Geçen Çarşamba akşamı CSK Moskova - BJK maçı oynanıyor, Rüştü futbol adına çok şık kendi adına çok talihsiz bir gol yemiş ve maç 1-0 Moskova'nın lehine devam etmekte. Beşiktaş direnmeye ve gol bulmaya çalışıyor ancak rakip kaleye doğru dürüst yaklaşamıyor dahi... Bir tek Nihat'ın ıskaladığı top var ikinci yarının başında. O sırada CSKA'lı orta saha oyuncusu Krasiç adeta Maradona'nın yıllar önce Dünya Kupası'nda İngiltere'ye attığı golü hatırlatacak kadar uzun bir mesafeyi driplingle katedip Beşiktaş defansını ipe dizerek ceza sahasına girer girmez vuruyor ve skor 2-0 oluyor. Top, ağlarla buluşmadan önce Rüştü'nün yattığı köşeden ve kollarının altından geçiyor.
Maçı TV'de anlatan İlker Yasin Beyefendi aynen şöyle yumurtluyor: "Rüştü Reçber Türk futboluna uzun yıllar hizmet etti ama artık bir alternatifinin olması lazım !" Vay vay vay!! Bu zeka fışkıran yorumu Yasin Bey yapıyor ama ne hikmetse yılların kurdu Mustafa Denizli de, Fatih Terim de bir türlü göremiyor bu gerçeği. Oysa o top Rüştü'ye gelip gol olana kadar orta saha bloğu ve defanstakiler ne yapıyordu diye soran yok.
O akşam, CSKA - BJK maçını izlerken yukarıda anlattıklarımı kafama çok fazla takmamıştım. İlker Yasin'in yine kendine has bilgece yorumlarından biri deyip geçmiştim. Beşiktaş'ın yenilgisine ve kısırlıktan kurtulamayan oyununa dair üzüntüm kafamı meşgul etmeye fazlasıyla yetiyordu.
Ancak o maçtan birkaç gün sonra İnönü'de oynanan ve futbol adına utanç gecesi sayabileceğim Beşiktaş-Denizli maçında top her Rüştü'ye geldiğinde bütün tribünün "yuh" çektiğini duydukça ben de ilker Yasin'i anmadan edemedim. Bu tecrübeli spiker dört gün önce düpedüz hedef göstermişti zaten kızmaya ve kurban aramaya dünden meyilli gençlere.
Acaba kendisi o maçta Rüştü'ye çekilen her "yuh"ta ne düşündü? "Artık Beşiktaş tribünleri de benimle aynı fikirde" diyerek böbürlendi mi? Merak ettim doğrusu.
Futbolun nankör olduğu zaten bilinmekte; bazen unuttuğum şey, bizim ülkemizde bu nankörlüğün ne kadar da hazin bir boyutta olduğu. Çünkü sadece futbol değil futbolsever de, medya da, hatta taraftar da nankör bizde. Demek ki spikerler de...
Acaba İlker Yasin Türk futbolu için Rüştü'nün bindebiri kadar emek harcamış, yüreğini onun onda biri kadar ortaya koymuş mudur? Ne bileyim, mesela İlker Yasin hizmet ettiği bir şirket veya kuruluşun diğer mensupları tarafından tam da kritik bir görevin başındayken yuhlanmış mıdır hiç? Sanmam. Hatta "burası benim yuvam" diyebileceği bir tesiste yine aynı camianın sevenleri(!) tarafindan arabadan tekme tokat indirilerek dövülmeye çalışılmış mıdır acaba? Pek sanmam.
Peki, şunu hiç düşünmüş müdür?
"İlker Yasin olarak Türk futbol spikerliğine yıllarca hizmet ettim ama artık benim de bir alternatifimin olması lazım, ben de mikrofonu onlara bırakmalıyım !"
Hele bunu düşündüğünü hiç sanmam !
by taytay
1 yorum:
İlker Yasin ve çırağı Emre Tilev maç sunmasınlar.Lütfen sunmasınlar LÜTFEN ama ya.
Yorum Gönder