Mustafa pası atmış, "Caner Tour de France preview yazar" diyerekten, ne zamandır klavyenin tuşlarını aşındırmaya çalışıyorum lakin son bir iki haftadır bünyede yaşanan "Fringevari" boyut değiştirmeler nedeniyle hayatın kulbunu tutmakta sıkıntılar yaşandı ve mecal kalmama deneyimini yaşadım. Neyse artık ufak ufak plase yapmakta yarar var. Tour öncesi çok fazla konu, haber, ilginçlik mevcut ve hepsine tek postta değinirsem sanırım o artık postluktan çıkacak. Ben de her postta başka bir konuyla Tour öncesi bazı şeylere değinmeye çalışacağım.
Öncelikle kaç aydır yazmamak için kendimi zor tuttuğum ancak yeter diyerek bulaşacağım bir konu var. O da bisiklet ya da Tour de France dendiğinde burun kıvıran, aşağılayan ve "niye bu kadar önemseniyor, ", bunların hepsi dopingli, dopingsiz bisikletçi yok diyen zihniyet. Anlıyorum her fikre saygım var. Kimse bisiklet sporunu, Tour'u, Giro'yu ya da diğerlerini sevmek zorunda değil. Evet doping yapılıyor, ancak doping yapılan tek spor bisikletmiş gibi ya da futbol sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi yorumlaradır birazcık serzenişim. Yererken, kötülerken argümanlarımızı mantık çerçevesine oturtursak, ya da arkasına hafiften yastık koyarsak daha nezih olacak ortam. Zaten benim de sevdiğim, üstüne karaladığım futbolun zalim pençelerine fazlasıyla teslim olmuş bir millet olarak, birazcık başka sporlardan da demlensek fena olmaz di mi? Ne biliyim, zaten yeterince kucak açtığımız güreş, boks ve halterden bahsetmiyorum. Ki onlarda bile kurduğumuz güzelim sistemi bozmaktan geri kalmadık. Hani Olimpiyatta zaten umursanmayan, kale alınmayan, spordan kabul edilmeyen futbolun (ki zaten biz oraya hiç gidemiyoruz futbolda) yanında diğer sporlarda neden başarısız olduğumuzu biraz daha net algılayabiliriz belki.
"Bisiklet diyince bu kadar önemli mi yahu, işte bir kaç adam saatlerce pedal çeviriyor, bunun nesi ilginç" der geçen bir düşünce alevleniyor Tour zamanı. Bak orada benim canım topumun peşinden 22 adam koşuyor, ben de bütün devlet ve sponsor parasının oraya akmasına bayılıyorum, Mehmet Topuz iki topa vuracak diye verilen milyon avroların ne önemi var, 30 küsür yıl sonra olimpiyata giden ilk Türk bisikletçi olan Bilal Akgül'e 10'da 1'ini versek ne olacak ki, kimin umrunda. Ya da Blatter, Platini gibi futbol kodamanları WADA'ya peşkeş çeke dursun, doping yapan, ilaç kullanan, uyuşturucu kullanan futbolcuların hiç biri yakalanmasın, senede bir kez doping testi yapılmasın umrumuzda değil. Rüşvet verecek, lobi yapacak gücü olmayan gariban bisikletçiler yarışma sırasında her gün, senede ise 100-110 kez doping testinden geçsin, yakalanınca 5-6 kişi de, manşet yapalım bisiklet tamamen mama sporu olsun. Hele ki o doping olaylarının iç yüzüne hiç bakmadan bok atalım bisiklete. Ne önemi var bu sporun tarihinin, geçmişinde yaşananların, futbolistlerin anlayamayacağı sahip olduğu kültürün, yaşamın her kesitinden içerdiklerinin. Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya, İspanya, Lüksemburg, Almanya, ABD, Rusya, İsviçre, Britanya, Avusturya, Polonya vb. daki sporseverler, spor yetkilileri salak zaten. Onlar ne anlar spor kültüründen, bisikletin anlamsızlığını nasıl kavrasınlar ki? Gereksiz gereksiz turlar düzenliyorlar, kendi ülkelerinin tüm ayrıntılarını dünyaya izlettiriyorlar, anlattırıyorlar. Ne önemi var Bordeaux kentini tüm güzelliğiyle, çıplaklığıyla bisikletçilerin resitalinde gezmenin. Galatasaray Avrupa Kupası maçına gittiğinde Chaban Delmas'ı görsem, onu anlatsam yeter.
Ne desem boş biliyorum. Ters yazsam , düz yazsam, makas atsam hepsi boş yere. Kökten öyle bir anlayış, ya da öyle bir anlayışsızlık yerleşmiş ki toplumun algı damarlarına, ben buradan ne kadar yakarışta bulunsam bir şey olmayacak. Sadece şunu rica ediyorum, nolur "Tour de France da ne ki, bisiklet de spor mu" tarzı ortaya taş attım kaçıyorum tarzı şeyler yazmasınlar. Tek anladıkları ya da anladıklarını zannettikleri spor olan futbol hakkında karalasınlar, o kendilerine büyük gelecek dünyalardan uzak durmaları yeterli. Normalde bu kadar uğraşmam, bunları karalayacağıma bir iki birşey okurum daha iyi; fakat her Tour zamanı geldiğinde bu hayaletler yeniden hortluyor ve bende de çok zor atan o şalter sonunda dayanmıyor. Yani önlem yazısıdır bir nevi bu.