Geçtiğimiz hafta sonu Bologna derbisi var Lega Basket A'da. Virtus, Fortitudo'yu deplasmanda Vukcevic'in attığı son saniye 3'lüğü ile 74-75 geçti. Heyecan olarak seyrettiğime değse de bundan 10 yıl öncesini hatırlayınca Bologna derbilerinin keyfinin kalmadığını anladım. Ya da bana öyle geldi en azından.
Bundan 7-8 yıl öncesine kadar İtalyan basketbolu Avrupa'nın en zengin liglerinden birine sahipti. Hâl böyleyken ülkenin basketbol şehri Bologna'nin da en iddialı iki takıma ev sahipliği yapması da kaçınılmazdı. Manu Ginobili, Antoine Rigaudeau, David Andersen, Marko Milic ve Alessandro Frosini'nin bir tarafta, Carlton Myers, Gregor Fucka, Gianluca Basile, Giancamo Galanda ve Arturas Karnisovas'ın diğer tarafta olduğu bir şehirde basketbol nasıl sevilmezdi! Genelde her sezon Euroleague'in dörtlü finalinde bir Bologna takımı olurdu.
Aradan geçen 8 yılda İtalyan kulüplerinin bütçelerinde yaşanan küçülmeler Bologna takımlarını etkiledi. Sponsorlarını kaybettiler, sportif alanda istenilen sonuçlar alınamayınca Euroleague'de mücadele haklarını kaybettiler. (Virtus'un arada Sani Becirovic hadisesini de unutmamak lazım)Bugün gelinen noktada Fortitudo ligden sondan 2. sırada düşmemek için oynuyor, EuroCup'ta grubundan çıkamadı. Virtus ise ligde ikinci olsa da ancak FIBA'nın 2. sınıf kupasında mücadele ediyor.
Kim derdi Manu Ginobili & Carlton Myers'ın kapıştığı takımların bu hale düşeceğini...