezilya)
122 - Roberto Palacios (Peru)
115 - Roberto Ayala (Arjantin)
111 - Carlos Valderrama (Kolombiya)
110 - Carlos Gamarra (Paraguay)
109 - Alex Aguinaga (Ekvador)
106 - Diego Pablo Simeone (Arjantin)
105 - Héctor Chumpitaz (Peru)
103 - José Manuel Rey (Venezuela)
101 - Jorge Soto (Peru)
101 - Leonel de Jesús Alvarez (Kolombiya)
101 - Claudio Taffarel (Brezilya)
100 - Luis Enrique Capurro (Ekvador)
Etiketler:
ecnebi,
futbol,
güney amerika,
istatistik
11 ayda nerden nereye
2010 Dünya Kupası maçlarının oynanacağı stadyumlardan biri olan Port Elizabeth'teki Nelson Mandela Bay hakkında geçenlerde de bir post yazmıştım. Güney Afrikalı lise öğrencisi Luke Bentley'nin blogunu gezince Güney Afrikalıların işi ne kadar ciddiye aldıklarını anlayabiliyorsunuz. Port Elizabethli Bentley, stadyumun yapım aşamasındaki gelişimini geçtiğimiz yılın başında ocak ayı ortasında ve yılın sonunda aralık ortasında çektiği resimlerle tespit etmiş. O, stadyumu için 5 farklı konum belirlemiş ve buralardan resimler çekmiş. Biz buraya onun çektiği 5 konumdan 4'ünü koyduk. Aradaki gelişim açık ara çok rahat görünebiliyor. 11 ay önce bomboş bir arazi şimdilerde neredeyse üstünün yarısı kapalı, dış cephesi belirlenmiş bir hal almış. Böyle bir çalışma Aslantepe ya da Kayseri için yapıldı mı yapılıyor mu bilmiyorum birebir aynı konumdan çekilmiş fotoğraflarla stadyumların geçirdiği evreler. Eğer varsa ya da yapılırsa en azından bizde işler ne hızla yürüyor çok daha iyi anlayabiliriz...
#II
#III
#IV
Etiketler:
dünya kupası,
ecnebi,
futbol,
güney afrika
dertler çok...
"9 puan farkı kapatıp Inter'i yakalayabilecek miyiz; defansa takviye lazım, kimi alsak acaba; UEFA Kupası'nda da çıka çıka Werder Bremen çıktı, kazaya uğrar mıyız?; Inter'i yakalamak bir kenara, ilk dörde kalamadığımızı düşünmek bile istemiyorum". Noel arasında Dubai'de Ancelotti'nin aklındaki soruların ne olduğunu bilemiyoruz ama antrenman sahasında bir sigara tütterecek kadar dertli İtalyan...
2 Ocak 2009 Cuma
rekora 1 kala...
Yarın ki Mallorca maçı ile birlikte Barcelona, 50 yıllık bir rekoru egale edebilir. 1960-61 sezonunda 44 puan toplayan Real Madrid, İspanya futbol tarihinde ilk yarıyı en fazla puan toplayarak tamamlayan takım unvanına sahip. Bu sezon 16 maçta 41 toplayan Barcelona eğer yarın Nou Camp'ta ağırlayacağı Mallorca'yı yenerse 50 yıllık bu rekora ortak olacak. Mallorca'nın da durumunu göz önüne aldığımızda Barcelona'nın maçı kazanması ve rekora ortak olması hiç de uzak bir ihtimal değil. Hatta neredeyse kesin gibi...
Etiketler:
futbol,
istatistik,
la liga
kumral eto'o
Fotoğrafı ilk gördüğümde yeni uyanmış olmanın verdiği sersemlikle "ne yapmış saç mı taktırmış bu Eto'o, üstelik de kumral" dedim kendi kendime. Sonra dikkatlice bakınca anladım saçların Kamerunlu'ya değil de Carles Puyol'a ait olduğunu. Yalnız bir photoshop çalışmasında bile bu kadar başarılı bir sonuç elde edilmez. Böylece Eto'o'ya kumral, uzun kıvır kıvır saçın da gitmediğini öğrendik. Hani Mary J. Blige'ın çirkin haline anımsattı bana...
kriz são paulo'yı da vuruyor
Global kriz, şirketleri ve sponsorlukları etkilemeye devam ediyor. Son olarak São Paulo'nun LG ile sona eren sponsorluk anlaşması da global krize kurban gitti. İki taraf arasında yapılan sponsorluğun devamına yönelik görüşmeler São Paulo'nun istediği meblağ nedeniyle olumsuz sonuçlandı. LG ile yapılan anlaşmadan yıllık 7 milyon dolar kazanan kulüp, bu meblağın 13 milyon dolara çıkmasını yani neredeyse yüzde 100 oranında artmasını istiyordu. Koreliler'in de São Paulo'ya ayıracak bütçeleri o kadar kocaman değilmiş. Yaşanan bu gelişmelere sonrasında São Paulo, Emirates ile görüşmelere başladı. Sezon başlayana kadar herhangi bir şirketle anlaşılamaması durumunda ise göğüs reklamsız formalarla mücadele edecek son 3 yılın Brezilya şampiyonu...
1 Ocak 2009 Perşembe
yarışa 2 kala
Adı Dakar olarak kalsa da bu yıl Güney Amerika'da dünyanın en zorlu rallisi. 3 Ocak'ta başlayıp 18 Ocak'ta sona erecek yarışta, ekipler 6 bini özel etaplarda olmak üzere 9 bin kilometre yaparak Buenos Aires, Valparaiso (Şili), Buenos Aires güzergahında yarışacaklar.
Fotoğraf: FREDERIC LE FLOCH/AFP/Getty Images
alexandra burke
Alexandra Burke'un adını muhtemelen ileri ki zamanlarda oldukça sık duyacağız tıpkı Leona Lewis'in olduğu gibi. İki muhteşem sesli bayanın da ortak özelliği X-Factor keşfi olmaları. Leona yarışmanın 2006 birincisiydi Alexandra ise 2008'in birincisi. Kendisinin ilginç bir geçmişi ve X-Factor tecrübesi var buna postun ileri ki bölümünde değineceğiz. Ama öncelikle X-Factor'ın son 3 yıl tekrarladığı liste başarısından bahsetmek gerek. 2006'da Leona Lewis, 2007'de Leon Jackson, bu yıl da Alexandra Burke. Her üç isim de yarışmayı kazandıkları yıl Noel'de İngiltere'nin en çok satan single'ının sahibiydi. Ki Noel'de İngiltere'de 1 numara olmak çok farklı ve özel bir anlam ifade ediyor.
Bu yıl zirvede yer alan Alexandra Burke ayrıca önemli bir işe imza attı ve 24 saat içerisinde 105 bin adet kopya satarak bu alanda bir rekora imza attı. Daha önceki rekor 82 bin Leona Lewis'in A Moment Like This'ine aitti. Burke orjinali Leonard Cohen'e ait olan ve X-Factor'ın final gecesinde seslendirdiği Hallelujah ile elde etti. Ki 2 haftadır İngiltere'nin 1 numarası olan single, şu ana kadar 576 bin adetlik bir satış rakamına ulaştı.
Neyse bu kadar liste ve rekor bilgisi verdikten sonra Alexandra Burke'ın değişik hikayesine geçelim. 80'lerden hatırlayacağız Soul II Soul'un eski solistlerinden Melissa Bell'in kardeşi olan Burke, 3 yıl önce 2005'te de X-Factor'a katılmış ve son 7'ye kalmaya başarmış. Fakat yarışmanın Jüri üyelerinden yapımcı Louis Walsh'un -kendisi Boyzone, West Life, Samantha Mumba'yı keşfeden şahıstır- Dublin'deki seçmelerde elenmiş.
Fakat Alexandra'nın pes etmek gibi bir niyeti yokmuş, 3 yıl boyunca gece kulüplerinde canlı performanslar ile kendini geliştirdikten sonra şansını bir kere daha denemiş ve bu sefer jüride Simon Cowell'ın da var olmasından da muhtemeldir -Simon Cowell demişken kendisinden daha detaylı olarak Andy Murray ile ilgili yazacağız postta bahsedeceğiz- ki yürü ya kulum edasında olağanüstü sesiyle sonuna kadar gelmeyi başardı. -Araya fazlaca giriyorum lâkin bu yıl ki yarışmada İspanya'dan sadece X-Factor için gelen Ruth Lorenzo'nun da olağanüstü bir bayan olduğunu söylemeden geçemeyeceğim-
Simon Cowell'ın şirketi Syco Music, Alexandra Burke ile 1 milyon sterlinlik bir anlaşma imzaladı. Burke'ün de Leona Lewis misali bir kariyer gelişimi göstermesi muhtemeldir. En azından Cowell, onun için doğru işlere imza atacaktır. Bu kadar Alexandra Burke'ten bahsettikten sonra Hallelujah'nın videosuyla postu bitirelim....
nhl winter classic
"NHL Winter Classic" lig yönetiminin geçen yıl başlattığı bir gelenek. En azından bir gelenek olması düşünülerek ortaya çıkmış bir fikir. İki NFL takımının yeni yılın ilk gününde normal sezon maçlarından birini açık havada oynadığı NFL Winter Classic'in ilkine geçtiğimiz yıl New York ev sahipliği yapmıştı. Buffalo Bills'in maçlarını oynadığı Ralph Wilson Stadyumu'nda Buffalo Sabres ile Pittsburgh Penguins karşılaşmıştı. Bu yıl ise Birleşik Devletler spor medyasının bir başka önemli merkezi Chicago ev sahipliği yapıyor Winter Classic'e.
Cubs'ın sahası Wrigley Field, Chicago Blackhawks ile Detroit Red Wings arasındaki maç için özel olarak düzenlendi. 2010'daki Winter Classic'in ise bu yıl açılacak Yankee'lerin yeni stadyumunda oynanacağına dair dedikodular dolaşıyor. Bu arada Winter Classic'in bir özelliği de her yıl farklı bir isim sponsoruna sahip olması. Geçtiğimiz yıl AMP Energy organizasyona ismini vermişti bu yıl ise Bridgestone.
NHL Winter Classic açık havada buz hokeyi keyfi yaşatmayı amaçlamakla birlikte lig tarihindeki ilk normal sezon açık hava maçı "Heritage Classic" çerçevesinde 2003 yılında Montreal'de oynanmıştı. İki Kanada temsilcisi Edmonton Oilers ile Montreal Canadiens, Commonwealth Stadyumu'nda karşılaşmıştı. Daha gerilere gidersek de iki NHL takımının oynadığı ilk açı hava maçının 1991'e denk geldiğini görüyoruz. Las Vegas'ta bulunan Caesars Palace dışında kurulan sahada Los Angeles Kings ile New York Rangers arasında oynanan maç bir ilke imza atmıştı.
Etiketler:
buz hokeyi,
nhl,
winter classic
beckham'ın yeni dövmeleri
David Beckham vücudunun neredeyse her tarafında olan dövmelerine yenilerini eklemiş. Kollarına İbranice yaptırdığı dövmeler gazetecilerden kaçmamış. İngiliz topçu oğluna ithafen; "Oğlum, öğretilerimi unutma fakat öğütlerimi yüreğimde sakla" diye yazdırmış. İbranice yaptırdığı bir diğer dövmede de Victoria'yı unutmamış ve "Ben sevdiğime aidim, sevdiğim de bana" demiş Beckham. Felsefi laflar etmeyi, yazdırmayı da biliyormuş kendisi...
rakamlarla 2008'de amerikan ekonomisi
Etiketler:
ecnebi,
ekonomi,
istatistik
31 Aralık 2008 Çarşamba
son durak guarani
Aris'te geçen iki yarım sezonunda sadece 9 maçta forma giyebilmiş, gol hanesinin karşısına da ancak koca bir 0 yazdırabilmişti Márcio Amoroso. Yaş 34'e gelince emeklilik kararını almıştı. Fakat Guarani'den gelen teklifle kararından döndü ve bir sezon daha futbol oynamaya karar verdi. Guarani 1992 ile 2004 arasında 14 sezon boyunca kesintisiz olatak Serie A'da yer aldıktan sonra önce Serie B'ye, ardından da Serie C'ye düşmüştü. Bu sezon tekrar Serie B'ye geri döndüler. 10 numaralı forma, eski günlerinden çok uzak olsa da bir golcüye emanet. Kim bilir Amoroso formunu yakalar ve 4 sezon önce São Paulo'da yaptığı gibi çift haneli gol sayılarına ulaşırsa, bir diğer São Paulo kulübüyle gol kralı olarak Serie A'ya geri döner...
Etiketler:
campeonato brasileiro,
futbol,
transfer
başlamadan sona erdi...
Geçen hafta yazmıştık Yunanistan'daki grev hadisesini. Oyuncular Birliği'nin sitesinden yapılan açıklamayla hükümet ile yapılan görüşmelerin ardından grev kararından vazgeçildiği belirtilmiş. Birinci ve ikinci ligde oynayan bütün profesyonel basketbolcuların sağlık haklarının garanti altına alınacağına dair söz verilmesi grev kararından vazgeçilmesini sağlamış. Ayrıca hesapta olmayan ama alınan bir karar da, ikinci ligde sadece Yunan basketbolcuların oynaması. Bu gelişmelerle birlikte 3 Ocak'ta hayata geçecek grev kararı da askıya alındı.
kambala geri döndü
Fenerbahçe'deki doping hadisesi nedeniyle verdiği 2 yıllık arada boksa başlayınca, basketbola geri dönmeyeceğini düşünmüştüm. Yanılmışım, boks yaparak koruduğu kondisyonunu basketbolda harcamaya karar vermiş olmalı ki Rusya liginde diplerde yer alan Enisey Krasnoyarsk ile anlaşmış. Formada olduğunu ıspatlar ve iyi istatistikler yakalarsa Euroleague takımlarından birine sezon sona ermeden sıçrayabilir diye düşünüyorum.
nfl'de kovulan kovulana
NFL'de olağandışı bir normal sezonun ardından playofflar başlıyor. Normal sezonda çok sayıda sürprizine şahit olduk. Geçtiğimiz sezonun rekortmeni New England Patriots averaj kurbanı oldu. 2007'nin NFC şampiyonu Dallas Cowboys da playoffu göremeyenlerden. Gerçi NFC'de geçtiğimiz sezon playoff yapan takımlardan sadece şampiyon NY Giants bu sezon da playoff mücadelesine hak kazandı. Ayrıntıları başka bir postta yazmak lazım.
NFL'de normal sezon sona erince hayal kırıklığına uğrayanlar peşisıra coachları kovmaya başladılar. Detroit Lions, Cleveland Browns, New York Jets coachlara ilk yol verenlerdi. Jets, sezona 8-3 gibi iyi bir başlangıç yapmıştı. Fakat geriye kalan 5 maçta tek galibiyet alınca playoff yapamadılar. Eric Magini de iyi başlayan sezonu işsiz olarak tamamladı. Cleveland Browns'da da playoffa girememenin faturası Romeo Crennel'a kesildi. 4-12 ile sezonu tamamlayan Browns'ın kaybettiği maçların yarısında gol bile atamaması Crennel'ın şutlanması için yeterli bir gerekçeydi zaten.
Detroit Lions'ta da coach Rod Marinelli kovulmaanın yanı sıra tarihe de geçmeyi başardı. Sezonu 0-16 yani galibiyetsiz tamamlayan Lions, NFL tarihinde bunu başaran ilk takım oldu.
Kovulan coach haberleri dün gece de gelmeye devam etti. Denver Broncos ile 2 Super Bowl şampiyonluğu bulunan Mike Shanahan'ın Broncos'taki 14 yıllık macerası sona erdi. Denver Broncos'un normal sezonun son 3 maçını kaybetmesi ve playoffa kalamaması Shanahan'a yol verilmesinin nedeni olarak gösteriliyor. Ki son 3 sezondaki performansı da iç açıcı değildi Broncos'un. Bu gelişmeye karşın Mike Shanahan işsiz kalacak gibi görünmüyor. Broncos'un eski koçunun adı Dallas Cowboys ile birlikte anılmaya başladı bile.
Etiketler:
amerikan futbolu,
ecnebi,
nfl
30 Aralık 2008 Salı
beckham antrenmanda
Etiketler:
david beckham,
ecnebi,
futbol
brezilya'da altyapı
Campeonato Brasileiro Série B kulüplerinden Bahia'da -Dani Alves'i yetiştiren ve Sevilla'ya yollayan kulüp- 1994, 1995, 1996, 1997 ve 1998 doğumlular için altyapı seçmeleri günü. Altyapıdan sorumlu isimler Newton Mota ve Sergio Moura, Fazendão'daki sahada 800 çocuğu deniyor. Bu çocuklardan şanslı 72 tanesi bir sonraki aşamada yer almaya hak kazanacak...
29 Aralık 2008 Pazartesi
afrika'nın 100'ler kulübü üyeleri
takım aşkı dedikleri böyle birşey olsa gerek...
Resimdeki arkadaş Miami'de yaşayan Brandon Barragan adında 16 yaşında bir genç. Barragan, Dolphin Stadyumu önünde gece 1'den beri sırada. Tek istediği pazar günü oynanacak olan ve ertesi sabah satışa çıkacak olan Miami Dolphins ile Baltimore Ravens arasındaki NFL playoff maçına bilet satın alabilmek. Aşk ya da tutku dedikleri genç Miamili'nin yaptığı türden bir davranış olsa gerek...
bonzi wells'in çin fethi
NBA'de hâlâ iş yapar diye düşünüyorum Bonzi Wells için. Ama o NBA şansını denemekle kalmadı, Avrupa'yı bile tercih etmedi, Çin'e düştü yolları. Lig lideri Shanxi Zhongyu ile 40 bin avroya anlaştı. Bu sıradışı tercihinde takımın coachu Bob Weiss'in de büyük katkısı var diye düşünüyorum. Çok değil 3 sezon önce Seattle'da coacluk yapıyprdu Weiss. Bonzi Wells'in Çin ligini neden tercih ettiğini ileriki zamanlarda vereceği röportajlarından daha iyi anlayacağız. Fakat şu sıralar gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu olma yolunda adımlar atıyor. Geçtiğimiz hafta ilk maçına çıkmış ve 48 sayı 11 ribaund ile karşılaşmayı tamamlamıştı. Bu hafta ise Taiyuan karşısında 52 sayı, 14 ribaund istatistiklerini yakaladı. İki hafta geride kalırken 50 sayı 12.5 ribaund gibi insanlık dışı rakamlar ile oynuyor her ne kadar söz konusu Çin ligi olsa da. Wells'in Çin basketbolu tercihi ile birlikte maçlara da büyük ilgi gösterilmeye başlandı. Bu hafta evinde oynayan Shonxi'de maçın bütün biletleri satıldı, 6 bin kişilik salonun dışında kuyruklar oluştu. Bonzi Wells Çin kariyerine olağanüstü bir başlangıçla merhaba dedi. Bakalım gerisi gelecek mi?
nevsky - stolypin - stalin
BBC'nin Internet sitesinde rastladığım ilginç haberlerden biriydi Rusya'nın en büyük televizyon kanallarından biri olan Rossiya'nın yaptığı ankette Joseph Stalin, "En sevilen 3. Rus" olarak yer alması. 6 ay süren ve 50 milyonun üzerinde oyun kullanıldığı ankette ilk sırada 13. yüzyılda Rusya'nın gelişimine en büyük katkıda bulunan isim olarak kabul edilen ve Almanlara karşı büyük başarılar elde den Alexander Nevsky yer almış. 1911 yılında bir suikaste kurban giden tarım alanında yaptığı reformları ile bilinen dönemin başbakanı Pyotr Stolypin ise ikinci sırada yer almış. 1920 yıllarda Gulag'daki çalışma kamplarındaki milyonlarca insanın öldürülmesinden sorumlu tutulan Stalin'in ise 3. sırada yer alması Ruslar için şaşırtıcı olmuş. En azından bu kadar üst sıralarda yer alması. Gerçi sonuçlar Rusların Stalin'e, II. Dünya Savaşı'nda Almanlara karşı elde ettiği başarıdan dolayı saygı duyduğunu gösteriyor.
28 Aralık 2008 Pazar
nelson mandela bay
Galatasaray'ın Aslantepe Stadı'nın son halindeki saha çizgilerini görünce normalinin Seyrantepe'deki mi olduğunu anlamak için yapılan diğer stadlara bakmak zorunda kaldım. Güney Afrika'daki stadyumları bakında Galatasaray'ın yeni stadındaki çizgilerin bir ilk olduğunu söylemek mümkün herhalde. Güney Afrika stadyumları demişken 2009'daki Konfederasyon Kupası'nda kullanılması hedeflenen Port Elizabeth'teki Nelson Mandela Bay Stadyumu'ndaki hızlı gelişim de hayret uyandırıyor.
Neredeyse 1 ay içerisinde kum zeminin üzerine çimler monte edildi, tribünlerdeki koltuklar yerlerine takıldı. Ekim 2007'de temeli atılan 50 bin kişi - 44 bin koltuk kapasiteli- stadyumun Şubat 2009'a yetişeceği söyleniyordu. Hani 1 ayda açılacak kadar yol alınamayacağı kesin. Yapılacak işlerin tamamlanması ve stadyumun açılması Mayıs'a yetişir gibi görünüyor. Tabi bu kadar apar topal açılmasının 2005'teki Konfederasyon Kupası'nda yaşanılan sorunların -çatıdan suların akması ve sahanın gölete dönüşmesi gibi- 2009'da da yaşanması ihtimalini de ortaya çıkarıyor.
Etiketler:
dünya kupası,
ecnebi,
güney afrika
ara transfer ne kazandırır?
Ara transfer dönemi geldi. Times yine kendine hayran bırakacak bir grafik hazırlamış konuyla ilgili olarak. Geçtiğimiz sezon premier League'de ara transfere para harcayanların durumunu irdelemiş. 5 milyon sterlinin üzerinde harcayan kulüpler sezonu daha yukarıda tamamlamışlar. En büyük ilerleme düşmekten kurtulan Fulham ve Wigan'a ait. Liverpool da Şampiyonlar Ligi biletini sezonun ikinci yarısında almış. Tabi Liverpool'dan daha çok Fulham ve Wigan'ın yaptıkları ilaveler onları ligde tuttu. Totenham için değişen birşey yok. Harcayıp da olumlu sonuç elde edemeyenler küme düşen takımlar ki onların toplam harcaması 9 milyon sterlin. Ara transferde para kazanıp da yerinden olmayan tek kulüp de Middlesbrough. Geçtiğimiz Ocak ayının en fazla para kazanan kulübü olmalarına karşın yerlerini korumayı başardılar. Blackburn de hem para kazanarak hem de transfer dönemine göre daha üst sırada tamamlayarak kapatmış.
Geçtiğimiz yılın en fazla harcayanı Chelsea, bu Ocak ayında para harcamayacağını söylüyor. Zaten bu dönemin en fazla harcayan iki takımının da açık ara Manchester City ve açıkları kapatmak isteyen Tottenham olacağı düşünülüyor, biliniyor. Yapılacak bu transfer harcamalar City'e en azından UEFA Kupası ya da FA Cup finali getirir mi? Eğer getirirse nispeten harcanan paralar boşuna gitmemiş olur.
efsaneler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)