23 Aralık 2009 Çarşamba

atletizm 2009...


Atletizmseverler adına 2009 keyifli bir yıldı. Berlin’deki Dünya Şampiyonası vesilesiyle Olimpiyat Stadyumu çok sayıda rekora şahitlik yaparken, unutulmaz anlara da tanıklık etti. 2008 Yaz Olimpiyatları’nda hem 100 hem de 200 metrede dünya rekorunu eline geçiren Usain Bolt, Berlin’de 100 ve 200 metrede bir yıl önce kırdığı rekorları geliştiriyordu. 9.58 ve 19.19’luk dereceler kitaplara geçerken, Tyson Gay’in 9.71 ile tüm zamanların en iyi üçüncü derecesini yapmasına karşın Jamaikalı’nın gölgesinde kalıyordu.

Berlin'de gözler Usain Bolt'un üzerinde olsa da tarih yazan başka bir isim daha vardı. Kenenisa Bekele 2003 Paris'ten beri devam ettirdiği geleneğini Berlin'de de sürdürdü. Berlin’e kadar katıldığı bütün 10 bin metre yarışlarını kazanan Bekele, Berlin’de de rakiplerini çok rahat geride bıraktı. Etiyopyalı, üst üste dördüncü dünya şampiyonluğunu elde ederken üstelik 2003'te Paris'te kırdığı şampiyona rekorunu 3 saniye daha geliştirdi Bekele. Yarışın ikincisi Eritreli Tadese; "O koşmaya başlayınca, yapabileceğiniz hiçbir şey yok" cümlesiyle 10 bin metre finalini özetlerken Bekele'nin rakipsizliğini de anlatıyordu. 5 gün sonra koşulan 5 bin finalinde de tek başına altın madalyaya ulaştı. Usain Bolt kadar fazla ön plana çıkmaması Kenenisa Bekele'nin uzun mesafede dünyanın en iyisi olduğu gerçeğini değiştiremeyecek...

Berlin’e giderken herkesin favorisiydi Rus güzeli Elena Isinbayeva. Herkes onun, yeni dünya rekorunun derecesinin kaç olacağını konuşurken, o şampiyonanın en büyük sürprizini gerçekleştirdi. 4.75 ve 4.80’deki haklarında başarılı olamayarak Polonyalı Anna Rogowska’nin dünya şampiyonu olmasını sağladı. Yarışmalar sona erdiğinde Polonyalı atlet şampiyon olduğuna inanmakta güçlük çekiyordu.
Isinbayeva, Berlin'de yaşadığı hayal kırıklığını Eylül ayında Golden League'in Zürih ayağında 5.06 ile kırdığı dünya rekoruyla bir ölçüde olsun üzerinden atıyordu.

Berlin’in Britanyalılar için farklı bir anlamı olacak 2009 denildiğinde. İki İngiliz sporcu dünya şampiyonu olurken atletizmde Britanyalılar’ın da iyi işler yapabileceğini tekrardan hatırladık. Jessica Ennis heptatlonda, Phillips Idowu’da üç adım atlamada dünya şampiyonu olurken rekor kırmayı da ihmal etmediler. Hırvat Blanka Vlasic yüksek atlamada geçilmez olduğunu Berlin’de bir kere daha hatırlatırken, Shelly-Ann Fraser 100 metre bayanlar yarışının 100 metre erkeklerdeki kadar heyecanla izlememizi sağlıyordu. 10.73’lük dünya rekoru 100 metrenin Jamaikalılardan sorulacağının belgesiydi adeta. Pekin’de Liu Xiang sakatlanmıştı Berlin’de ise Daylon Robles. 110 metrede şampiyon olmak yaramıyordu atletlere.

Takım yarışlarında Amerikalılar 4x400’de hem erkeklerde hem bayanlarda dünya rekorunu kırarken 100 metredeki bayraklarına sahip çıkamayarak yaşattıkları şaşkınlığı üzerlerinden atıyorlardı. Dünya Atletizm Şampiyonası’nın gölgesinde kalan Golden League’de 2009’un kazananları Berlin’in hayal kırıklığı Elena Isinbayeva; Sanya Richards ve Kenenisa Bekele 1 milyon dolarlık para ödülünü paylaştılar.

1 yorum:

Yusuf Kenan Çalık dedi ki...

Çok güzel bir derleme olmuş...bence bu sene tüm spor dalları arasında en çok heyecan verici anları atletizmde yaşadık...Bolt'un dereceleri, Isinbayeva'nın sıfır çekmesi, Semenya tartışması, Bekele...vs...