Partizan'ın her sezon Avrupa basketboluna bir uzun armağanı bu yıl da devam ediyor. İki sezon önce Pekovic, geçtiğimiz sezon da Veličković parlamıştı Euroleague performansları ile. Her ikisi de harika geçen sezonların ardından Avrupa'nın büyük kulüplerinin yolunu tuttu.
Partizan'ın bu sezon parlattığı isim ise Aleks Maric. Avustralyalı\Sırp pivot, Pekovic ve Veličković kadar genç değil, 25'inde. Fakat Avrupa basketbolunun ilgisini Euroleague'de oynamaya başlayınca çekti. Bu sezon iki defa haftanın oyuncusu seçildi Euroleague'de. Ki bunlardan birinde Efes Pilsen'e karşı sergilemiş olduğu 34 sayı ve 16 ribaundluk performansla haftanın oyuncusu seçilmesini sağladı.
Alesk Maric'in ilginc bir hikayesi var. Ailesi 1970'lerde Avustralya'ya yerleştiği için o da Sydney'de doğmuş. Neredeyse her Avustralyalı sporcu gibi spora spor enstitüsünde başlamış. Australian Institute of Sport'un ardından lise öğrenimi için Birleşik Devletler'e gitmiş. Daha sonra Nebraska Üniversite'sinde 4 yıl oynadıktan sonra İspanya'ya gelmeye karar vermiş. Üniversite performansı hiç de fena değildi. hem 2007'de hem de 2008'de Big 12'in en iyi ikinci beşine seçildi. Kansas State'e 41 sayı, Missouri'e karşı 31 sayı-19 ribaund, Iowa State'e 36 sayı-12 ribaundluk performanslar gösterdi. Fakat atletik özelliklerinin çok çok sınırlı olması nedeniyle NBA şansı söz konusu olamadı Maric'in.
ACB'de de kötü bir sezon geçirdi. Granada'da çok fazla süre bulamadı. Coach Trifón Poch onu 12 dakika ortalama ile oynatınca istatistikleri de göz doldurmadı doğal olarak.
Sezon başında Partizan'dan gelen teklifi değerlendirdi ve doğru bir iş yaptı. İspanya'da aldığının neredeyse 2.5 katı kadar bir süre alıyor Maric. Bunun sonucunda da Euroleague'de yüzde 72 2'lik yüzdesiyle 18 sayı 10 ribaund ortalamaları ile oynuyor. Maric'in bu performansına şaşırmamak lazım. Basketbolun daha teknik oynandığı Avrupa basketbolunda yüzü dönük şutu olan, her iki elini de kullanabilen bir pivotun iş yapmaması çok zor kendisi istemediği sürece.
Aleks Maric Europleague'de normal sezonun 8 haftası geride kalırken en değerli oyuncu sıralamasında birinci, sayı ve ribaund kategorilerinde de ikinci sırada. Avustralyalı/Sırp oyuncunun bu performansında Duško Vujošević'in de hakkını yememek lazım.
Maric'in bu olağanüstü performansı farklı bir konuyu da gündeme getiriyor. Partizanlı basketbolcu hem Avustralya hem de Sırbistan vatandaşı. Hatta Avustralya'nın şampiyon olduğu 2003 yılındaki FIBA 19 Yaşaltı Dünya Şampiyonası'ndaki kadroda yer alan isimlerden biriydi. 2005'teki 21 Yaşaltı Dünya Şampiyonası'nda da Avustralya Milli Takımı'nda yer alıyordu.
Normal koşullarda Avustralya Milli Takımı'nda oynaması bekleniyor Maric'in. Fakat bu haftaiçi Sırbıstan antrenörü Dusan İvkovic, Maric gibi kaliteli bir oyuncunun Sırbistan Milli takımı'nda yer almasını her antrenörün isteyeceğini belirtti. Ardından Sırbistan Basketbol Federasyonu Başkanı Dragan Kapicic de bu konuyla ilgili olarak Avustralyalılar ile görüşeceklerini söyledi.
Avustralya cephesinde ise Maric'in İstanbul'da milli takım forması giyeceğinden emin olduğu açıklaması yapıldı. Partizanlı basketbolcunun tercihinin ne olacağı şimdilik belli değil. Avustralyalıların, Maric'in kendilerine milli takımda yer alacağını söylediğine dair açıklamaları olsa da.
Son 6 aydır Belgrad'da yaşayan ve Vlade Divac'a olan hayranlığı nedeniyle 21 numaralı formayı giyen bir basketbolcuya Sırbistan Mill Takımı'nda oynaması için teklif yapıldığında bu teklifi reddetmesi oldukça zor görünüyor.
Ki Neven Subotić ve Milorad Čavić gibi örnekleri de unutmamak gerekiyor. Aleks Maric'in Sırbistan adına oynamak istediğini belirtmesi halinde bile Avustralya'nın bunun için izin vermesi gerekiyor. Aksi takdirde Maric'in Sırbistan forması giymesi mümkün değil. Postu sonlandırırken hatırlatmakta fayda var Türkiye'deki Dünya Şampiyonası'nda Sırbistan ile Avustralya aynı grupta mücadele edecek.