28 Haziran 2008 Cumartesi

Almanya-Türkiye maçının üzerinden bir maç için uzun sayılabilecek bir süre geçti. Yukarıdaki fotoğrafa İnternette dolaşırken bir sitede rastladım. Gözlerim bozulmadıysa resimdeki Murat Didin ya da ona çok benzeyen biri. Fotoğrafı bulduğum site, bu resmi maçın en iyi 10 fotoğrafından biri olarak seçmiş...

ne de olsa teksas derbisi...

MLS'de bize göre bu sabah, Amerikalılara göre dün akşam Teksas derbisi vardı. Son 2 sezonun şampiyonu Houston Dynamo, FC Dallas'ı konuk etti. Maç 1-1 sona erdi. Maçla ilgili en önemli not Dynamos taraftar grubu "El Battalon"ların sahaya bir sis bombası atmasıydı. ESPN'de sağolsun kaçırmamış ve bombayı yakından çekmiş. Son zamanlarda "El Battalon"ların vukuatları artıyor. Yaptıklarının en ciddisi bu sis bombası hadisesi oldu. Yakında MLS stadyumlarında da bizdeki gibi sıkı aramalara başlar güvenlük güçleri. Bugün sis bombası sokan, yarın ne getirir stada kim bilir...

"hop usta olmadı!"

Aceto bugün yazmıştı Terim'in Napoli'ye yeşil ışık yaktığı haberini. Napoli teknik direktörü Edy Raja, FT'nin İtalyan basınına yaptığı açıklamaya kızmış olmalı ki "hop usta olmadı!" misali bir açıklama yapmış Corriere Del Mezzogiorno'ya. Raja özet olarak "Terim istiyorsa Napoli'ye gelebilir ama şimdi değil" demiş ve şöyle de bir laf çakmış; "Serie A'da son teknik direktörlük deneyimi pek iyi geçmemişti" diye Terim'e. Edy Raja, bu açıklamalarla kolay lokma değilim mesajını vermiş. Gelen belli değil, giden belli değil ama İtalyan gazeteleri Napoli'nin gündemini karıştırmış...

27 Haziran 2008 Cuma

turnayı gözünden vurdu

Premier League'de sezonun en önemli transferlerinden biridir Johan Elmander'in Bolton Wanderers tarafından kadroya katılması. Euro 2008'de pek fazla etkili olamadı sağolsun Lars Lagerback, onu kanada hapsedince. İsveçli, Premier League'in istediği tarzda oyunculardan. Güçlü, ikili mücadelelerde pek yerde kalmaz, son vuruşları etkilidir. İşler yolunda giderse Bolton, onun için saydığı tahmin edilen 10 milyon sterlini 2 yıl içerisinde çıkarır hatta kâr bile eder.

henk ten cate iş başında...

Fotoğraf: InTime

komşu komşuya baka baka...


Üzüm üzüme baka baka kararır misali önce Yunanlılardan gelmişti haber şimdi de Bulagarlardan. Yaklaşık 2 ay önce Yunan Halter Milli Takımı'nın 12 sporcusu doping testini geçememişti. Bu nedenle de Yunanlılar, 2008 Pekin'de yarışmayacaklarını açıklamışlardı. Şimdi de Bulgar takımında benzer bir gelişme yaşandı. Tek fark testi geçemeyen sporcu sayısı. Bulgarlarda testi geçemeyen sayısı 11 olunca doğal olarak Olimpiyatlarda yarışamayacaklarını açıkladılar. İnsan bu iki haberi yanyana koyunca yıllardır elde edilen başarının arkasında kullanılan doping sağlayıcı ilaçlar mı vardı demekten kendini alamıyor.

photoshop denilen birşey var

Yukarıdaki resim , Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinde yer alan "Transferi dünya duydu" adlı haberden. Haberi siteye koyan arkadaşın photoshop denilen programdan haberi yok galiba. Hani aldın Marca'dan screenshoot'ı, onun kenarlarını kes bari de o haberi her okuyan msn'de kimlerle sohbet ettiğini görmesin....

# 1 Derrick Rose

Beklenildiği gibi draftta ilk sıra seçme hakkına sahip olan Chicago Bulls, Chicagolu Derrick Rose'u seçti. Chicago'nun bizim açımızdan yaptığı önemli bir hamlede 36. sırada Portland tarafından draft edilen Ömer Aşık'ın haklarının alınması oldu. Ne yapacağı muallak olan Miami ise Kansaslı Michael Beasley'i seçerek farklı bir maceraya girişmedi. Minneseto draftın en yetenekli isimlerinden O.J Mayo'yu seçip, 8 oyunculu bir takasla Memphis'e yolladı. Sezonun ikinci yarısından bu yana takaslarda anı sık sık geçen Mike Miller'de Minnesota'nın yolunu tuttu. NY Knicks 6. sırada AJ Milanolu Danilo Gallinari'yi seçti. Mike D'Antoni'nin ondan bir Dirk Nowitzki ya da Toni Kukuö benzeri çıkartabilecek mi ilerleyen sezonlarda anlayacağız. İlk 5 için adı geçen Robin Lopez ise 10. sırada kendine yer buldu. Gündüz vakti Richard Jefferson'ı Millwaukee'ye yollayan NJ Nets için iyi bir seçim oldu. Draft ile ilgili geniş bir yorumu akşamüstü ya da yarın sabah yazmayı planlıyorum. Postu sonlandırırken Semih Erden'in draftın son sırasında boston tarafından seçildiğini söyleyelim...

Fotoğraf: Justin Lane/European Pressphoto Agency

26 Haziran 2008 Perşembe

6 yıl önce...

bundan tam 6 yıl önce bugün 26 Haziran 2002'de Türk Futbol tarihinin milli takımlar düzeyindeki ilk yarı finalini oynamıştık. Ronaldo'nun ikinci yarıda parmak ucuyla dokunduğu top final ümitlerimizi söndürmüştü. 6 yıl sonra yine bir yarı final heyecanını yaşadık. Yine iyi oynadık, yine kaybettik. Her iki maçın tarihlerinin yanı sıra bir diğer ortak noktası da kaleyi Rüştü Reçber koruyordu...



dün geceden kalanlar...







Fotoğraflar: AFP, Reuters, AP, ddp

"ondan" kaçmaz

Fotoğraf: APA/Laurent Gillieron

24 Haziran 2008 Salı

romaric sevilla'da

Fransa'da geçtiğimiz sezonun flaş takımlarından Le Mans'ın oyuncuları kapışılmaya devam ediyor. Takımın Fildişili ortasaha oyuncusu Koffi Ndri Romaric, 8 milyon avro Sevilla'ya imza attı. Romaric, Barcelona'ya giden Keita'nın yerini doldurmaya çalışacak ki onun kadar başarılı olacağını düşünüyorum. Muhtemelen Sevilla'da geçireceği bir ya da iki sezonun ardından daha büyük bir kulübe yol alacaktır Fildişili. Bu arada Le Mans'ın durumuda oldukça ilginç. Sadece futbolcuları değil, teknik direktörlerini de kaybettiler. Lille, Olympique Lyon'a giden Claude Puel'in yerini Rudi Garcia ile dolduracak. Henri Legarda'nın işi zor...

23 Haziran 2008 Pazartesi

ters köşeye yatırdı

Ters köşeye yatırılma olayıyla karşı karşıyayız. Sabah yazmıştık Garbajosa, CSKA Moskova ile anlaşıyor diye. Akşamüstü İspanyol medyasına düşen haberler ilk başta Unicaja hayır diyen İspanyolun, yıllık 2 milyon avrodan 3 yıllık teklifi kabul ettiği yönünde. Toronto Raptorsla bağlantılı bir başka söylenti de Olympiakos'un ciddi bir şekilde Anthony Parker ile ilgilendiği. Transfer gerçekleşir ya da gerçekleşmez ama Olympiakos'un süper yıldızlardan oluşan bu kadrosunun Yannakis'e teslim edilmesini de aklım hala almıyor...

300 bin avro

Euro 2008'e unutamayacakları bir maçla çeyrek finalde veda eden Hırvatlara teselli ödülü veriliyor. Turnuvada elde ettikleri galibiyetler ve çeyrek finale yükselmeleri nedeniyle UEFA tarafından 12 milyon 500 bin avro ile ödüllendirilen Hırvat Futbol Federasyonu, bu paranın yarısını futbolculara ve teknik adamlara dağıtmaya karar vermiş. 6 milyon 250 bin avro, adam başına 300 bin avro anlamına geliyor. Efkarı dağıtmak amaçlı iyi bir tatil için fena para değil doğrusu. Yaşanılan bu travmayı atlatmak için sağlam bir tatilden de iyisi yoktur...

kidd de kadroda...

Birleşik Devletler'in olimpiyatlarda mücadele edecek 12 kişilik kadrosu açıklandı. Jason Kidd takımın abisi olarak kadroya dahil edilmiş. Kadrodaki isimler şunlardır; Carmelo Anthony (Denver Nuggets); Carlos Boozer (Utah Jazz); Chris Bosh (Toronto Raptors); Kobe Bryant (Los Angeles Lakers); Dwight Howard (Orlando Magic); LeBron James (Cleveland Cavaliers); Jason Kidd (Dallas Mavericks); Chris Paul (New Orleans Hornets); Tayshaun Prince (Detroit Pistons); Michael Redd (Milwaukee Bucks); Dwyane Wade (Miami Heat); Deron Williams (Utah Jazz).

nostalji

çin seddi...

27 yıl sonra ilk kez...

Dün itibabariyle 2010 Dünya Kupası elemelerinin Asya ayağında ilk aşama tamamlandı. Günün iki önemli sonucu vardı. Katar, Irak'ı 1-0 yenerek Asya şampiyonunu elemelerin dışına itti. Avustralya ise Çin Halk Cumhuriyetine, Sydney'de 1-0 yenildi ve 27 yıl sonra ilk kez bir dünya kupası eleme karşılaşmasında evinde mağlubiyet aldı. Gerçi Avustralya'nın Asya kıtasına dahil olmadan önce oynadığı eleme maçlarının çoğunun Okyanusya'nun güçsüz takımlarıyla olduğunu düşünürsek, bu rekor normal.
Maçın bizi ilgilendiren tarafı resimdeki adam yani Bruce Djite. Gençlerbiliği'nin yeni golcüsü, maça 11'de çıktı. Bunu da doğal karşılamak lazım. Socceroos'ların Hollandalı teknik adamı Pim Verbeek(Hiddink'ten sonra Hollandalı ile devam edelim mantığı), takımın ikinci eleme turuna yükselmesini garantilemesinin ardından Olimpiyatlarda oynayacak takımı belirlemek için çalışmalar yapıyor. Çin maçında da bizim Sivaslı Petkoviç ve Harry Kewell dışında çok genç bir kadro ile sahaya çıktı. Djite'nin muhtemelen olimpiyat kadrosunda hatta 11'de oluşu Gençlerbirliği için hem avantaj hem de dezavantaj olacak gibi duruyor.. Postu kapatırken maçın oynandığı AZN'nin (eski adı Telstra) muazzam bir stadyum olduğunu söylemeden geçmeyelim. Hatta şuradaki sanal stadyum turunu da bir bakmanızı tavsiye ederim...

navarro, andersen ve fazlası...

Pinpon topu misali Avrupa basketbolu manyak bir yaz geçiriyor. Tabii bu durum parası olan kulüpler ya da parasını harcamaya niyetli olan kulüpler için geçerli. Misal 2010'da "Avrupa'da şampiyon olacağız" diyen bir kulüp, elindeki en önemli oyuncusunun, Avrupa'nın hem hücumda hem de savunmada etkili, oyunun her iki yanını da oynayanilen en önemli silahının gidişini pervasızca izleyebiliyor. Peki rakipleri ne yapıyor?

- Yannakis'in slow motion basketboluna yakışmayacak güzellijte bir kadro kuruyor. Yazmıştık Vujcic'i aldılar diye. Araya bir de Halperin ve Papaloukas'ı sıkıştırdılar.

- Katalanlar da bu yıl uyanmaya karar vermiş. Fena bir sezon geçirmeyen rookie Navarro şehrine gerdi döndü. Avrupa basketbolunun en iyi pivotu David Andersen, soğuk geçen Moskova yılları sonrası dünyanın en güzel şehirlerinden birinde basketbol oynamaya karar verdi.

- Ruslar Andersen'i neden bıraktı derken anladık ki onlar bu işi hesaplı kitaplı yapıyorlar. Geçtiğimiz sezonun Euroleague'deki en iyi uzunu Terence Morris gelecek sezonu Rusya'nın başkentinde geçirecek. Sırada Raptors ile kontratını fesheden Garbajosa ve Taulu Planinic var.