

Onun büyüsü Mestella'daymış. Valencia formasını çıkardığı gün onu farklı kılan bütün özelliklerini de o formayla birlikte bıraktı. 2000-2001 onun tavan yaptığı sezondu. Avrupa'da yılın orta saha oyuncusu seçilmişti. Valencia ile bir kere daha Şampiyonlar Ligi'nde finali görmüştü. Derken 48 milyon avroluk teklife hayır denmedi ve Laziolu oldu. Başkentte işler istediği gibi gitmedi. Önce Barcelona'ya, sonra Middlesborough'a kiralandı. Bu kiralık sözleşme daha sonra kalıcı oldu. son 5 sezondur İngiltere'de 62 maçta forma giyebildi. Sakatlıklar da onu rahat bırakmadı. Şimdilerde ise The Sun'ın haberine göre yolu Kanada'ya, Toronto FC'ye düşüyormuş. Yanlış tercihin bir kariyeri nasıl yerle bir ettiğine en iyi örneklerden Basklı Mendieta...
90 doğumlu süper yeteneklerden biri Miralem Pjanić. En azından şu anda gösterdiği performans onu farklı ve istenilir kılıyor. Bosnalı bir ailenin çocuğu. Ailesi Bosna savaşı sırasında Lüksemburg'a kaçınca, o da Lüksemburg'da büyümüş. Metz altyapısından yetişen Pjanić,orta sahada hücuma yönelik oynuyor. Bu sezon 28 maçta oynadı ve 2 gol attı. Lüksemburg 17 yaş altı takımında oynmasına karşın geçtiğimiz yıl Bosna Hersek Milli Takımı'nda oynayacağını açıkladı. Peşinde Fransa'nın iki büyüğü Marsilya ve Lyon var. Metz onun için kapıyı 10 milyon avro'dan açıyor. Son gelen dedikodular Barcelona'nın da ciddi bir şekilde onunla ilgilendiği ki Katalanların bu tür yetenekleri kaçırmadığını da biliyoruz....
Billboard Hot 100'da yeni liste dün açıklandı. Geçtiğimiz haftalarda videosunu bloga eklediğimiz ve dikkat de çektiğimiz (aferim bana!) Lil Wayne Featuring Static Major, "Lollipop" ile 6. haftasında 1 numaraya yükselmeyi başardı. Geçtiğimiz hafta 1 numaraya geri dönen Leona Lewis ise bu hafta 2 numara. Leona sadece Single değil, Albümler listesinde de zirveden aşağıya yuvarlandı. Kariyerinin 11. albümü "E=MC2" ile Mariah Carey, Billboard Albümler Listesi'ne 1 numaradan girince Leona'nın liste keyfi bir haftayla sınırlı kaldı. Lewis'in, Single listesinde olduğu gibi Albümler Listesi'nde de Mariah'yı alaşağı edip edemeyeceğini önümüzdeki haftalarda göreceğiz. Tekrar Single listesine dönersek; haftanın iki kayda değer yükselişi var. Nelly Fea. Fergie ortak çalışması "Party People" 80'den 41'e yükselirken, geçen haftanın 35 numarası John Mayer da "Say" ile 12 numaraya kadar çıktı. Postu bitirken John Mayer videosunu da ekleyelim...
Resimdeki bayanın adı Abir Al-Batikhi. Kendisi Ürdünlü ve ülkedeki yerel takımlardan AB Racing Team adına yarışıyor. Sadece yarışmakla da kalmıyor, bir ilke de imza atmaya hazırlanıyor Batikhi. Bu hafta sonu koşulacak olan Dünya Ralli Şampiyonası içerisinde yer alan Ürdün Rallisi'ndeki 11 Ürdünlü pilottan biri olan Abir Al-Batikhi, böylece Dünya Ralli Şampiyonası'nda yarışan ilk Arap kadın unvanına da sahip olacak. Yeri gelmişken Ürdün Rallisi ile ilgili olarak da birkaç notu posta ekleyelim. Dünya Ralli Şampiyonası'nın tarihindeki ilk ve tek Ortadoğu'da yer alan yarış olan Ürdün Rallisi, 22 etap ve 979 kilometreden oluşuyor. Sezonun beşinci yarışı olan rallinin en önemli etabı ise dünyanın rakımı en düşük yeri olan "Ölü Deniz".
Copa Libertadores'te son 16'lar hafta ortasında belli oldu. Büyük takımlardan elenen çıkmadı. Boca Juniors, averajla da olsa kendini kurtardı. Son 16'ya kalamayanlar içerisinde en büyük hayal kırıklığını Şilililer yaşıyor. Hem Colo Colo -ki onlar son maçta hem de averajla elendiler- hem de Universidad Catolica kupaya grup maçlarında veda ettiler. Geçtiğimiz yılın yarı finalisti Paraguaylı Libertad da tek galibiyet ile grup sonuncusu oldu. Son 16'da Brezilya ve Arjantin hakimiyeti söz konusu. 16 takımdan 10'u bu iki ülkeden. Bu turda 3 sağlam eşleşme var. Flamengo-America, River-San Lorenzo ve Cruzerio-Boca. Maçlar, 30 Nisan ile 7 Mayıs tarihlerinde oynanacak. Umarız geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi TV8'den uykusuz kalıp da seyredebiliriz...
Olimpiyat meşalesi Endonezya'da turunu atarken sadece Çinli korumalar değil, yerel paramiliter polis de meşalenin güvenliği için mesai harcıyorlar...
Üst üste 4. lig şampiyonluğunu kutlayan PSV'nin şu sıralar en önemli gündemi Heurelho Gomes. Brezilyalı kaleci kulüp yönetici Jan Reker'in görevinden ayrılmaması halinde PSV'den ayrılacağını açıkladı. Tabii Gomes durup dururken bunu istemiyor. Geçtiğimiz Aralık ayında sözleşmesi uzatılan Gomes'e bu esnada Reker tarafından çeşitli sözler verilmiş. Zaten Brezilyalı da bu sözlere kanıp! sözleşmeyi imzalamış. Aradan geçen 5 ayda bu sözlerden hiçbiri yerine getirilmeyince de Gomes çıldırmış. Basına yaptığı açıklamada sözlerin, imzalardan daha önemli olduğunu fakat kendisine verilen hiçbir sözün yerine getirilmediğini söylemiş Gomes. Sonra tam Türk filmi repliği gibi "o bizim dünyamızdan biri değil" diyerek ya o ya ben, ikimizden birini seçin diye tehdit etmiş PSV'yi. Bu haberi okuyunca aklıma yıllar önceki Sergen-Uğur Ekşioğlu hadisesi geldi. Orada kaybeden Sergen olmuştu. Burada Gomes mi yoksa Reker mi kısa süre sonra belli olur...
Pekin'de yarışacak olan Kenya Maraton Takımı açıklanmış. Erkeklerde Robert Kipkoech Cheruiyot, Martin Lel, Samuel Wanjiru'dan oluşan takımın yedek koşucuları ise Luke Kibet, William Kipsang. Bayanlarda Catherine Ndereba, Martha Komu, Salina Kosgei yarışacak takım. Bunların yedeği ise Rita Jeptoo. Maşallah Kenyalılar işi şansa bırakmamış. Hem erkeklerde hem de bayanlarda o olmazsa bu, bu olmazsa şu şampiyon olsun demişler, podyumdaki bütün dereceleri alacak bir kadro ile maratonda boy gösterecekler...
Bugün 23 Nisan ama benim aklım birkaç gün sonrasında.
Paul Shirley'in basketbolculuğu için vasatın altında desek ayıp etmiş olmayız kendisine doğruya doğru. Lâkin abinin keyifli bir kalemi var, en azından benim için öyle. Son 2 gündür okuduğum kitap bu. Muhtemelen haftasonuna kalmaz bitiririm de. Shirley'in basketbol tecrübelerini paylaştığı espn blogundan bir toplama. Shirley şu sıralar bir yandan İspanya'da basketbol kariyerini sürdürürken, bir yandan da çok sık aralıklarla olmasa da espn için yazmaya devam ediyor. Eline sağlık Shirley derken, kitabın kapağı da çok hoşuma gitti. Bunu da belirtmeden geçmeyeyim...
Malum ayın sonuna doğru geliyoruz. Bizim için de dergiyi yetiştirme koşturmacasının yaşandığı günler. Yazamadığım arada ABD'de Leona Lewis zirveyi Mariah Carey'den tekrar devraldı. Açıkçası iki hafta kötü bir düşüş yaşayınca tekrar bir numara olmasını beklemiyordum. Atlantik'in Amerikalı yakasında İngiliz bir bayan zirvedeyken, öbür yakada ise Estelle'in 4 haftalık İngiltere'deki zirve keyfine, bir Amerikalı daha doğrusu iki Amerikalı son verdi. Madonna yanına aldığı Justin Timberlake'le söylediği "4 Minutes" 5. haftalarında listede 1 numara olmayı başardı. Bu, aynı zamanda Madonna'nın İngiltere'de zirveye ulaşan kariyerindeki 13. şarkısı. İngiltere Single Listei ile ilgili ayrıntılar bir tık ötede. Ekte yepyeni 1 numaranın videosunu bulmanız mümkün...
Yunanistan'da sezon sona erdi. Fakat şampiyon henüz belli değil. Daha doğrusu görünürde şampiyon Olympiakos da ama bunun CAS tarafından tescil edilip edilmeyeceğine göre AEK da olabilir. Neyse konuyu izah edersek; Olympiakos, 26 Şubat'ta oynadığı Apollon Kalamarias maçını 1-0 kaybeder. Daha sonra o maçta forma giyen Avusturyalı forvet Roman Wallner'in Ocak ayında Yunan ekibine yaptığı transferin bu sezon gerçekleştirdiği 3. transfer olduğu ortaya çıkar. Bu durumu öğrenen Pire ekibi, FIFA'nın kurallarına göre bir sezon bir futbolcunun en fazla 2 takımda forma giyebileceğini ileri sürerek Yunan Futbol Federasyonu'na başvurur. Yunan Futbol Federasyonu'da Olympiakos'u hükmen galip ilan eder. Böyle olunca son hafta oynanan maçlarla birlikte Olympiakos, AEK'nın 2 puan önünde ligi şampiyon tamamladı. Fakat Apollon, CAS'a başvurarak yapılan transferde bir usulsüzlük olmadığını Wallner'in Falkirk takımı tarafından kısa bir süre için Hamilton'a kiralandığını, bunun da yeni bir transfer olmadığını savunuyor. Bu tuhaf süreç nedeniyle kimse saha içerisinde sevinemedi. CAS'ın açıklayacağı karara göre ya Olympiakos ya da AEK sezonu şampiyon olarak tamamlayacak. Ligin 2. sırasında yer alan takım ile birlikte PAO, Aris ve Panionios, 6 maçtan oluşan play-offta mücadele edecekler. Play-off'u ilk sırada tamamlayan takım ise Şampiyonlar Ligi'ne gidecek ikinci takım olacak. Ama bu play-offların başlayabilmesi için CAS'ı beklemek gerekecek!!!
Aşağıdaki liste, kulüplere ev sahipliği yapan ve kapasitesi 80 binin üzerinde olan stadyumlara ait. Listede İBB'nin maçlarını oynadığı Olimpiyat Stadyumu da var. Unutmadan resimdeki stadyum da Azteca....