25 Eylül 2008 Perşembe

al sana metrobüs!

Bir işi yaptım demekle olmuyor. Misal metrobüs ile Avcılar-Zincirlikuyu arası 40 dakikaya indi inmesine ama akşamüstü iş çıkışı Anadolu yakasına geçmek isteyenler için Zincirlikuyu'daki "durak"da neredeyse kaos merkezi halinme geldi. İşyeri Gayrettepe, Esentepe, Levent civarında olan çok sayıda insan hergün Zincirikuyu'daki köprü durağından otobüse binip Anadolu yakasına geçerdi. Tabi bu geçiş sırasında çoğu insan köprü çıkışında inmek için Kadıköy, Altunizade ya da Kozyatağı otobüslerine biniyordu. Alt Bostancı ve Üst Bostancı gibi otobüslere de o güzergahın yolcuları binerdi. Di'li geçmiş zaman kullanıyorum çünkü artık "binmemiz" neredeyse imkansız, en azından "Zincirlikuyu"dan. Her 45 saniyede bir metrobüsten inen yolcuların yarısı Anadolu yakasına geçmek istediğinden ve "toplumsal bilincimizde" çok geliştiğinden! metrobüs nüfusu önüne gelen ilk otobüse biniyor. Bizim gibi 45-50 dakikada bir kalkan Alt Bostancı sahil otobüsü bekleyen vatandaşlar ise o otobüse zaman zaman binmekte zorluk yaşıyor ya da "Allah kahretsin" deyip binmiyor. Böyle olunca çözüm için ofisten 15 dakika erken çıkıp Mecidiyeköy'e ana terminale gitmekten başka çare yok. İşin komik yanı o ağzına kadar dolan, yolcu alamayacak hale gelen otobüs köprü çıkışında birden bire boşalıyor. İnsan toplu ulaşımda bu eziyeti çektikten sonra neden özel aracını kullanmasın? Neden toplu ulaşım kullanmak için çaba sarfetsin ki. O kişiye toplu taşımayı kullanmak için özndireceğine, yaşayacağı eziyeti arttıryorsun. Üstelik herhangi bir çözüm de aramıyorsun. Sonra bunun adı "belediyecelik" oluyor.

Hiç yorum yok: