
25 Nisan 2009 Cumartesi
hiç utanman yok mu chris lofton!

bullock'la devam...

Real Madrid onun 5 yıllık kulüp performansından memnun olmalı ki sözleşmesini 2010 - 2011 sezonunun sonuna kadar uzatmışlar. ACB'de en uzun süreli forma giyen yabancılar arasında yer alacak Louis Bullock. Aacaba Bullock'tan daha uzun süre İspanya'da basketbol oynayan bir Amerikalı var mıdır? Benim aklıma Andre Turner'dan başkası gelmiyor...
eski dostlar

Fotoğraflar: Bill Baptist/NBAE via Getty Images
tilki - kürkçü dükkanı misali

Geçtiğimiz yılın ortasında Fluminense'nin başına geçmişti Renê Simões ve takımı küme düşmekten kurtarmıştı. Fakat bu yıl eyalet şampiyonası çok kötü bir başlangıç yapınca Mart ayı başında görevine son verilmişti. Simões sadece 1.5 ay işsiz kaldı. Eyalet şampiyonasında istediği sonuçları alamayan Coritiba'da geçtiğimiz hafta teknik direktör Ivo Wortmann görevi bırakmıştı.
Coritiba yönetimi takımı güvenilir bir isme emanet etmek istedi ve kulübü 2007'de Serie B'den Serie A'ya çıkaran Renê Simões'i göreve getirdi. Böylece Brezilya futbolunda bilenen bir hikayeyi de yenilendi. Renê Simões daha önce görev yaptığı külübe zor zamanında geri dönen bilmem kaçıncı teknik direktör oldu.
kazançlı çıkan saint germain

Alınan bu beraberlik Marsilya'nın Lille deplasmanında kazandığını düşünürsek şampiyonluk için işleri zora sokacak. Paris'in şampiyonluktan ziyade şampiyonlar ligi kovaladığını düşünürsek Lyon'un kuyruğundan ayrılmadılar bu beraberlikle. Nispeten diğer rakiplere göre de iyi bir fikstürleri var kalan 5 haftada. İlk 8 takım içerisinden sadece Rennes ile karşılaşacaklar ki bu maçta Parc des Princess'de. Buna karşın Lyon, Marsilya ve Toulouse deplasmanlarına gidecek. Marsilya, Lyon ve Toulouse ile oynayacak. Bordeaux da Rennes ve Monaco deplasmanlarına gidecek.
Paris Saint Germain'in 15 puan toplaması ve ilk 3'te yer alması bu fikstürle olası. Kaldı ki dün biraz şanslı olsalar maçı da kazanabilirlerdi. Maç boyunca sadece Benzema'nın direkten dönen topunda kademe hatası yaptı PSG savunması.
Sessegnon'un karıştığı ve sarı kart pozisyonu olmasa Benin futbolcu maçın sonuna kadar oyunca kalabilecek Lyon defansını son dakikalarda daha fazla yıpratabilecekti.
Yeri gelmişken Sessegnon ile ilgili dolaşan transfer haberlerinin ardından -Chelsea istiyormuş örneğin- insan dikkatli gözle izleyince bileklerine ne kadar hakim bir futbolcu olduğunu bir kere daha görüyor. Topla dripling yaparken aniden dönüp rakip futbolcuları oyundan düşürebilecek futbolcu sayısı sayılıdır. Sessegnon dünkü maçta neredeyse Chris ve Boumsong'u en az 3-4 defa bakkala yolladı. Le Guen Luyindula ile maça başlasa belki daha etkili olabilecek Sessegnon'a daha fazla kulvar açtırabilecekti.
İstatistikler 1993'ten beri Saint Germain'in Gerland'da sadece 1 kere yenebildiğini gösteriyordu. İstatistik aynı kaldı fakat Lyon'ın son 8 yıldır süren hükümdarlığının sonuna geldiğinin resmidir dün akşamki 0-0'lık PSG maçı.
14 ayda 6 rekor

Alain Bernard geçtiğimiz yılın 21 Mart'ında Eindhoven'daki Avrupa Şampiyonası'nda olmaz denileni başardı ve 100 metre serbestte Pieter van den Hoogenband'ın rekorunu 24 salise geliştirdi ve 47.60'a taşıdı. Fransız bununla da yetinmedi ertesi gün rekoru bir kere daha geliştirdi. Bu sefer 47.50'la yüzmüştü 100 metreyi. Bernard'ın kırdığı rekorun daha gelişeceği kesindi ama bunun ne zaman olacağı belli değildi.
Pekin'deki Olimpiyatlarda anladık ki bu iş peşisıra gerçekleşiyor. Elemelerde Avustralyalı Eamon Sullivan adeta uçarak yüzdü ve rekoru 47.24'e taşıdı. Tabi bu işe 8 yıllık rekoru geliştiren Alain Bernard çok bozuldu. Sullivan'dan 2 gün sonra 13 Ağustos'ta sabah seansında 47.20'ye taşıdığı dereceyle yeni dünya rekorunun sahibi oldu. Fakat Eamon Sullivan'ın Alain Bernard'a verecek cevabı vardı aynı günün akşam seansında. Avustralyalı 100 metre serbesti 47.05 ile yüzerek dünya rekorunu 46'nın eşiğine getirmişti. Eamon Sullivan elemelerde dünya rekorunu kırmasına karşın olimpiyat finalinde 47.21 yapan Alain Bernard'ın 11 salise gerisinde kalmış Pekin'den 100 metre serbest gümüşü ve bir dünya rekoru ile ayrılmıştı.
Pekin'in ardından yüzücüler sezona 5-6 aylık bir ara vermişti. Sezonun açılmasıyla birlikte rekorlar da peşisıra gelmeye başladı. Kendi adıma merak ettiğim konulardan biriydi 100 metre serbest rekorunun Roma'ya kadar kırılıp kırılamayacağı ve 46'ın altına düşüp düşmeyeceği.
Alain Bernard, Eamon Sullivan'dan hızlı çıktı ve Montpellier'de devam eden Fransa Şampiyonası'nda 100 metre serbest rekorunu 46.94'e kadar çekti. Sezonun geri kalan kısmında özellikle Temmuz'daki Dünya Şampiyonası'nda bir aksilik olmazsa Sullivan ile Bernard arasındaki rekabet dünya rekorunun 18 ayda neredeyse 1 saniye kadar gelişmesine yardımcı olabilir.
rezalet!

superman & kryptonite

Fotoğraf: David Dow/NBAE via Getty Images
salgın meksika futbolunu vurdu

Meksika Futbol Federasyonu da salgın nedeniyle farklı bir karar aldı ve bu hafta sonu Mexico City'de oynanacak olan Chivas - Pumas ve America - Tecos maçlarının seyircisiz oynanayacağını açıkladı. Kararın kulüplerin de onayıyla alındığı ayrıca belirtildi. Bu iki maçtan Chivas ile Pumas arasında olanı iki takımında farklı şehirden olmasına karşın "derbi" niteliğinde.
Maçlara taraftar alınmayacağından her iki maç da televizyondan naklen yayınlanacak. Maçlardan biri yerel saatle 11.50, diğeri ise 15.50'de oynanacak.- Şimdi bizde bu 3 büyüklerden birinin lig maçını 12.00'ye koy, TFF'nin başına gelmeyen kalkmaz. Fakat Meksika, İngiltere hatta Birleşik Devletler gibi örneklerde 12.00-12.30 gibi saatlerde maçlar oynanabiliyor.-
Meksika Futbol Federasyonu'nun aldığı karar sonrası maçlar neden ertelenmedi de seyircisiz oynandı diye soramadan edemiyor insan. Tamam Copa Libertadores var takvimi sıkıştırıyor filan da taraftar veya kulüp merkezli bir ceza olmadan seyircisiz maç oynamak taraftarrı düpedüz cezalandırmak anlamına geliyor...
24 Nisan 2009 Cuma
bir tuhaf britanya takımı...

Chicago Bulls ile kontratı bu yaz biticek olan Gordon, playofflar sonrasında milli takım tercihleri ile ilgili açıklama yapacaktır. Chris Finch'in bir diğer ilginç tercihi de İngiliz pasaportuna sahip Avustralyalı oyun kurucu Daryl Corletto'yu da kadroya katmış olması. Corletto kariyeri boyunca hiç Avustralya dışına çıkmamış, İngiliz liginde bile forma giymemiş bir oyuncu. Son 7 sezondur Melbourne Tigers forması giyiyor. Fakat Avustralya adına hiç oynanamış olması onu Birtanya takımında oynaması için yeterli. Hayatı boyunca İngiliz basketboluna katkılar sağlamamış 2 oyuncunun kadroya dahil edilmesinde yasal açıdan bir sorun olmasa da spor etiği açısından insana tuhaf geliyor.
İngilizlerin aday kadrosunda İtalya, İspanya, Fransa, Rusya, Yunanistan ve NCAA'lerde oynayan isimlerde bulunuyor. Rob Archibald, Andy Betts, Mike Lenzly , Andrew Sullivan gibi vasatın üstünde basketbol oynayabilen oyuncular NBA oyuncularına destek verir, doğru bir kimya oluşturulabilinirse Euro Basket 2009'un sürpriz takımı olmaları kimseyi şaşırtmamalı.
Bu ilginç aday kadro 14-16 Ağustos tarihleri arasında Londra'daki O2 Arena'da yapılacak olan, Türkiye, İsrail ve Polonya'nın katılacağı turnuvada ilk kez sahne alacak. Biz de onları vesileyle turnuva öncesinde izleme şansına kavuşacağız muhtemelen.
Postu, Büyük Britanya aday kadrosuna dâhil edilen isimlerin listesi ile kapatalım...
Kieron Achara (Fortitudo Bologna, ITA), Rob Archibald (Malaga, ESP), Andy Betts (Aris Thessaloniki, GRE), Eric Boateng (Arizona State Univ, USA), Flinder Boyd (Leicester), Matthew Bryan-Amaning (University of Washington, USA), Dan Clark (Estudiantes Madrid, ESP), Daryl Corletto (Melbourne Tigers, AUS), Luol Deng (Chicago Bulls, USA), Germayne Forbes (Nyon, SWI), Joel Freeland (Gran Canaria, ESP), Nick George (Gravelines, FRA), Ben Gordon (Chicago Bulls, USA), Randall Hanke (Providence College, USA), Jarrett Hart (Keravnos Nicosia, CYP), Dzaflo Larkai (L'Hospitalet, ESP), Mike Lenzly (Scafati, ITA), Steve Leven (West Brabant, NED), Pops Mensah-Bonsu (Toronto Raptors, USA), Richard Midgley (Everton), Nate Reinking (Mons, BEL), Justin Robinson (Rider Univ, USA), Andrew Sullivan (Samara, RUS), Tafari Toney (Newcastle)
aziz yıldırım devam etmeli!

kahire derbisi


Postun açılış fotoğrafı da evlendikleri günün akşamında soluğu Kahire Stadyumu'nda Al Ahly tribünlerinde alan bir çift olsun dedik.
Fotoğraflar: REUTERS/Amr Abdallah Dalsh (EGYPT SPORT SOCCER SOCIETY)
lula'nın koleksiyonu genişliyor

lula & forma koleksiyonu I
lula & forma koleksiyonu II
23 Nisan 2009 Perşembe
jeremy tyler yolları düşümüş geliyor...

Hikayeyi baştan alalım bilmeyenler için. Jeremy Tyler 18 yaşında ve San Diego Lisesi'nde okuyan bir çocuk. Boyu 2.11, kilosu da 100 olan bu çocuk dünya spor basının bir anda en önemli malzemelerinden biri oldu. NY Times'tan Telegraph'a, Yahoo'dan ESPN'e herkes Tyler aldığı ilginç kararı konuşuyor. Liseyi bitirip üniversiteye gitmekten vazgeçen Jeremy Tyler, NBA draftına girmeden önceki 2 senesini Avrupa'da geçirmeye karar vermiş. Ki Arkadaş ile Rick Pitino ve Louisville de ciddi ciddi ilgileniyordu.
Yukarıda belirttiğimiz iki nokta bu arkadaşı bir diğer liseden Avrupa'ya geçen genç adam Brandon Jennings'ten ayırıyor. Lottomaticalı oyuncu herşeyden önce Liseye bitirmişti ve Arizona'ya notları nedeniyle gidemiyordu. Yaşı nedeniyle NBA draftına giremediğinden onun için en iyi seçimlerden biriydi Avrupa. Jeremy Tyler ise hem lise eğitimini yarıda bırakıyor hem de Louisville'den gelebilecek teklifi de reddiyor.
Greg Oden'dan sonra NBA'e gelecek "en gerçek" uzun değerlendirmesi yapılan Tyler'ın Avrupa tercihi doğru takım ve coach eşleşmesiyle gerçekleşirse NBA'e giden en hazır Amerikalı uzunlardan biri olabilir. Avrupa basketboluna gelmeden şut özürlü olup da burada gördükleri basketbol ile kazandıkları tecrübe sonucu NBA'e giden ve orada tutunabilen ne oyuncular biliyoruz. Diğer akranı Brandon Jennings'e göre daha şanslı olacağı kesin Jeremy Tyler'ın oynadığı pozisyon itibariyle.
NY Times'tan Pete Thamel'e göre Kevin Garnett'ın liseden direkt NBA draftına girmesinden sonraki en önemli karar Tyler'ın aldığı. Arkadaşın takipçisi olacağız İspanya tercihind ebir Euroleague takımıyla da anlaşırsa profesyonel basketbolda ne işler yapabileceğini daha yakındna görebileceğiz
varsseveld


Bu resimler vesilesi ile merak ettim baktım doğumgünü mü bugün diye Guus Hiddink'in. 8 kasım'da doğmuş Hollandalı...
22 Nisan 2009 Çarşamba
38 yıl sonra...

Fransa Kupası'nda final son 11 sezondur olduğu gibi Stade de France'da 9 Mayıs'ta oynanacak.
wimbledon'da gece mesaisi



2 yıldır süren çalışmalar tamamlanmış ve Merkez Kort'ûn üstünü artık kapanabiliyormuş. Bu yıl 22 Haziran'da başlayacak turnuvada da Merkez Kort'un yeni ışıklandırma ve çatı sistemi kullanılacakmış. Çatının kapanması 8 ile 10 dakikalık bir süreyi alıyormuş. Maçların hakemleri hava koşullarını göz önüne alarak çatının kapanması yönünde kara verebilecekler. Bu arada bu yeni sistem ile birlikte yapılan ışıklandırma çalışmalarıyla da maçlar gece 12'ye kadar oynanabilecek. -Bu konuda Amerika ve Avustralya Açık üzerine tanımam sabah 4'te biten maçları düşününce-
nike halı saha ligi

"manola" santana & rafael nadal

Santana, Rafael Nadal ile bir yardım organizasyonu için Barcelona'da yapılan bir toplantıda bir araya helince gazetecilerde İspanya tenisinin dününü ve bugününü bir araya getirmeden edememişler.
Fotoğrafta Nadal'ın elinde bulunan raketse "Manola" Santaya'nın 1966 Wimbledon'da Dennis Ralston'ı yenerek şampiyon olduğu final maçında kullandığı raket. Anlayacağınız Rafael Nadal elinde bir tarih tutuyor.
21 Nisan 2009 Salı
pulitzer ödülleri #2





pulitzer ödülleri #1
laf arısı #12

Yıldırım Bey, BJK'nin puan cetvelindeki yerinden fazlasıyla memnun olmalı...
Dileyelim de BJK şampiyonluk ipini göğüslesin; aksi taktirde Sayın Demirören'in birbiriyle çelişen açıklamalarına bir yenisi daha eklenecektir, şüpheniz olmasın !
by taytay
arsenal'in yeni avı

sam michael'ın gözünden bahreyn pisti

rubio draftta

15 Haziran'a kadar kararında vazgeçmezse ve draftta yer alırsa ilk 3'te seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor İspanyol guardın. NBA'de oynayacak olgunluğa sahip olduğuna inanılıyor kendisinin. Gelecek sezon NBA'de oynamasının önmündeki tek engel Joventut Badalona ile devam eden kontratı. Serbest kalması için ödenecek tutarın çok yüksek olması Rubio'nun 1 ya da 2 sene daha İspanya'da kalması ihtimalini güçlendiriyor. Yok ama Badalona evladını üzmek istemez ve onun gitmesine izin veririse durum o zaman değişir tabi. Gerçi Avrupa'da hiçbir kupa -Uleb Cup hariç- kazanmadan NBA'e gitmekte onun için biraz tuhaf olacak.
20 Nisan 2009 Pazartesi
2 kuzey koreli + 1 ajan = yabancı transferi

Haberin tamamını okuyunca durumun bu kadar da masum olmadığını öğreniyoruz. Kuzey Kore 2 futbolcunun yanında bir de resmi bir yetkili yollamış. Tabi bu lafın kibarcası. Tabiri yerindeyse 2 futbolcuya mukayyet olsun diye bir ajan yollanmış. Fakat ne futbolcular ne de ajan Rusça'yı konuşamıyor, daha doğrusu felaket konuşuyor. Böyle olunca arkadaşlar muhtemelen tarzanca ile anlaşıyordur Letonyalılarla.
Kuzey Kore'nin şartlarını ve devlet politikalarını düşününce bu 2 arkadaşın Letonya ligi de olsa yurtdışına transferi büyük bir olay. Eğer devlet bunların yanına, bozulmamaları ve Kuzey Kore disiplinini korumaları için bir ajan veriyorsa bari gittiği ülkenin dilini bilen, onlara yardım edebilecek birini seçseydi.
Kuzey Korelileri transfer eden Dinaburg takımı ülkenin istikrarlı kulüplerinden! 2007'yi çıkarırsak son 10 yıldır ligi 4. sırada tamamlıyor. En büyük başarıları 1991'de kazandıkları Letonya kupası. 1995'te de ligi 2. sırada tamamlamış ülkenin Riga'dan sonraki 2. büyük şehri Daugavpils'in temsilcisi.
Geçtiğimiz ay başlayan ve 4 haftası geride kalan 9 takımlı Letonya liginde henüz galibiye alamadı Dinaburg. Topladıkları 1 puanla sondan 3. sırada yer alıyor. Lig kötü başlayan takımın toplanmasına Kuzey Koreliler'in yardımcı olup olamayacağını önümüzdeki haftalar gösterecek. Bu ilginç transfer hikayesinin gelişmeleri de daha çok kez haber olur...
konfederasyon kupası balonu

Etiketler:
dünya kupası,
ecnebi,
futbol,
güney afrika
+51

Değişiklikler sadece ligin başlangıç tarihiyle sınırlı değil elbette. 21 haftalık normal sezon 27 haftaya çıkarken toplamda 51 maç daha fazla oynanacak. Takımların fikstür yoğunluğu artarken daha fazla maç izleme şansı bulacak futbolseverler bu işten kârlı çıkacak.
Değişikliklerden A-League'in final serisi de nasibini aldı. Bu sezona kadar 4 takımın katıldığı final serisi 6 takıma çıkarıldı. Bu normal sezonun ardından 7 maç oynanması anlamına geliyor.
Fikstürün ve maç sayısının artması Grand Final'ın da sarkmasına neden oldu. Önümüzdeki yıl A-League şampiyonunu belirleyecek final maçı 20 Mart'ta oynanacak.
Lige dair son not North Queensland Fury'nin lige katılmasıyla birlikte Queensland Roar da adını Brisbane Roar'a çevirdi.
downing street 10 numaranın yolları...

wembley'in çimleri

Çalışmalar AC/DC, Take That ve Oasis'in stadyumda vereceği konserlerin ardından başlayacakmış. Beklentiler yeni çimlerin Community Shield'e yetişeceği yönünde...
athletic bilbao & kral kupası finali

19 günde 4 defa...

Bu 19 günlük seans hakkında Klaus Allofs iyi niyetli bir açıklama yapmış ve "Hamburg şampiyon olsun, Almanya Kupası ile UEFA bizim olsun" demiş iyi etmiş. Kötü geçen sezonu ancak bu iki kupa aklar Allofs ve Thomas Schaaf için.
Etiketler:
bundesliga,
ecnebi,
futbol,
uefa kupası
laf arısı #11

Doğaldır... Çünkü yöneticiler de biliyorlar ki, Beşiktaş bu sezon da şampiyon olamazsa, başkanlarıyla birlikte temelli yer değiştirmek zorunda kalacaklar !
by taytay
jorge vergara'nın kumarı tuttu






Etiketler:
ecnebi,
futbol,
güney amerika
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)