23 Ağustos 2010 Pazartesi

coe’dan rudisha’ya…

Dünya rekoru gelişimlerine göz atığınızda atletizmde orta ve uzun mesafelerde Dünya Rekoru geliştirmenin kolay olmadığına tanık olabilirsiniz. Sprint disiplinlerinde yani kısa mesafede patlayıcı güç ve saniyenin yüzde farklarıyla çok daha sık rekor kırmak mümkün. Lakin özellikle de 800 ve 1500 m gibi orta mesafe branşlarında dünya rekoruna şahit olduysanız kendinizi çok şanslı hissetmelisiniz. Şimdilerde 2012 Londra telaşıyla meşgul olan Lord Sebastian Coe, 800 metrede 1981 yılında dünya rekorunu 1.41.73 ile ikinci kez kırdıktan tam 16 yıl sonra rekoru ancak geliştirilebilmişti.

Zamanlar elektronik olarak belirlenmeye başladığından itibaren özellikle Kübalı efsane Alberto Juantorena ve Sebastian Coe rekoru ikişer kez geliştirmişti. Lakin 80’ler boyunca ve 90’ların başında 80 ve 84’ün Olimpiyat Şampiyonu Brezilyalı Joaquim Cruz, Kenyalı Sammy Koskei, Doğu Alman Olaf Beyer, bir diğer ünlü Britanyalı Steve Cram, Kenyalı Billy Konchellah, Britanyalı Peter Elliot, ABD’li Johnny Gray gibi önemli potansiyel atletler yarışmasına rağmen Dünya Rekoru’nu geliştiremediler. Ancak sonra 90’ların başında Wilson Kipketer ortaya çıktı. Tarihteki en önemli atletlerden biri olarak 10 yıllık dönemde 800 metreyi Olimpiyat Oyunları hariç domine eden Kipketer daha küçük yaşlardayken efsane Kip Keino tarafından keşfedilmişti. 1990’da ise değişim öğrencisi olarak gittiği soğuk Danimarka’ya çok ısındı ve bu ülke vatandaşlığına başvurdu. 1995, 1997 ve 1999 Dünya Şampiyonaları’nda altın madalya kazandı ancak o da Sebastian Coe gibi 800 metre Olimpiyat Şampiyonu olmayı başaramadı. Coe bunu iki 1500 metre altını ile telafi etmeyi başarmıştı. 1996’da en iyi olduğu zamanda Atlanta’ya IOC vatandaşlık değişmini onaylamadığı için gidemedi. Ancak ertesi yıl 1997 Temmuz’unda önce 16 yılık Coe rekorunu egale etti, bir ay sonra da Zürih’te 1.41.73’lük dereceyi 1.41.24 gibi bir yere çekip önemli bir eşiği atladı. Yetmedi 11 gün sonra Köln’de 1.41.11 ile ulaşılması zor bir seviyeye çekti rekoru. 2000 ve 2004 Olimpiyat Oyunları’nda ise gümüş ve bronz madalyalar ile yetinirken dünya rekoru sahibi olarak atletizme veda etti.
Ta ki 22 Ağustos 2010’a kadar da sürdürdü bu unvanını. Yani dün Kenyalı David Rudisha bir başka Almanya kenti Berlin’de 1.41.09 ile rekoru saniyenin yüzde ikisi ile kırana kadar. Geçen yıl Berlin’de düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda yarı finalden finale uzanamayan Rudisha o gün hava çok soğuktu diyerek açıklıyor durumu. Bir yıl sonrasında ise aynı pistte 50 bin kişinin doldurduğu Berlin Olimpiyat Stadyumu’nda Dünya Rekoru kırıyordu. Lakin bu rekorun rüzgarı kendisini daha önce hissettirmişti. Kipketer’den sonra Yuri Borzakovsky, Wilfred Bungei, Alfred Kirwa Yego, Mbulaeni Mulaudzi, Yusuf Said Kamel gibi isimler gelmesine rağmen hiç biri rekora yaklaşamamışlardı. Ancak David Rudisha farklılığını 2006 Dünya Gençler Şampiyonu olduğundan beri hissettiriyordu. 21 yaşındaki atlet bu yılın Haziran ayında Osla Diamond League buluşmasında 1.42.04 koşarak Sebastian Coe’nun 31 yıllık stadyum rekorunu da kırıyordu. İlk heyecanı orada yaratmıştı. Akabinde Belçika’nın Heusden – Zolder kentinde yapılan yarışta 1.41.51 koşarak Afrika Rekoru kırıyor ancak daha da önemlisi Kipketer’in Dünya Rekoru’ndan sonra tarihteki en iyi ikinci 800 metre derecesini koşuyordu. Ardından Afrika Şampiyonası’nda Nairobi’nin yüksek irtifasında gelen 1.42.84’lük şampiyona rekoruna tekabül eden derece ısıyı artırmıştı.

Babası da 1968 Olimpiyat Oyunları’nda yarışmış bir 400 metreci olan Rudisha, baba mesleği 400 metre ile başladığı atletizme 800 metre ile devam etmenin ödülünü 1.41.09 ile kırdığı dünya rekoru ile elde ediyordu. İlk 400 metreyi 49.09 s ile ikincisini ise 52 s gibi bir paylaşımla alıyordu. İlk 600 metreyi de 1.14.54 ile koşmayı başardı ki, ilk 600 için 1.14.00 rekor için gerekliliği olan bir baraj olarak öngörülür.  Kipketer 1.41.11 ile rekoru kırdığında ise 49.3 s ilk, 51.8 s ikinci 400 metreyi koşmuştu. 800 metrede Dünya Rekoru için her zaman ilk 400 metreyi 49 saniye civarında koşmanın gerekliliği de ortaya çıkmış oluyor. 800 metre hız, fiziksel dayanıklılık, son patlayıcı sprint gibi çok farklı faktörleri birleştirdiği için çok özel bir branş olarak nitelenir. Hem sprint meydan okumasını yapabilmeli hem de orta mesafenin getirdiklerini ortaya koyabilmelisiniz. Bu bakımdan ikinci 400 metreyi 52 saniyenin altında koşmak neredeyse imkansıza yakın dersek Rudisha’nın ilk 400 metrede elde ettiği tempo, tavşan atlet Sammy Tangui’nin bu bölümü 48.65 saniye ile geçtiğini düşünürsek, çok kritik rol oynadı.

Analizin yanı sıra Peter Snell, Dave Wottle, Marcello Fiasconaro, Alberto Juantorena, Sebastian Coe, Steve Cram, Steve Ovett,Joaquim Cruz, Sammy Koskei, Wilson Kipketer, Yuri Borzakovsky gibilerden sonra özel bir atleti ve onun dünya rekoruna tanık olmanın keyfini çıkarmak lazım. Wilson Kipketer dahi geçen sene konuştuğu Rudisha’ya 800 metrenin gelecekteki yıldızı olduğunu ve kendi dünya rekorunu kıracağına inandığını söyleyerek görüneni ortaya koymuştu. Bir başka genç ve süper yetenek 21 yaşındaki Sudanlı Abubaker Kaki ile David Rudisha ile 800 metreyi çok daha ileriye taşıyacak gibi. Usain Bolt’un 100 metrede neredeyse 6 aya bir rekor sığdırdığı dönemde 13 yıllık rekorun kırılması çok önemli bir devrim. Üstelik kendisi bu ilk rekor denememdi diyerek geleceğin habercisi rolünü üstleniyor gibi. Zira Kenya'nın birçok ünlü atletinin yetiştiği yüksek irtifalı Rift Vadisi'nden çıkma Rudisha, rekoru geliştirmek için şimdiden bu yıl Rieti'deki yarışmayı gözüne kestirmiş durumda. Fakat ona mutlaka soğuk ve yağmurdan uzak bir atmosfer lazım

Bir diğer konu da, Rudisha bakalım iki nesildir devam eden 800 metre Olimpiyat Altını lanetini çözebilecek mi?... Ha bir de 400 metre dünya rekoru var tabii… Michael Johnson'ın rekoru için bekleyiş daha sürecek gibi...

1 yorum:

medgallis dedi ki...

butun bunlar olup biterken ben de oradaydim. :)