27 Aralık 2008 Cumartesi

mclaren 2009

bağırmak

Tennessee coachu Bruce Pearl "bir yerlerini yırtarak bağırmak" deyimini en iyi uygulayanlardan biri olsa gerek...

bask milli takımı

Fotoğraflar Bilbao'da binlerce kişinin katıldığı "Bask Milli Takımı" için yapılan gösteri ve yürüyüşten. "Bask Ülkesi; bir ulus, bir milli takım, bir federasyon" ana temasıdır yürüyüşün. Yıllardır süren bir istek, muhtemelen daha yıllar boyu defalarca dile getirilecek. Muhtemelen de dile getirilmek ve istenmekle kalacak. Onlardan önce sırada Katalunya bulunuyor... Fotoğraflar: A. ARRIZURIETA/AFP/Getty Images

günün istatistiği: 3

Galatasaray Cafe Crown'un Beşiktaş Cola Turka ile oynadığı maçın 4. çeyreğininde 9 dakika 21 saniye boyunca bulduğu toplam sayı (Milan Guroviç'in 6 dakika 21 saniye kala attığı 3'lük)

stirling moss anısına...

McLaren Mercedes'in en yeni ürünü SLR. Stirling Moss'un kullandığı 1955 Mercedes 300 SLR'den esinlenerek üretilen otomobil'in değeri 750 bin avro. Haziran 2009'da üretimine başlanacak otomobile sadece 75 kişi sahip olabilecek.

son 4 yılın en yükseği...

Noel akşamına konan Lakers-Celtics maçı hem ABC hem de NBA'in yüzünü güldürmüş. Lakers'ın 92-83 kazandığı maç, 5.3 reyting ile son 4 yılın normal sezon maçları içerisindeki en yüksek reyting oranını almış. Gerçi bunda Celtics'in 19 maçlık galibiyet serisinin devam edip etmeyeceğinin uyandırdığı merakın da etkisi vardır muhakkak...

lottomatica'nın çam ağacı

Lottomatica Roma, yılbaşını fırsat bilmiş ve üzerinde oyuncuların imzalarından oluşan bir çam ağacının bulunduğu t-shirtleri satışa koymuş. İyi fikir, alıcısı da çok çıkar...

global kriz #22

günün ilginç haberi

Eurosport'un sitesinde haber tickerında gördüm Usain Bolt'un Pekin'de kazandığı yarışlar sonrasında yaptığı dansların kareografı David Alexander Smith'in Kingston'da öldürüldüğü haberini. Gittiği gece kulübünde başından ve göğsünden iki kurşun yiyen Smith'in öldürülmesi ile ilgili 2 kişi tutuklanmış.

todd macculloch'nın yeni kariyeri

Jason Kidd, New Jersey Nets zamanlarında onun için "açık ara birlikte oynadığım en iyi pivot" demişti. -gerçi Kidd'in kariyerini ve oynadığı takımlardaki uzunları düşünürsek bu değerlendirmeyi yapması doğal- Sakatlığı nedeniyle kısa sayılabilecek NBA kariyerini 28 yaşında sonlandıran Todd MacCulloch, basketbol kariyerini sonlandırsa da farklı bir spor! dalında profesyonel kariyerini sürdürüyor. Çocukken oynadığı pinbolu NBA kariyerinden sonra profesyonel olarak başlayan MacCulloch, dünya sıralamasında 130. sırada yer alıyor. Gerçi dünyanın en iyi painballcularının yılda 60-70 turnuvaya katıldığını, Kanadalı için ise bu sayının 6-7 olduğunu söylersek sıralamadaki yerinin fena olmadığını söylemek gerekiyor. Onun pinbola yetenekli olduğunu dünya sıralamasının iki numarası Bowen Kerins bile söylüyor. Kerins'e göre MacCulloch, en hızlı parlayan oyunculardan biri. Kariyerinde Philadelphia ve New Jersey ile iki NBA finali göre Todd MacCulloch, pinbolu basketbolun yerine koymadığını sadece eğlenmek ve yeni arkdaşlıklar için oynadığını söylüyor. 4 yıllık pinbol kariyerinde şu ana kadar 700 dolar kazanan MacCulloch'nın basketbolu bırakmasına neden olan ayağındaki sakatlığın hâlâ kendisini zorluyor. 2.13'lük Kanadalı çok fazla koşamıyor ve uzun süre ayakta duramıyor. Çoğu NBA oyuncusunun yaptığından farklı olarak teknik adamlık ya da yöneticilikle uğraşmadı hatta basketbolla olan ilgisi de pek fazla değilmiş MacCulloch'nın. 8 yıl önce NBA finalinde mücadele eden bir oyuncunun 8 yıl sonra bulunduğu yer açısından ilginç bir örnek olmuş Kanadalı.

yılın 11'leri

L'Equipe hem kendisinin hem de okurların seçtiği yılın 11'lerini yayınladı. Seçilen her iki 11'de de 6 isim ortak. Iker Casillas, Rio Ferninand, Dani Alves, Steven Gerrard, Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo hem L'Equipe'in yazarları hem de okurları tarafından en iyiler olarak seçilmiş. L’Equipe'in 11'i: Iker Casillas – Dani Alves, Rio Ferdinand, Nemanja Vidic, Patrice Evra – Lionel Messi, Xavi, Steven Gerrard, Cristiano Ronaldo – Zlatan Ibrahimovic, Fernando Torres L’Equipe Okurlarının 11'i: Iker Casillas (17,963 oy) – Sergio Ramos (17,828), John Terry (16,953), Rio Ferdinand (15, 148), Philipp Lahm (19,526) – Dani Alves (12,953), Steven Gerrard (28,418), Kaka (12, 876), Franck Ribery (29, 601) – Lionel Messi (25,073), Cristiano Ronaldo (26,728)

old firm vakti

Cumartesi, 14.30

26 Aralık 2008 Cuma

lewis hamilton celebration edition

İlk gördüğümde kendi kendime, "2 yıllık Formula 1 tecrübesi olan bir adamın anlatabilecekleri ne olabilir ki?" dedim. Tamam ilk yılında mucizevi bir şampiyonluk kaybedilişi söz konusu Hamilton için. İkinci sezonunda da son 500 metrede kazanılan bir şampiyonluk. Ama bunlar bir otobiyografi için yeterli mi? Sadece geride bıraktığı iki yılı değil de, McLaren'in onun üzerime kurduğu strateji düşününce "evet bu çocuğun yazacakları var" diyebiliyorum kıyısından köşesinden. Kendisinden pek hazetmiyorum Lewis Hamilton'ın. Bende İngilizlerin o kibirini üstünde taşıyormuş hissini uyandırıyor. Fakat Formula 1'de stratejilerin yerini göstermek için bu genç adamın otobiyografisini okumakta yarar var gibi. Üstelik şampiyonluk bölümü de eklenmiş son baskılara...

copa libertadores 2009

Copa Libertadores'te 2009'un programı belli oldu. 26 takımın direkt, 6 takımın ise eleme turundan katıldığı Copa Libertadores, 28 Ocak'taki eleme turuyla başlayacak. Gruplarda ilk maçlar ise 11 Şubat'ta oynanacak. Final ise gelenek olduğu üzere 1 ile 8 Temmuz tarihlerinde. Grup kuralarında Boca Juniors, Gremio ve Lanus'un iyi kuralar çektiğini söylemek mümkün. Bir aksilik olmazsa üçü de son 16'ya rahat kalırlar. San Lorenzo, Libertad, Universitario ve San Luis'in bulunduğu grup ise en zor grup. Bu dört takımdan hangileri ilk iki sırada yer alsa şaşırmam, hepsinin şansı eşittir. Copa Libertadores'te sadece San Luis dışında Meksika'yı temsil edecek iki takım belli değil. Onlar da 11 Ocak'ta oynanacak InterLiga finali ile belli olacak.

24 Aralık 2008 Çarşamba

soy ağacı

doğru söze ne denir...

"Yıldırım Demirören sokak çocuğu gibi. Ergenlik çağını henüz doldurmamış gibi. Beşiktaş Başkanlığına yakışmayan biri. Şimdi muhtemelen ceza gelecek. Yüz kızartıcı bir nedenle ceza. Asıl cezayı vermek Beşiktaş Kongresi’ne düşüyor. Eğer, kendisi istifa etmezse, genel kurulun olağanüstü toplanması gerek. Yok Yıldırım, başkanlık bu kadar ucuz değil, en iyisi sen istifa et."
Yalçın Doğan - Hürriyet

adaletsizlik...

"...Avrupa ve Günney Amerika futbolunun kalitesi üst düzeyde. Onlara çok saygı duyuyorum fakat onlar sadece 2 maç oynuyorlar... Umarım turnuvanın formatı çok yakın bir zamanda değişir ve bütün kıta şampiyonları aynı sayıda maç yaparlar... FIFA'nın iki finalistin de sadece yarı final oynadığı gerçeğini gözönünde bulundurması gerektiğini düşünüyorum. Diğer takımların daha fazla sayıda maç yapması hoş değil. Olması gereken bu turnuvadaki bütün takımların aynı sayıda maç yapması..."
Pachuca teknik direktörü Enrique Meza, FIFA Kulüpler Dünya Kupası'na yönelik eleştirilerini dile getirirken...

23 Aralık 2008 Salı

yunanistan'da grev

Avrupa basketboluyla devam edelim. Son anda bir gelişme olmazsa Yunanistan'da 3 Ocak'tan itibaren basketbol maçları Profesyonel Basketbolcular Birliği'nin aldığı grev kararı nedeniyle oynanmayacak. Profesyonel Basketbolcular Birliği'nin aldığı kararı uygulamaya geçirmemesi Spor Bakanı Giannis Ioannidis ile yapılacak görüşmeye bağlı.
Basketbolcular ücretlerinin ödeneceğine dair garanti istiyorlar ki bu konuda oldukça haklılar. PAOK, AEK, Maroussi gibi kulüpler yaşadıkları finansal sorunlar nedeniyle oyuncularına ödeme yapamıyorlar. Basketbolcular Birliği'nin bir diğer isteği de sağlık sigortalarının garanti altına alınması. Devlet ve hükümet bu iki konuda garanti verebilirse grevden geri dönülecek. uzlaşı sağlanamaz ise grevin ne kadar ve ne koşullarda süreceği belirleyici olacak. Bu arada Euroleague'de mücadele eden kulüplerin ve oyuncularının durumunun da ne olacağı soru işareti.

global kriz #21 - ask riga'nın işi zor

Letonya ekibi ASK Riga'nın AVrupa basketbolunda özel bir yeri var. İlk Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nın sahibi olan ASK Riga bugünlerde iflas bayrağını çekebilir ya da bütçede önemli bir küçülmeye gidebilir. Kulübün üç sponsorundan ikisinin ASK Riga'ya maddi yardım yapmaktan vazgeçmesi Letonya kulübünde işlerin zorlaşacağanı gösteriyor. Letonya Savunma Bakanlığı ve Parex Bank sponsorluk bütçelerinde yaptıkları kesinti nedeniyle başkent temsilcisine yardım edemeyeceklerini söyleyince kulübün tek umudu Riga Şehir Meclisi kaldı. Şehir meclisi sadece ASK'nın değil, şehrin diğer basketbol takımı Barons LMT'nin de sponsoru. Riga Şehir Meclisi'nin alacağı karar Barons LMT'yi de etkilecek doğal olarak. ASK Riga'nın varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği önümüzdeki günlerde belli olacak.

serie a'nın britanyalıları

David Beckham'ın transferi ile birlikte Serie A'nın tarihinde yer alan İngiliz (Britanyalı) futbolcular da gündeme geldi. NY Times'ın futbol yazarı Jack Bell, bugün blogunda İtalya'da top koşturmuş İngiliz ve Britanyalıları yazmış. Gerçi o, Graeme Souness ve Paul Ince'i listeye almayı unutmuş. Onu da biz ekleyelim Bell'in listesine. John Charles: İtalya'da en uzun süre top koşturan Ada'lı. Leeds United'tan 90 bin dolara transfer olduğu Juventus'ta 1957-62 arasında forması giydi, 150 maçta 93 gol attı. 3 İtalya şampiyonluğu, 2 de İtalya Kupası havya kaldırdı. Jimmy Greaves: 1961'de Chelsea'de Milan'a geldi. Sadece 10 maçta forma giydi. Ama başarılı bir performans da sergiledi. 4'ü penaltıdan olmak üzere 9 gol attı. Neredeyse oynadığı her maçta 1 gol atmış Greaves. Denis Law: Jimmy Greaves gibi o da 1961'da İtalya'ya transfer oldu. Torino'da geçirdiği tek sezonda 27 maçta 10 gol attı. Luther Blissett: Watford'tan Milan'a İngiltere'nin en çok gol atan futbolcusu unvanıyla geldi. Milan'da istediğini bulamadı, 5 golle sezonu tamamladı. Ian Rush: Juventus'a geldiğinden kariyerinde düşüşe geçmişti. 1988-1989 sezonunda 29 maçta 7 gol attı. İtalya'daki tek sezonun ardından Ada'ya geri döndü. Liam Brady: 1980-1981 sezonunda Arsenal'den Juventus'a transfer oldu. İki sezon oynadığı Juventus'ta 15 gol attı. Michel Platini'nin transferi ile Sampdoria'nın yolunu tuttu. Inter ve Ascoli formasını da giyip İngiltere'ye dönüş yaptı. Graeme Souness: Liverpool'daki 6 sezonun ardından Sampdoria'ya geldi 1986-87 sezonunun başında. İki sezon boyunca oynadığı 56 maçta 8 gol attı. Paul Gascoigne: 1992-93 sezonu başında Lazio, 8 milyon dolar karşılığında Tottenham'dan aldı Paul Gascoigne'u. 3 yıl boyunca 41 maçta forma giydi, 6 gol attı. Bu 41 maçın 30'unda oyuna sonradan girdi. İtalyan futboluna en büyük katkısının Serie A'nın İngiltere'deki popülaritesini arttırmak olduğu söylenir. Paul Ince: Formasını giydiği Inter'de 54 maçta 10 gol attı. Manchester United'tan 1995'te geldiği Milano ekibinden 1997'de Liverpool'a transfer olarak ayrıldı. Inter tarihinin belki de en mızmız oyuncularından biriydi. Inter'den ayrılmak istediğini söyledi. Daha sonra bu söylediğini yalanladı. Çok geçmeden de Liverpool'a transfer oldu.

shin city

Guardian'ın "2008'in En İyileri" galerisinden...

italya süper kupası pekin'de

Lig şampiyonu ile İtalya Kupası sahibini karşı karşıya getiren "Supercoppa Italiana"nın gelecek yıl Pekin'de oynanacağı açıklandı. Kuş Kafesi'nin ev sahipliği yapacağı kupa ilk kez bir Asya şehrinde oynanacak. 1992'de Washington, 2002'de New York, 2003'te de Tripoli, Supercoppa Italiana'ya ev sahipliği yapmıştı. 8 Ağustos tarihinde oynanacak Supercoppa Italiana maçı için takımlar muhtemelen bir hafta önceden Çin'e giderler, bol bol da PR yaparlar. Futbolun para için kalkıştığı işlerin en sonuncusu da bu oldu. Hani anladık Washington ve New York'ta bir İtalyan şehri kuracak kadar çok sayıda İtalyan asıllı Amerikalı yaşıyor. Tripoli de eski İtalyan sömürgesi. Peki Pekin ne iş? Sadece para kazanmak amaçlı olarak yapılan tuhaf işler sınıfına Supercoppa Italiana'nın da Pekin'de oynanmasını da ekledik...

sadakatsiz!

Flamengoluların Ronaldo için bastırdıkları formaların arkasında yazıyor "Sadakatsiz". Ön tarafta ise Brezilya'nın ünlü şarkıcılarından Jorge Aragão'nun "Vou festejar” adlı şarkısının sözleri. Sözler de Flamengoluların hissettiklerini tam olarak yansıtıyor; "Ona verdiğimiz sevginin karşılığını ihanetle ödedi". Ronaldo için Flamengo deplasmanının olduğu hafta çok zor geçecek anlaşılan...

max mosley iş başında...

Bernie Ecclestone'un yeni yılı kutlamak için gönderdiği tebrik kartı...

brezilya'dan ihracaat rekoru!

Brezilya Futbol Federasyonu'nun verilerine göre ülke dışına ihraç edilen futbolcu sayısı bir önceki yıla göre yüzde 8.4 artarak 1176 oldu. Bu sayı bir rekor anlamına geliyor. Geçtiğimiz yıl ise bu rakam 1085'di. 10 yıl öncesinde ihraç edilen futbolcu sayısı 530'muş. 30 yıl öncesine gidildiğinde ise bu rakama sadece 87'miş. Yurtdışına giden futbolcuların kıtsal dağılımında da ilk sırada Avrupa yer alıyor. 762 Brezilyalı futbolcu eski kıtda futbol oynarken, Avrupa'yı 222 Brezilyalı ile Asya takip ediyor. 105 futbolcu ile Güney Amerika, 69 Brezilyalı ile Kuzey ve Orta Amerika, 15 futbolcu ile Afrika sıralamada yer alan diğer kıtalar. Herhalde Okyanusya ile Asya'yı bir sayıyor Brezilya Futbol Federasyonu. Avrupa'daki Brezilyalı futbolcuların ülkelere göre dağılımında ilk sırada aynı dili konuşan Portekiz yer alıyor. 209 Brezilyalı futbolcu Portekiz liginde top koştururken, 58 futbolcu Almanya'da, 46 Brzilyalı İsviçre'de, 34 futbolcu da ispanya'da futbol oynuyor.

europa league'in uzun maratonu

UEFA, UEFA Kupası'nın yerini alacak olan Europa League'in fikstürünü açıkladı. Birinci eleme turunundan başlayacak olan ekiplerin gruplar aşamasına kalması için 8 maç yapması gerekiyor. Tabi hangi ülkelerin hangi turdan katılacakları da önemli Europa League'e. Fikstüre bakıldığında final çıkan takım olmak için bayağı ter dökmek gerekeek gibi görünüyor...
Birinci eleme turu, ilk maç - 02.07.2009 Birinci eleme turu, rövanş - 09.07.2009 İkinci eleme turu, ilk maç - 16.07.2009 İkinci eleme turu, rövanş - 23.07.2009 Üçüncü eleme turu, ilk maç - 30.07.2009 Üçüncü eleme turu, rövanş - 06.08.2009 Play-off turu, ilk maç - 20.08.2009 Play-off turu, rövanş - 27.08.2009 Gruplar, 1. Maç - 17.09.2009 Gruplar, 2. Maç - 01.10.2009 Gruplar, 3. Maç - 22.10.2009 Gruplar, 4. Maç - 05.11.2009 Gruplar, 5. Maç - 02/03.12.2009 Gruplar, 6. Maç - 16/17.12.2009 Son 32, ilk maç - 18.02.2010 Son 32, rövanş - 25.02.2010 Son 16, ilk maç- 11.03.201 Son 16, rövanş - 18.03.2010 Çeyrek final, ilk maç - 01.04.2010 Çeyrek final, rövanş - 08.04.2010 Yarı final, ilk maç - 22.04.2010 Yarı final, rövanş - 29.04.2010 Final (Arena Hamburg) - 12.05.2010

x-mass 3.'leri

Martin O'Neill 3. sezonunda Villa'yı istediği yere doğru taşıyor. Üstelik bunu "süper" yıldızı da olmadan yapıyor. Maç fazlasıyla da olsa Noel tatilini 3. sırada geçirecek Birmingham ekibi. Bugünkü Times'ta güzel bir Villa analizi yapılmış. Analizin yanına da birkaç grafik eklenmiş. Yukarıdaki de bunlardan biri. Premier League'in 16 yıllık tarihinde Noel'e 3. sırada giren ekiplerden sadece 2 tanesi Premier League şampiyonluğunu kazanabilmiş. Zaten O'Neill' a da sorsalar hedeflerinin şampiyonluk olmadığını söyleyecektir. Villa'nın niyeti son 7 yıldır süren geleneği ortadan kaldırmak ve Chelsea, United, Liverpool, Arsenal (en yakın ihtimal de onlar görünüyor) dörtlüsünden birinin yerine şampiyonlar ligi vizesi almak. Gidişat böyle olursa hem o vizeyi alırlar hem de Gareth Barry'i takımda tutabilme şansına sahip olurlar.