1999-2000 sezonunda UEFA, Şampiyonlar Ligi’nin formatında değişikliğe gitti. Takım sayısının 32’ye çıkarılmasıyla, grup mücadeleleri de iki aşamada uygulanmaya başlandı. İlk gruplarda Dinamo Kiev ile birlikte gruptan çıkma mücadelesi veren Alman temsilcisi Bayer Leverkusen, grubun en zayıf takımı Maribor ile berabere kalarak, puanını 7’ye çıkardı. Evinde grup lideri Lazio’ya yenilen Dinamo Kiev ise Sloven temsilcisinin yardımı ile bir üst gruba çıkmaya hak kazandı. İlk tur gruplarında şanı yaver giden Dinamo Kiev, ikinci tur gruplarda ise o kadar şanslı olmuyordu. Son haftaya Real Madrid ile aynı puanla giren Ukrayna temsilcisi, Bayern Münih’i yenmeyi başardı. Fakat Madrid’in de Norveç deplasmanından galibiyetle dönmesi, averajla İspanyol ekibini çeyrek finalist yapmıştı.
O sezonun unutulmayan maçlarından biri, ne Şampiyonlar Ligi’nin kaderi çizdi, ne de bir takımı bir üst gruba çıkardı. Lâkin Türk futbol tarihinde bir takımın UEFA Kupası’nı kazanmasının ilk fitili ateşleyen maçtı o. Şampiyonlar Ligi’nin son grup maçında Galatasaray ile Milan, İstanbul’da karşı karşıya gelecekti. Grup üçüncüsü olması ve UEFA Kupası’nda mücadele etmesi için Galatasaray’a galibiyet gerekiyordu. Maçın son dakikasında bulduğu penaltı golü ile İtalyan rakibini 3-2 yenen sarı-kırmızlı ekip, futbolseverlere son maçların ne denli önemli olduğunu gösteriyordu.
2000-2001 sezonunun Şampiyonlar Ligi’ndeki en zorlu mücadeleler, C ve D gruplarındaydı. C Grubu’nda son maçlar öncesinde 9 puanla grubun ikinci basamağında bulunan Olympiakos, Lyon deplasmanına gidiyordu. Fransız ekibi, 6 puanla üçüncü sırada yer alıyordu. Fransızlar kendi evlerinde alacakları bir galibiyetle, Olympiakos’a hem ikili averajda hem de gol averajında üstünlük sağlayacaktı. Lyon, zor olanı başardı Olympiakos’u yenerek, ikinci tur gruplarına kaldı.
D Grubu da Şampiyonlar Ligi tarihinin en ilginç maçlarından birine sahne olmuştu. Son maçlar öncesinde grupta yer alan dört takımın da ikinci tur gruplarına çıkma şansı bulunuyordu.
Sturm Graz’ın 9, Galatsaray ile Glasgow Rangers’ın 8, Monaco’nun ise 6 puanı bulunuyordu. Galatasaray ve Monaco, son maçlarını evlerinde oynayacaklardı. Galatasaray, Sturm Graz ile Monaco’da Glasgow Rangers ile aynı skorla 2-2 berabere kaldı. Glasgow Rangers’ın Monaco ile 2-2 berabere kaldığı haberinin gelmesi, Ali Sami Yen Stadyumu’nda ilginç gelişmeye neden oldu. Fransa’dan gelen skor, Galatasaray-Sturm Graz maçının da 2-2 olması nedeniyle, hem Galatasaray’ın hem Avusturya temsilcisinin ikinci tur gruplarına çıktığı anlamına geliyordu. Bu nedenle maçın son bölümlerinde ne Galatasaray, ne de Sturm Graz hücum etmemiş, her iki takım da aralarında pas yaparak, sürenin dolmasını beklemişti. Basketbol maçlarında kazanan takımın belli olduktan sonra vakit geçirmek için oynanan “garbage time” denilen bölümünü andırıyordu sahada yaşananlar…
1 yorum:
sanırım rangers ile monaco dava açmıştı o maçlardan sonra strum graz ile galatasarayın yerine kendilerinin 2.tura çıkmaları için.
Yorum Gönder