30 Ağustos 2008 Cumartesi

michael phelps'ten kitap...

Michael Phelps için sıradışı geçen olimpiyatların ardından ziyaret ve gezi turları devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Londra 2012 için İngiltere'deydi. Sonra önce memleketi Baltimore'a uğradı. Arkasından New York'ta "Entourage" yeni sezon prömiyerine katıldı. Disneyland gezisinin ardından "Saturday Night Live"a ve MTV 2008 Video Music Awards'e sunucu olarak teşrif edecek. Bu yoğun temponun içerisinde Simon & Shuster ile 1 milyon 600 bin dolar karşılığında bir kitap yazmak için anlaştı. "Built to Succeed" adını taşıyacak kitabın içeriği Phelps'in tecrübelerinden elde ettiği tavsiyelerden oluşacak. Muhtemelen kitap en çok satanlar listesinde uzun bir süre 1 numarada kalır, satış rekorları da kırar. Dergiye yazdığım gibi Michael Phelps emin adımlarla "Amerikalıların süper kahramanı" olma yolunda ilerliyor...

abel braga - sobis & alex & fabio eller

Real Betis'e transfer edilirken ondan Internacional'de sergilediğine yakın bir performans bekleniyordu ki 24 milyon avro ödedi. Ama işler istedikleri gibi gelişmedi. Rafael Sobis'in iki sezonda attığı goller çift haneye bile ulaşamadı. Sonuçta futbol bu, her zaman her yerde işler istediğiniz gibi gitmiyor, Sobis'te uyum sağlayamadı. İlk sezonu sonunda Spartak Moskova'nın onun için teklif ettiği 17 milyon avro Betis tarafından reddedildi. Geçtiğimiz ay içerisinde de hem Hoffenheim hem de Newcastle United 10 milyon avro civarınde bir para teklif etti Brezilyalı için. Ama Betis forvet hattını sağlama almadan Sobis'i satmak istemedi. İki gün önce Nery Castillo'yu kadroya katınca Rafael Sobis'e de yol gözüktü. Onun tercihi, sıradışı bir kulüp oldu. Eski hocası Abel Braga'nın yanına BAE'ye gitti. Al Jazira ile 5 yıllık sözleşme imzaladı. Onun için ödenecek bonservis 10 milyon avro. Muhtemelen 2 sezonun ardından ya Brezilya'ya ya da Avrupa'ya geri döner. Bu arada Sobis demişken Aberl Braga'yı da es geçmeyelim. Al Jazira'da eski öğrencilerini bir bir topluyor. Copa Libertadores'i kazandıran kadrodan Alex ile Fabio Eller de yakın zamanda Abu Dhabi yolunu tutacak gibi. Yazın ortasında da Celta'da Fernando Baiano kadroya katılmıştı. Araplar, Braga'dan Asya Şampiyonlar Ligi kupasını bekliyorlar. Bunun içinde ellerindeki bol parayı harcıyorlar. Kısmetse gelecek sezon Asya Şampiyonlar Ligi'nde görürüz Al Jazira'yı...

thiago neves & alex silva

Atletico Madrid'in olmazsa olmazlarındandı Thiago Neves. Brezilyalı'nın Madrid ile imzalanması bekleniyordu fakat sürpriz alıcı olarak ortaya çıkan Hamburg, 7 milyon 500 bin avroya kadrosuna kattı Neves'i. Bu transferle Van der Vaart'ın boşluğunu doldurdu. Üstelik Neves, Hollandalı'dan daha fazla gol atma potansiyeline sahip bir futbolcu.
Hamburg'un son hafta transferlerinden bir diğeri de Alex Silva. Onun da adı Fiorentina ve Milan için geçiyordu. 6 milyon 200 bin avro, onun gibi hava toplarında etkili ve sağlamcı bir savunma oyuncusu ideal bir meblağ. Martin Jol, takımdan giden 2 Beneluxlü'nün yerini 2 Brezilyalı ile doldurdu. Bu ikilinin yanına bir de Klinsmann'ın gözüne giremeyen sol bek Marcell Jansen'i ekledi. Hamburg'un transfer dönemindeki harcaması 27 milyon 500 bin avroya ulaştı. Van der Vaart ve Komapny'den 24 milyon avro kazanmışlardı. Böylece kazandığı kadar harcamış oldu. Üstelik üç tane de 24 yaş altı genç topçuyu kadrosuna kazandırdı.

29 Ağustos 2008 Cuma

şampiyonlar ligi resmi topu

"the joker" tribünde...

"The Dark Night" revaçta olunca filimle ilgili materyaller de tribünlerde kendine yer bulabiliyor doğal olarak. Dün akşam Grasshopers ile Lech Poznan arasında oynanan UEFA Kupası maçında Poznanlı taraftarlar Heath Ledger'ın canlandırdığı "Joker"i tribünlere taşımış, çok da hoş olmuş doğrusu...

rohullah nikpai

Rohullah Nikpai, son bir yıl içeirisinde Afganistan'ın yaşadığı en mutlu günün mimarıydı. Pekin'de mücadele eden 4 Afganlı sporcudan biri olan Nikpai, tekvandoda kimsenin kendisinden beklemediğini başardı. 58 kg'da mücadele eden Rohullah Nikpai, daha önce iki defa dünya şampiyonu olmuş İspanyol Juan Antonio Ramos'u yenerek bronz madalyanın sahibi oldu. Bu madalya aynı zamanda Afganistan'ın olimpiyatlarda kazandığı ilk madalya olarak tarihe geçti. Bir ilki başaran Nikpai'nin ülkeye gelişi ve karşılanışı da şenlikli oldu...

michael jackson 50 yaşında

27 Ağustos 2008 Çarşamba

milli takımı bıraktı

Litvanya ve Avrupa basketbolunun en önemli isimlerinden biridir Ramūnas Šiškauskas. Hatta benim için Avrupa'nın en değerli small forwardleri arasında kendisi ilk sıradadır . PAO ile yaşadığı Euroleague şampiyonluğunun ertesinde yıllık 2 milyon 600 bin avroya CSKA'ya geçmişti. Pekin 2008'de 4. olan Litvanya Milli Takımı'ndan ilk ayrılılık açıklaması da ondan geldi. Henüz 29 yaşında olan Šiškauskas, milli takım kariyerini sonlandırdığını açıkladı. Ramūnas Šiškauskas kararının nedeni olarak 2011 Avrupa Şampiyonası ve 2012 Londra'da mücadele edecek kadroda yer alacak oyunculara şimdiden şan stanınması gerektiğini ve misyonunu tamamladığını gösterdi. Böylece o da Darius Songalia'nın yolundan gitmiş oldu. Kararından döner mi ya da Dirk Nowitzki gibi 2 ya da 3 yıllık bir ara verip de dayanamayıp milli takım formasını tekrar giyer mi beklemek gerekecek...

24

Olimpiyatlarda erkek basketbolunda dağıtılan 36 madalyadan 24'ü NBA'de oynayan, oynayacak ya da oynamış olan oyunculara gitmiş. Doğal olarak Birleşik devletler kadrosunun tamamı, İspanya'nın ise yarıdan fazlası kariyerlerinin bir yerinde NBA ile kesişmiş oyunculardan kurulu. Liste aşağıda mevcuttur... Altın Madalya (ABD) Carmelo Anthony (Denver Nuggets) Carlos Boozer (Utah Jazz) Chris Bosh (Toronto Raptors) Kobe Bryant (Los Angeles Lakers) Dwight Howard (Orlando Magic) LeBron James (Cleveland Cavaliers) Jason Kidd (Dallas Mavericks) Chris Paul (New Orleans Hornets) Tayshaun Prince (Detroit Pistons) Michael Redd (Milwaukee Bucks) Dwyane Wade (Miami Heat) Deron Williams (Utah Jazz) Gümüş Madalya (İspanya) José-Manuel Calderón (Toronto Raptors) Rudy Fernandez (Portland Trail Blazers) Jorge Garbajosa (Toronto Raptors 2007/08) Marc Gasol (Memphis Grizzlies) Pau Gasol (Los Angeles Lakers) Raul Lopez (Utah Jazz 2002/2005) Juan Carlos Navarro (Memphis Grizzlies 2007/08) Bronz Madalya (Arjantin) Carlos Delfino (Toronto Raptors 2007/08 - Detroit Pistons 2004/2007) Manu Ginóbili (San Antonio Spurs) Andrés Nocioni (Chicago Bulls) Fabricio Oberto (San Antonio Spurs) Luis Scola (Houston Rockets)
Fotoğraf: Reuters

haydi top başına

Yunanistan'da iki büyük, Olympiakos ve Panathinaikos top başı yaparak, çalışmalara başladılar. Özellikle Josh Childress ve Nikola Vujcic'i kadrosuna katan Olympiakos'un gelecek sezon neler yapacağını herkes merak ediyor. Vujcic ve Childres'ın ilk antrenmanlarda keyfi yerinde gibi. Olympiakoslular salonda çalışmayı, Panathinaikos çimler üzerinde koşmayı tercih etmiş. Caoch Obradovic, bu sezon iyi işler yapmasını beklediği Drew Nicholasla muhabebbeti ilerletmiş durumda...

her yıl 117 milyon $

Çin Hükümeti, olimpiyatlarda altın madalya kazanan sporcularına 51 bin dolar ödül verecekmiş. Bu rakam Atina 2004'e göre de 29 dolarlık bir artışı ifade ediyor. Gerçi Çin'de her yıl 117 milyon dolar spora ödenek olarak ayrılıyor. En azından ülkedeki spordan sorumlu en yetkili kişi Liu Peng öyle diyor. Pekin'de elde ettiği başarılar nedeniyle sporcularını ödüllendiren tek ülke Çin değil. Birleşik Devletler, miktarı bilinmese de sporcularını ödüllendirecek ülkelerden. Torino 2006 Kış Olimpiyatları'nda, altın madalya kazanan Amerikalı sporcular 25 bin, gümüş madalya kazanan sporcular 15 bin, bronz madalya ile ülkeye dönen sporcular da 10 bin dolar para ödülüne sahip olmuştu. Pekin 2008'den 3 altın, 9 gümüş ve 6 bronz ile dönen Kanada'da da altın 19 bin, gümüş 14 bin, bronz madalya ise 9 bin dolar para ödülünün sahaibi yapacak sporcuları.

26 Ağustos 2008 Salı

hişşt hişşt sakin ol!

Litvanya basınındaki günün önemli haberlerden birisi Sarunas Jasikevicius'un bir bayan gazeteciyi tartaklaması. Olimpiyatlarda dördüncü olan Litvanya Milli Takımı Pekin'den Vilnius'a döner. Takımı karşılayanlar arasında ülkenin önemli şarkıcılarından ve Jasikevicius ile arasında aşk dedikoduları çıkan Goda Sabutytė'de bulunuyormuş. Takımla tanışan Sabutytė, daha sonra bir köşede Sarunas Jasikevicius ile başbaşa kalmış. Tam bu sırada haber portalı Balsas.lt'nin bayan muhabiri de yaşananları kameraya kaydetmeye karar vermiş. Tabi bu onun için pek hayırlı olmamış, Jasikevicius kadın filan dinlemimiş gazeteciyi tartaklamış. Gazeteciye ilk müdahalede ambulansta yapılmış. Balsas.lt muhabiri hastane raporu alıp, polise başvurmuş. Sarunas Jasikevicius özür diler mi, gazeteci davasından vaz geçer mi, olaylı ilgili gelişmeler yaşanırsa biz de buraya not düşeriz. Postu kapatırken olayın görüntülerinin linkini verelim...

boris becker & gabriela sabatini

lula & olimpiyat

Olimpiyatların takım sporları açısından en büyük hayal kırıklığını Brezilya yaşadı. Brezilyalı bayanlar tarihlerinde ilk defa voleybolda altın madalya kazandılar. Buna karşın erkekler finalde Birleşik Devletler'e kaybetti. Bayanlar futbol takımı da finalde Birleşik Devletler'e kaybetti. Tıpkı erkek plaj voleybolu takımının kaybettiği gibi. Altın madalyaya kesin gözüyle batıkları erkekler futbolda da bronz madalya ile yetindiler. Buna karşın Sezer Cielo Filho yüzmede beklenmeyen bir altın kazandırdı. Brezilyalılar olimpiyatları 3 altın, 4 bronz ve 8 gümüşle kapattı. Devlet Başkanı Lula, bu başarılardan memnun değil. Hâlihazırda 2014 Dünya Kupasına evsahipliği yapacak olan ülke, Rio de Janerio ile de 2016 Yaz Olimpiyatlarına aday olmuş durumda. Gerçi Dünya Kupası'nın hemen ardından bir olimpiyatın da verilmesi ihtimali düşük.
Pekin 2008'in ardından Lula, olimpiyatlarda en fazla kadın sporcu ile temsil edilen Brezilya'da spor yapılan yatırımların yapılması için şehir ve eyalet yöneticilerine emir vermiş. Hatta bu yatırımlar için iş adamlarının kapısının çalınması gerektiğini de belirtmiş. Bahsettiğimiz ülkenin Brezilya olduğunu düşünüp bir an onlarla kendimizi düşünüp karşılaştırmak istiyorum, sonra da "boşver boş bir karşılaştırma" bu diyorum kendi kendime. Biz onların yakaladığı başarıları yakalamak için daha çok seneler çalışmamız gerek. Ki o senelere ulaşmamız da pek mümkün değil gibi görünüyor...

haftasonunun ardından valencia

Valencia'nın ilk Formula 1 tecrübesiydi. Üstelik şehrin caddelerinde yapılan bir Formula 1 yarışına da evsahipliği yapmak zor işti. Haftasonu geride kaldı Valencialılar normal yaşamlarına geri döndüler. Tabi yarışla ilgili temizliği bir anda yapmak pek mümkün değil...

rivaldo & luizao

Asya Şampiyonlar Ligi'nin sürpriz ismiydi FC Bunyodkor. (Gerçi ismi bu ayın başına kadar PFC Kuruvchi'ydi kulübün. Sonra birden -herhalde kulağa daha hoş geldin diye- adını değiştirdiler. FC Bunyodkor'un hani mazisi eski olan bir kulüp de değil. Kuruluşunun üzerinden topu topu 3 yıl geçmiş.) İlk Asya Şampiyonlar Ligi deneyiminde grubunu açık ara lider olarak tamamlayıp çeyrek finale yükseldi. İyi bir de kura çektiler Kashima Antlers, Urawa ya da Adelaide United yerine İran'dan Sapia ile eşleştiler. Eylül'de oynanacak çeyrek finaller öncesinde kadroyu güçlendirmek istemiş olmalılar ki iki Brezilyalı transfer ettiler. Rivaldo'yu zaten biliyorduk, AEK'nın bırakmasının ardından ülkesine gider diye düşünürken "biraz daha para kazanayım" demiş olmalı ki Taşkent yollarına düşmüş. Rivaldo ile birlikte kadroya katılan bir diğer Brezilyalı Luizão. Geçtiğimiz yıl Kanada'da yapılan 20 Yaş Altın Dünya Kupası'nda Brezilya Milli Takımı'nın stoprlerinden biriydi. Turnuvada iyi iş yapınca İnter, Benfica gibi kulüplerin dikaktini çekmişti. Fakat o, İsviçre'nin Luzern takımıyla anlaştı. FC Luzern onu transfer ettikten iki hafta sonra Vasco'ya kiraladı. Vasco'da fena geçmeyen bir sezonun ardından Taşkent yolunu tuttu. Sözleşmenin süresi 1 yıllık olduğu için Luizão'nun pek bir kaybı yok gibi. Bu iki Brezilyalı ile FC Bunyodkar, Asya Şampiyonlar Ligi'nde iş yapacak mı Eylül sonunda belli olacak.

25 Ağustos 2008 Pazartesi

eduardo ferreira abdo pacheco

Gaziantespor sezonun en iyi yabancı transferi yapan takımı benim gözümde. Tabata'nın iyi bir topçu olduğunu tahmin ediyordum. Onun yanına bir başka Brezilyalı Eduardo'yu eklediler bugün. Transfer geçen hafta kesinleşmişti Brezilya basınında. Hatta transfer nedeniyle Atletico Mineiro teknik direktörü Alexandre Gallo, Eduardo'yu geçtiğimiz haftaki Copa Sudamericana maçında oynatmamıştı. 21 yaşındaki Brezilyalının referansları sağlam. Brezilya genç milli takımında da iyi işler yapmışlığı var. Antep gibi başarı baskısının olmadığı bir takımda başarılı olabilir. Ki bunu yapması halinde de oradaki ömrü çok fazla uzun olmaz, bir ya da iki gömlek üstü takımlardan birine transfer olur. Bütün bu söylediklerimiz gerçekleşmesi Eduardo'nun Antep'te istediği ortamı yakalamasına ve uyum sağlamasına bağlı...

kapanışın ardından ertesi sabah...

pete sampras

"Nadal'ın hırsına ve cesaretine saygı duyuyorum ama Federer'i kendime daha yakın hissediyorum, meşaleyi benden devralan kişi o sanki..."

30 milyon € #?@!

Resimde sahada oturam arkadaşın ismi Daniel Miguel Alves Gomes. Uluslararası literatürde bilinen ismi ise "Danny". Alexei Fedorychev'in Dinamo Moskova'yı satın alıp 60 milyon dolarlık yatırım yaptığı döenim transferlerinden biriydi. 1.2 milyon avroya Sporting Lizbon'dan alınmıştı. Onunla birlikte 5 oyuncu daha gelmişti Portekiz'den. İşler iyi gitmeyip takım beklentileri karşılamayınca önce Fedorychev, ardından da transferler takımda ayrıldı. o tranfer furyasından geriye kalan tek isim Danny oldu. Onun keyfi yerindeydi futbolunu oynuyordu, 11'de sahaya çıkıyordu. Soğuk ama güzel bir şehirde yaşıyordu.
Oynadığı futbol sadece Moskova taraftarlarını değil, diğer Rus kulüplerinin de yüzünü güldürmüş olmalı ki son 6 aydır Zenit peşindeydi. Dinamo Moskova sezona iyi başlayınca Danny'nin de değeri arttı. Hatta Carlos Queiroz onu geçtiğimiz hafta oynanan Faroe Adaları maçı için önce aday kadroya çağırdı, sobra da oynattı. Eh haliyle bütün bunlar Danny'nin değerini arttırdı. Tok satıcı Dinamo Moskova, St. Petersburgların son teklifini kıramadı ve en önemli oyuncusunu sattı. Tabii teklifi kim alsa kıramazdı zaten. Danny'nin transferi için Zenith'in ödemeyi kabul ettiği bonservis bedeli 30 milyon avro. Evet tekrar etmekte yarar var 30 milyon €. İnsan sormadan edemiyor, bu Danny ne yapar da bu kadar para eder? Saha içerisinde 10 kişi gücünde iş mi yapar. Futbol piyasasasına baktığımızda bu kadar para edecek adamın sayısı 10-15'i anca bulur, hatta bulmaz. Tamam Zenith'in parası çok, harcayacak da yer arıyor. Kötü bir yatırım yapmaktansa ülkede top oynayan ve başarılı olan bir topçuyu kadroya katmak istiyor. İnsan onu da anlıyor ama 30 milyon avroyu duyunca da kusura bakmayın ama "ohaaa, çüşşşş" nidalarını da geçirmeden edemiyor. Hatta insanın içinden küfür etmek bile geliyor. 30 milyon avro, Danny, Zenith St. Petersburg diyorum başka birşey diyemiyorum. Zamanında neredeyse 70 milyon avro harcama yapan Alexei Fedorychev, bu transfer bakıp da sevinsin mi yoksa üzülsün mü? İyi para getiren bir işe imza atmış ama bundan tek bir kazanç bile elde edemiyor...

24 Ağustos 2008 Pazar

pekin'e veda #2

Kapanışı da açılışı gibi harikaydı. Leona Lewis ile Jimmy Page'i aynı sahnede göreceğimi 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi derken David Beckham'da bitiverdi birden otobüsün üstünde. Placido Domingo'dan Jackie Chan'a kadar akla gelecek, gelemeyecek herkes törene dahil edilmişti. Hatta Güney Kore'nin Tarkan kıvamındaki şarkıcısı Rain bile şarkı söyledi. Bir tek sonlara doğru ne olduğunu anlayamadığımız Çince şarkı olayın güzelliğini bozdu. Ona da bütün bu güzellikler uğruna katlanmak gerekiyordu galiba..

sayılarla pekin 2008

Sezon boyunca futbolla yoğurulmaya çalışılan bünye için 16 günlük oksijen çadırı seansı sona erdi.
  • Keyifli bir iki hafta geride kalırken tam 175 rekoru canlı ya da banttan izlemişiz.
  • Bunlardan 132'si olimpiyat, 43'ü ise dünya rekoru. Aralarında 1992'den beri kıralamayan 4x100 erkekler rekorunun da olduğu belirtelim.
  • Ayrıca Çinliler sadece evsahibi olarak değil kazandıkları 51'i altın toplam 100 madalya ile tarihlerinin en iyi olimpiyatını geride bıraktı.
  • Olimpiyatlar öncesinde ve olimpiyat sırasında olmak üzere 40 sporcu doping nedeniyle ihraç edildi.
  • Çin, olimpiyat tarihinde ilk kez boks ve eksrimde altın madalya kazandı.
  • 16 milyon 500 bin kişi oyunları dijital kanal aracılığıyla internet üzerinden izledi. 5 milyon Çinli olimpiyat boyunca resmi siteyi ziyeret etti.

pekin'e veda #1

kapanış için pekin'de...

David Beckham, kapanış töreni için Pekin'e geldi. Olimpiyatların yeni evsahibi Londra'yı temsil edecek kişiler arasında yer alıyor İngiliz futbolcu kapanış töreninde. Beckham, tören öncesinde olimpiyatın son etkinliklerinden Birleşik Devletler-İspanya basketbol final maçını tribünlerden izledi. 2012'de futbol oynamaya devam ederse Büyük Britanya'nın takım kaptanı olacağını tahmin ediyorum Beckham'ın. Ki bir olimpiyat madalyası ile kariyerini noktalamak en büyük keyiflerden biri olacaktı onun için.

#10 & #10

kore işi...

Bayanlardaki mukabili softbolda da sürpriz yaşanmış ve Japonya altını kapmıştı. Beyzbolda da benzeri oldu 4 olimpiyatın 3'ünde altını alan Kübalılar'ı 3-2 yendi Güney Kore. İşin ilginci beyzbol denilince oyunun profesyonel vatanı ABD, iyi oyuncuların ülkesi Küba ve ABD'den sonraki adresi Japonya geliyor ama veda olimpiyatında son altını alan Güney Kore oluyor. Olimpiyatlar öncesinde tercih listelerinde ilk üçte yer almıyordu Güney Kore ama sürprizi başarıp, Pekin 2008'in en iyisi oldular. Pekin 2008 ile birlikte beyzbol da olimpiyat programında son kez yer aldı deyip postu sonlandıralım.
Fotoğraf: Jonathan Ferrey/Getty Images

hesap-çarşı meselesi

Gelirken "altın madalyayı alıp götüreceğiz" beklentisi hakimdi. Evdeki hesap çarşıya uymadı...

boudewijn zenden

Geçtiğimiz sezonun tamamında 2 gol atmıştı, bu sezon bu sayıya daha ilk 3 lig maçı sonunda ulaştı Boudewijn Zenden. Geçtiğimiz hafta 4-0'lık Auxerre maçında kapanış golü ondan gelmişti, bu haftada da Le Havre deplasmanında galibiyeti getiren golü attı. Her iki golün de frikikten geldiğini belirtelim. Zenden'in bu formu sürerse Marsilya bu sezon serbest vuruşlardan çok sayıda gol bulur. Postu bitirirken takım kaptanına da değinelim. Niang'a uzun saçlar yakışmamış, Steve Nash'in uzun pırasa saçlarını anımsatıyor insana.