13 Aralık 2008 Cumartesi

bozzo’nun film gibi hayatı…

1990’lı yıllarda Premier League’in sayılı isimlerinden biriydi “Bozzo” lakaplı Bosnich. Fakat Milenyum’la birlikte ATM’lerde yaşanması beklenen “y2k” sorununu ATM’ler değil, Mark Bosnich yaşadı. Avustralya futbol tarihinin en başarılı kalecilerinin biri olan Bosnich, Manchester United’a transfer olarak futbol kariyerinde zirveye ulaşmayı beklerken, İngiliz tabloid basınının skandal haberler sayfasının en önemli kahramanı olmayı başardı! Bizim yarımkürede kış ile cebelleşirken, Sydneyli gençlerin sörf tahtalarıyla plajlarda dalga peşinde koşturduğu bir Ocak ayında, takvim yaprakları 13.üncü günü, yıl hanesi ise 1972’yi gösteriyordu. 13 Ocak 1972’de, Sydney’in batısında yer alan Hırvatların ve Yugoslav asıllıların yaşadığı banliyölerden Fairfield’da Hırvat asıllı Bosnic ailesi, o gün doğan çocukları Mark’ın dünyaya gelişini kutluyordu. Aile, zamanla daha Avustralyalı olmak adına Bosnich soyadını kullanmaya başladı. Bosnich ailesinin küçük oğulları Mark, futbol tutkunuydu ve henüz 12 yaşında olduğu halde, Avustralya minik takımının kalesine geçmeyi başaracak kadar da yetenekliydi. Sydney Croatia kalesini koruduğu bir turnuvada onu izleyen Alex Ferguson tarafından keşfedilen Mark, böylece Manchester United’ın altyapısına kazandırılmış oldu. Manchester United’da geçen 3 sezonda, üç defa forma giyme şansı buldu. Dünya Gençler Futbol Şampiyonası’nda Avustralya yarı finale kadar yükselirken, takım içerisindeki en büyük katkı Mark Bosnich’ten geldi. Mark Bosnich, milli takım kariyerinde basamakları hızla tırmanırken, kulüp kariyeri aynı hızla ilerlemiyordu. Gerekli çalışma iznini alamadığı için Manchester United’tan ayrılması gereken oyuncu, Sydney Croatia’ya geri döndü. Avustralyalı kaleci, tekrar Ada’nın yolunu tuttuğunda ise takvimler Şubat 1992’yi gösteriyordu. Bosnich’in bu seferki adresi ülkenin ikinci büyük şehri Birmingham’ın 1. Lig’deki temsilcisi Aston Villa’ydı. Ancak Aston Villa’da ilk iki sezonu çoğunlukla yedek kaleci olarak geçirdi. 1993-1994 sezonu Lig Kupası’nda yarı finale kadar yükselen Aston Villa’nın finale çıkması için önündeki tek rakip Tranmere Rovers’tı. Uzatmaya giden maçlarda finale çıkacak takımı penaltı vuruşları belirleyecekti. Aston Villa kalesini koruyan Mark Bosnich, Tranmere Rovers’ın kullandığı 3 penaltıyı da kurtardı. Bu kurtarışlar, 22 yaşındaki genç Avustralyalı’nın Ada basınında kendinden söz ettirmesini sağladı. Bu aynı zamanda Villa ile geçecek ve onun İngiltere’nin en iyi kalecilerinden biri olarak anılmasını sağlayacak sürecin de başlangıcıydı… Birmingham temsilcisi, Leeds United’ı yenerek İngiltere Federasyon Kupası’nı müzesine götürürken, Premier League’i de dördüncü sırada tamamladı. Her sezon ortalama 25 maç oynayıp süreklilik gösteren Bosnich, diğer takımların da ilgisini çekiyordu. Bu arada saha içerisinde yaptığı “sansasyonel” hareketleriyle de gündeme gelmekten geri kalmıyordu. 1996’da Tottenham Hotspur karşılaşmasında, Spurs taraftarlarına Nazi selamı vermesi, İngiltere Futbol Federasyonu’nun kendisine 1000 sterlinlik ceza vermesine neden oldu. 1999 yılında ise Birmingham’da bir striptiz kulübünde yakalandı Bosnich. 1999 yazı,Mark Bosnich için de değişim zamanıydı. Aston Villa ile olan sözleşmesi sona eren Avustralyalı kaleci, artık yeni bir yol çizmenin zamanının geldiğine inanıyordu. O dönemde birçok teklif aldı ve Juventus’un teklifini reddederek, Peter Schmeichel sonrası Manchester United kalesini koruyacak oyuncuyu arayan Alex Ferguson’ın teklifini kabul etti. Ancak Mark Bosnich, atacağı bu imzanın, kendisini içerisinden çıkılması zor bir girdabın içine sokacacağını henüz bilmiyordu… Manchester United’daki ilk sezonunda 25 maçta forma giyen Bosnich, özel hayatında da çok önemli bir karar verdi ve hamile olan eşinden ayrılıp, manken Sophie Anderton ile birlikte yaşamaya başladı. Manchester United’da işler ilk sezon iyi gitti. Takım hem Premier League’de şampiyon oldu, hem de Dünya Kulüpler Şampiyonası’nı kazandı. Ertesi sezon ise hoş olmayan bir sürpriz bekliyordu Bosnich’i. Geçirdiği sakatlık nedeniyle, kaleyi Monaco’dan transfer edilen Fabien Barthez’e kaptırdı. İyileştiğinde ise o, artık ikinci kaleci Raymond van der Gouw’un arkasında üçüncü seçenekti. Alex Ferguson’ın planlarında, artık Bosnich’e yer yoktu. Celtic’ten gelen teklifi reddeden Avustralyalı, Manchester United’taki kariyerini o sezon bir tek resmi maç oynamadan tamamladı. Üstelik sadece United’taki yerini değil, Avustralya Milli Takımı’ndaki yerini de kaybetti. Milli takımın kalecisi artık Middlesboroughlu Mark Schwarzer’dı. Ocak 2001’de Manchester United, kendisini serbest bırakınca, o zamanlar henüz Roman Abramovich’in değil, beyaz sakallı dede Ken Bates’in sahip olduğu Chelsea’ye imza attı. Harrods’taki 1 milyon sterlinlik evine yerleşen Bosnich, Chelsea’ye imza atmıştı atmasına fakat sakatlıklardan dolayı o sezon Chelsea formasıyla da yeşil sahalarda yerini alamadı. Geçirdiği bu kötü dönemde girdiği depresyon ve uyuşturucu bağımlısı sevgilisi Sophie Anderton’ın etkisiyle kokain kullanmaya başladı. 14 Kasım 2004’te Avustralya televizyonu SBS’te katıldığı “The World Game adlı programda o günleri,10 gram kokain almadan güne başlayamıyordum” sözleri ile özetliyordu Avustralyalı file bekçisi. 2001-2002 sezonunda, müzmin sakatlığı ve kimsenin bilmediği uyuşturucu problemi nedeniyle Chelsea formasını sadece 5 maçta giyebildi. 18 Eylül 2002’i ise Mark Bosnich’in futbol kariyerinin sona erdiği tarih oldu. Yapılan testlerde uyuşturucu kullandığı tespit edilince, İngiltere Futbol Federasyonu tarafından kendisine 9 ay futboldan men cezası verildi. Alınan bu karar sonrasında Ken Bates, Bosnich’in gözleri önünde sözleşmesini yırtarak, Avustralyalıya yol verdi. Kötü giden işler daha da kötüleşiyordu. Ayda 42 bin sterlin kazanan Avustralyalı futbolcu, beş parasız kalmıştı. Uyuşturucu aldığı anlardan birinde kendini kaybetmiş ve babasının başına silah dayamıştı. Öylesine çaresizdi ki, yaşam öyküsünü para karşılığında tabloid gazetelerine satıp, borçlarını ödemeye çalışıyordu. Kendisi ile röportaj yapmak isteyen bir gazeteciyi, hakkında olumsuz bir cümle dahi yazması durumunda ölümle tehdit edilecek kadar kendini kaybetmişti. Mark Bosnich’in yaşadığı ya da yaşattığı çirkinlikler, bu kadarla da kalmadı. Sophie Anderton ile çekilmiş olan ve seks görüntülerini içeren ev yapımı video kasetlerin ortaya çıkması, ortalığı iyice karıştırdı. Mark Bosnich, bu kasetleri yok ettiğini söylese de, dedikodular Avustralyalı futbolcunun görüntüleri sızdırdığını yönündeydi Anderton’ın yeni erkek arkadaşı Timmy Grech ise o sıralarda görüntülerin yayılmaması için, kasetleri piyasaya düşmeden önce satın almaya uğraşıyordu. Mark Bosnich, geriye dönüp baktığında geçirdiği bu kötü dönemden dolayı pişman olmadığını, yaşadıklarının, birisini çok sevmiş, ona çok değer vermiş olmasından kaynaklandığını ifade ediyor. Yaşadıklarından pişman olmasa da eski başarılı günlerini özlediğini, 2004 yılında Sky TV’de çıktığı “The Match” programında, “Sekiz haftadır uyuşturucu kullanmıyorum. Birçok insan bu tür problemler yaşayabilir. Şimdi herkes bana neden bir kez daha denemediğimi, neden futbola geri dönmediğimi soruyor” şeklindeki sözlerinden anlaşılıyor. Ve geri dönüş yolları aramaya başlıyor Bosnich… Walsall ve Grays Athletic ile futbola dönmeye çalışıyor Mark Bosnich, ama olmuyor. Onun hayata geri dönmesinde en büyük rolü ise, bir zamanlar başına silah dayadığı babası oynuyor. Baba Bosnich, oğlunun uyuşturucudan kurtulması ve futbol hayatına geri dönmesi için büyük çaba gösteriyor. En dibe vurup, yeniden hayata döndükten sonra söyledikleri ise Mark Bosich’in ilginç kişiliğini ortaya koyuyor: “Bütün bu yaşananlar için üzgünüm, ama diğer taraftan 15 yıl boyunca ailemin gurur kaynağı oldum. Beni sadece Tanrı’nın yargılayabileceğine, yaşadıklarımın sorumluluğunun da sadece bana ve aileme ait olduğuna inanıyorum. Yaşantıma bakan insanlar, benim bir aptal olduğumu düşünebilirler, ancak cesur olmak ile aptal olmak arasında çok ince bir çizgi vardır. Geriye dönüp baktığımda, belki de dünyanın en büyük kulübü olan bir kulüp ile iki çok önemli kulüpte futbol oynadığını görüyorum ve bunun benim için yeterli bir hazine olduğuna inanıyorum…Evet, Mark Bosnich gerçekten ilginç biri. Örneğin uyuşturucu nedeniyle futboldan men cezası almasının ardından, 2 yıl boyunca hiçbir futbol karşılaşmasını izlemeyen Bosnich, 2007 yılında Chelsea’den eski takım arkadaşı Ed de Goey’un ısrarıyla, onun kaleci antrenörü olduğu Queens Park Rangers’ta antrenmanlara başlar. Kendisi ile röportaj yapan Guardian muhabirine, form tutmaya ve kalecilik yeteneklerini kazanmaya çalıştığını söyler. 5 yılda kondisyonunun son durumunu görmek için 2 ay boyunca çıktığı antrenmanlar sonucunda forma girse de, ne o QPR’dan sözleşme imzalamak için talepte bulunur, ne de QPR böyle bir teklif yapar. 2008’in Temmuz ayına kadar Mark Bosnich ile ilgili bir haber düşmez medyaya… 28 Temmuz tarihli The Sun gazetesinde, iflasını istemek için Yüksek Mahkeme’ye başvurduğu haberi yer alır. Bu haberin üzerinden iki hafta geçtikten sonra, Mark Bosnich, Hyundai A-League takımlarından Central Coast Mariners ile antrenmanlara çıkmaya başlar. Central Coast Mariners kaleci antrenörü, bir kaleci için en önemli yetinin defansıyla iletişim halinde olup, defansı organize etmek olduğunu, Bosnich’in de bu yetiye hâlâ sahip olduğunu söyler. Antrenmanlarla geçen bir haftanın ardından, lig öncesi hazırlık kupası maçında Sydney FC’ye karşı teknik direktör Lawrie McKinna onu 11’de sahaya çıkarır. Çok sayıda kurtarış yapan ve bir de penaltı kurtaran Mark Bosnich, salary cap, ücret tavanı nedeniyle 7 haftalık sözleşme ile ödüllendirilir. Böylece yıllar önce düştüğü dipsiz kuyudan çıkılabileceğini ispatlar…

Hiç yorum yok: