25 Ocak 2009 Pazar

pazar günü & avustralya açık mesaisi

Kendi kendime "yılda 1 kere seyretme şansımız var geride kalan 50 haftadaki pazar günlerinde acısını çıkartırsın" diyerek hava ağırmadan kalktık ve Eurosport'un başına kurulduk ki iyiki de kurulmuşuz. Avustralya Açık grand slamler içerisinde Roland Garros ile birlikte tuttuğum iki turnuvadan biridir. Her daim sürprize açıktır, favorilere güle güle diyebilecek isimler çıkartır bu turnuva. Bu yıl da değişen birşey yok. Gerçi biz Andy Murray'in 70 yıllık bahtsızlığı kırması bekliyoruz lâkin bir sürpriz şampiyona da itirazımız olmaz. Bu yıl da bizi sürprizlerin beklediğine inanıyorum en azından bugün oynanan maçlar sürprizler olur dedirtti.
Günün en sevindirici gelişmesi küllerinden doğmaya çalışan Jelena Dokic'in çeyrek finale yükselmesiydi. Merak edenler için Flying Dutchman'in geçen haftaki postunu öneririz Dokic hakkındaki. 2003'te dünyanın en iyi 4 bayan tenisçisinden biri olan Avustralyalı/Sırp raketin 3 yılda yaşadığı çöküşle dünya sıralamasında 600'lü sıraladığını hatırlatmak gerek bu turnuvada elde ettiği başarının önemi için.
Evet Jelena, Alisa Kleybanova'yı geçti ve 5 yıl sonra ilk kez bir grand slam'de son 8 kalmayı başardı. Bu, aynı zamanda onu sıralamada ilk 100'e de taşıdı. Sezon sonuna kadar ilk 15'e girmeyi hedeflediğini söyledi kendisi maç sonunda. Bu performansını sürdürebilirse beklediğine daha çabuk ulaşabilir. Kleybanova için çok da üzülmedim, henüz 19 yaşında ve muhtemelen onun adını daha sık telaffuz edeceğiz ilerleyen yıllarda.
Pazar gününün mucizelerinden biri Jelena Dokic ise bir diğeri de Dinara Safina'ydı. Alize Cornet karşısından 3. sette 5-3 yenik durumdayken 40-15 geriye düşmesine karşın iki kere maç puanını çevirmeyi başardı genç Tatar. Ardından da arka arkaya 4 set birden kazanmayı bildi. Cornet maç sonunda büyük bir şok yaşıyordu ki haklıydı yaşadığı şokta. Eline gelen maçı nasıl olduğunu anlamadan kaybetmişti.
Erkeklerde, bayanlardaki kadar olmasa da bir sağlam geri dönüşü de Roger Federer yaptı. Çek Tomas Berdych karşısında 2-0 geri düştü, üstelik oyundan da kopmak üzereydi ama boşu boşuna 13 Grand Slam kazanmamış bu adam dedirtti İsviçreli ve çeyrek finale çıktı zorda olsa.
Melbournelüler için keyifli bir pazar günü geride kaldı hatta pazartesi gününü yaşamaktalar. Şu sıralar Melbourne'de saatler gece 1'i gösteriyor. Lâkin Rod Laver Arena'da Djokovic ile Baghdatis arasındaki maç devam ediyor. Bu maçı izleyip de sabah işe gidecek Melbournelüler'i de takdir etmek gerek. Gerçi böyle eğlenceli bir gecenin ardından da yeni haftaya başlamak ayrı bir keyif olsa gerek.
Fotoğraf: Lucas Dawson/Getty Images

Hiç yorum yok: