6 Ekim 2009 Salı

bu nasıl mantık ?

Daha iki hafta önce herkes Fenerbahçe'yi yerden yere vurup, Galatasaray'ı yere göğe sığdıramıyordu...
Daha birkaç ay önce Fenerbahçe kaptanı Alex miyadını doldurmuş, isteksiz ve hatta bazılarınca gereksiz bir futbolcu olarak gösteriliyordu...
Peki Gençlerbirliği maçından sonra ne oldu?
Herkes sustu..medyada maalesef ilginç bir Fenerbahçe düşmanlığı var... İyi gün dostu yazarlar Fenerbahçe'yi olağanüstü şeyler yapınca başarılı olarak gösterip, sadece başarılı olduğunda ise yerden yere vurmaya özen gösteriyorlar...
Biz ne dedik? Galatasaray'ın bu oyun sistemi böyle gitmez dedik, Rijkaard başarılı bir isim ancak Türk futbolu Hollanda veya İspanya'ya benzemek dedik, Daum defansı düşünüyor çünkü başarılı bir takımın temeli başarılı bir defanstır dedik, Baroni sade bir oyuncudan ziyade takımın yükünü sırtlayan bir isimdir dedik...
Dedik ama kendimizi dinletemedik...
Şimdi Alex maestro, Daum ise dahi olarak gösteriliyor... Sezon uzun... Fenerbahçe elbet puan kaybedecek... Ancak medyamızın ve Fenerbahçe taraftarlarının iki maçta vezir, iki maçta rezil etme sisteminden vazgeçmesi lazım...
Rakamlar doğruları söyler... Ama bazı gazeteciler daha fazla satmak uğruna yalan haber yapmaya devam ederler... Benim anlamadığım her hafta zıt yazılar yazmak ve zıt tespitler yapmak nasıl bir yetenektir...
Ben herkesi daha MANTIKLI düşünmeye davet ediyorum
Not: Maçı değerlendirmeye gerek bile yok...

11 yorum:

Erdem Karakuş dedi ki...

"Biz ne dedik? Galatasaray'ın bu oyun sistemi böyle gitmez dedik, Rijkaard başarılı bir isim ancak Türk futbolu Hollanda veya İspanya'ya benzemek dedik".

Bir yazar bile görmedim ki, bir gün olsun "ben demiştim", "ben yazmıştım" demesin. Türkiye'de herkes herşeyi çok iyi bilir, ondandır muhtemelen.

Bu arada yazdıklarına bir yorum gelsin. Türkiye futbolu Hollanda futboluna da benzemesin, İspanya futboluna da. Galatasaray'da yapılmak istenen birilerine benzemek değil zaten, Türkiye futboluna uymak da değil. Galatasaray belli bir sistem içerisinde modern futbol oynamayı amaçlıyor. Bu yüzden Rijkaard geldi, Türkiye çapında futbol oynamak isteseydi Bülent pekala oynatırdı Galatasaray'ı.

"Daum defansı düşünüyor çünkü başarılı bir takımın temeli başarılı bir defanstır dedik."

Çapı "Lig Şampiyonluğu" olan, takımını sistem benimsemeden günlük başarıya odaklı olarak oynatan bir teknik direktörü bu şekilde yorumlamanın manası nedir bilmiyorum. Bu sene Fenerbahçe şampiyon olacak, Galatasaray'lı olmama rağmen bu konuda bir şüphem yok. Başarı Türkiye Şampiyonu olmak ise 17 kere olmuş Galatasaray, bir tane eksik fazla benim için değersiz. Takımın UEFA Kupası'nı alan jenerasyondaki gibi yabancı takımlarla kafa kafaya oynamasıdır bütün Galatasaray'lıların istediği.

Yani dememe odur ki, Daum'un "temel" amacı falan yok, onun tek amacı maçları bir şekilde kazanıp şampiyon olmak. Rijkaard'ın amacı da önce "temel" oluşturup, sonra "sistem" yaratmak. O yüzden birbirimizi kandırmayalım hiç skor tabelasına göre "başarı" geyikleriyle.

tamchee dedi ki...

Gazetelerin spor servislerini magazinciler yönetirse böyle olur..!!
Rayykard out - Daum in
Arda out - Alex in
Haftanın rüküşüde Kikmet Karaman a.q.
:D

Yusuf Kenan Çalık dedi ki...

Sevgili Erdem Karakuş,

Öncelikle yorum için teşekkür ederim, şimdi ise cevap hakkımı kullanmak isterim...

Skor tabelası ile yorum yapmıyorum, ancak futbolda amacın galibiyet olduğunu unutmayalım..şimdi Rijkaard'ın sistem oturtmaya çalıştığını söylüyorsun...bu sistem nedir onu açıklamak gerekir...eğer bahsettiğin total futbol sistemi ise bence uygulama kısmında biraz sorun var. Bir takımın defans yapması sadece ligi düşünüyor anlamına gelmez..maalesef ligimizin kalitesi düşük olduğu için Şampiyonlar ligine giden yol doğal olarak şampiyonluktan geçiyor...çapı lig şampiyonluğu dediğin takım son 5 senede Türkiye'nin Avrupa'da en başarılı takımı...
Senin bitirdiğin gibi bitireyim...ben skor tabelasına göre başarı geyiği yapıyorsam...sende mazide kalmış başarılara aldanarak yükseklerde uçuyorsun...Galatasaray mevcut "sistemi" ile Avrupa'da 1 adım dahi atamaz..

Not: Yorum yapmak isteyen arkadaşlar, duruma göre objektif bakışla bu yorumlarını yaparsa, yapıcılıklarını korurlarsa daha sağlıklı olur...takımının formasının renkleri tarafından kör olmuş zihnimizdeki düşüncelerimizi satırlara dökmeyelim

Puskas dedi ki...

Modern futbol, modern futbol? Nedir bu modern futbol geyiği ben anlamıyorum.Geçen sene Barceola'nın başarsını görenler hemen Barcelona'nın oynadığını modern futbol olarak nitelendiriyorlar.Birkaç sene önce de Rijkaard Barcelona'yı çalıştırdığı için aynı futbolu Galatasaray'da göreceklerini sanıyorlar.Barcelona gibi oynayarak başarılı olan başka bir takım yok.Barcelona'da zaman zaman kötü dönemler geçirip zaman zaman da çok başarılı olan bir kulüp bunun nedeni bu sistemin 7 yaş grubundan beri bu takıma benimsetilmesi.Rijkaard'ın o takıma gelmesini kim istemiştir?Yanıt belli Cruyff. Cruyff'un eli Barcelona'nın üstünde yıllardır ve Barcelona'nın bu hale gelmesinde payı en büyük isim Cruyff.Yani Barcelona'nın sistemi zaten bellidir her gelen hoca kendinden birşeyler katıp işleyen sistemi daha iyi hale getirmeye çalışır.Şu an Guardiola'nın takımının temelini Rijkaard atmıştır sözü safsatadan ibarettir.Rijkaard'ın Barcelona'da belki 20 senedir oynanan sistemi Galatasaray'a yerleştirmesi kısa vadede imkansız.Kısa vade dediğimiz de 1 sene falan da değil.Çok daha uzun seneler.Tabi bu arada Galatasaray şampyion falan olamaz anlaşılmasın.Yine arada şampşyon olmaya devam eder.
Yani avrupada başarı için birilerinin modern futbol dediği oyun sistemine gerek yok.Chelsea - Milan - Manchester United - Liverpool - Real Madrid - Barcelona. 2000 lere damgasını vurmuş takımlar ve Barcelona dışında sürekli oyuna hakim olarak hücum düşünen başka bir takım yok aralarında.Yani avrupayı düşünen bir takımın illa ki total futbol, modern futbol tarzı ile oynaması gerekmiyor hatta başarı için savunma yapma şartı daha ön planda.Barca gibi oynamak için kulüp yapısının değişmesi gerekiyor kısaca.Daha defansif oynamak lokal düşünmek anlamına gelmiyor.Hatta her golün çok önemli olduğu turnuvalarda işi sağlama almak anlamına geliyor.

Erdem Karakuş dedi ki...

Sevgili arkadaşım,

Kurduğum cümleleri Türkçe açısından doğru analiz etmeni bekliyorum açıkçası.

"Çapı "Lig Şampiyonluğu" olan, takımını sistem benimsemeden günlük başarıya odaklı olarak oynatan bir teknik direktörü..".

Çap derken bahsettiğim kişinin teknik direktör olduğu açık sanırım, en sonda vurgulamışım.

"çapı lig şampiyonluğu dediğin takım son 5 senede Türkiye'nin Avrupa'da en başarılı takımı.."

Çapı "Lig Şampiyonluğu" olan takım dememişim gördüğün gibi.

"O yüzden birbirimizi kandırmayalım hiç skor tabelasına göre "başarı" geyikleriyle."

Skor tabelasına göre "başarı" demişim. Yani skor tabelasında görülen durumu başarı kıstası olarak ele almayalım demişim.

"ben skor tabelasına göre başarı geyiği yapıyorsam".

Skor tabelasına göre başarı geyiği/yorumu yapıyorsun dememişim.

Ve son olarak da yorumumu yapayım. Futbolda sana göre amaç galibiyettir, bir başkasına göre iyi futbol. Rijkaard'ın amacı galibiyet değil, sistem oluşturmak. Bunun için 5 yemeyi de göze alır bir maçta, sistemi yerleştirmek, taviz vermemek adına. Ve bir maçda 5 yerse şaşırmam, kızmam da. Galatasaray mevcut sistemi ile Avrupa'da bu sene 1 adım atamaz, seneye de atamaz, ama bir sonraki sene 3 adım atlar. Bir sisteme sahip olabilmek, bir ekol sahibi olabilmek budur zaten. Fatih Terim'in ilk yılında Fenerbahçe ve PSG 4 atmıştı, 2.yılında Dortmund 4 atmıştı, 3.yılında Chelsea 5 atmıştı.

Ya sonra? Sonra geleni gideni eli boş yolladı Galatasaray. Total futbol dediğin hadi uyguladım deyip uygulayabileceğin birşey değildir. Oyuncularının özümsemesi, bu futbola uygun olması gerekir. 2 seneden önce de oynayamaz Galatasaray bu futbolu. Galatasaray taraftarı 2 sene bekleyecek sabırla, yönetim de bekleyecek, beklemek zorunda. Rijkaard'ın kredisi var çünkü.

Mazide kalmış başarılara aldanarak yüksekten uçmuyorum. Vizyon sahibi olmadan futbolda başarı kazanamazsın. Rijkaard'ı Türkiye'ye getiren de bu vizyondur işte.

Yusuf Kenan Çalık dedi ki...

Sevgili arkadaşım,

İlk olarak Türkçe konusunda yorum yapacaksak, yazımın sadece 1 cümlesinde geçen Galatasaray yorumu seni o kadar incitmişki, bu kadar velvele yapma ihtiyacı hissetmişsin...

Şimdi sana herhangi konuda ders vermeyeceğim, ama eğer diyorsan ki Rijkaard Türkiye'ye geldi ve bu büyük bir başarı, başarı kavramımız oldukça değişik..

Ona bakarsan, Löw, Hiddink gibi teknik direktörler de Türkiye'ye geldi ancak başarılı olamadılar...

Vizyon sahibi olmak Avrupa'da isim yapmış birisini takımın başına getirmek değil, eğer öyle olsa, Fatih Terim ikinci döneminde Galatasaray'da başarılı olurdu..
Şimdi kredi meselesine gelince, Bülent Korkmaz döneminde olsun, Skibbe döneminde olsun Galatasaray hiçbir zaman rakiplerine bu kadar gol pozisyonu vermedi...
AAa tabi görelim, iki sene Galatasaray şampiyon olamasın ve şampiyonlar ligine gidemesin o zaman kimin ne kadar kredisi var ortaya çıkar..
İlk maçlarda GS çok gol atınca hep bir ağızdan Rijkaard muhteşem bu takım herkese beş atar şeklinde yorumlar yapılıyordu...Benim Türk futbolu diğer ülkelere benzemez şeklinde ki yorumum, Türk futbolcusu maalesef Avrupalı meslektaşları gibi profesyonel değil, bu nedenle kamp yapmamak, takım üzerine otorite kurmamak Türkiye'de başarılı olmaz...
Fatih Terim ilk dönemlerde Avrupa'da başarılı olamadı ancak sonra herkesi eli boş gönderdi dedin, unutmaki bu dönemde GS 4 kez şampiyon oldu eğer Türkiye'de de başarısız olsaydı Fatih Terim dönemi bu kadar uzun sürmezdi..Hmm birde şunu söyleyim, eğer Fatih Terim bir sistem oturttuysa neden GS 2000'den sonra düşüşe geçti...Bir sistemi oturtmak 4 sene alıyorda, kaybetmek için 1 sezon mu gerekiyor...
Son olarak defansif futbolu benimseyen Lucescu'nun geçen sezon Uefa kupasını müzesine götürdüğünü hatırlatırım...Takımdaş gözlüklerini çıkartıp yazdığım yazıyı bir daha okursan...ne demek istediğimi anlayabilecek kapasitede olduğunu düşünüyorum

Saygılar

Erdem Karakuş dedi ki...

Blogunu ciddiye alıp yorum yapanlar velveleci olmalı,
Ders almam gerekir tabi haklısın,
Benim anlama kapasitemi genişletip fanatiklikten kör olmuş gözlerimi de açmam lazım ayrıca.

Sağol ufkumu açtığın için, çok teşekkür ederim. Allah'a şükür Galatasaray yönetiminde yer almıyorsun da, Rijkaard'ı bu ülkede 2 yıl izleyebileceğiz.

Adsız dedi ki...

Türkiye'nin bi gercegi vardır 2 sene şampiyon olamamış antrenor Jose Mourinho olsa bile ona kapıyı gösterilir.Ben Daum'u hep begenmişimdir,Zico'nun başarılı oldugu dönem Daum'un sistemine döndügü anda başlamıştır.Futbolda başarı için sağlam savunma şarttır,gs'nin şu anki sisteminde,oyun yapısında defansta cok büyük sıkıntılar cekeceği aşikardı,bunun sinyalleri kasımpaşa macından itibaren gelmekteydi.

Redvidigal dedi ki...

Ben Rijkaard2a yıl sabır gösterebilecek Türk takımının varolduğuna inanmıyorum,bu isim mourinho olsa bile bu degismez,bence Daum'u herkes küçük görüyo ama fenerbahcedeki kariyeri cok iyiydi.Hatta zico'nun başarısı Daum'un sistemine gectiginde baslamıştı.Bundan 2 hafta önce Gs herkese atar deniyodu,tamamen medyanın abartmasıydı,şimdiyse gs yerden yere vuruluyor buda medyanın abartması.Gs'li topcularad inanılmaz bi yorgunluk gördüm

Adsız dedi ki...

Böyle bir yazının üzerine alınganlık yaparak bu kadar suçlayıcı konuşmak çok yersiz.Yazılanlar gayet ortada.Türk futbolu,hele hele 3 büyükler,"ben sistem oturtayım o zamana kadar da beklerim,varsın şamp.olmayalım" demez. Aramızda, oturtulmaya çalışılan sistemin başarılı olup olmayacağı bile belli değilken,FB,GS ya da BJK,tutuğu takım farketmez 2 sene şampiyon olmasın diyebilecek kaç kişi var. Hangimiz "ya bizim takım ligi 6.bitirdi ama olsun bi sistemimiz var ama" der, dürüstçe söyleyin.
Burda kimse Daum dahi Rijkaard idiot demiyor zaten. Yazılanları istediğniz sandelyeden yorumlayabilirsiniz ama yadsıyamayacağımız gerçekler var, unutmayalım..

Yusuf Kenan Çalık dedi ki...

Sevgili arkadaşım,

Burası benim blogum değil sadece elimden geldiği kadar katkıda bulunmaya çalışıyorum, hiçbir şeyi de bildiğimi iddia etmiyorum, ancak polemik başlatan sensin yorumunu cevapsız bırakamazdım...

Burada bu atışmaya son noktayı koymayı hedefleyerek yorum yapan ve okuyan herkese iyi günler diliyorum