30 Ocak 2009 Cuma

allah gözünü doyursun!

Avustralya Açık'ın bayanlardaki finalistleri belli oldu. Benim açımdan sevmediğim iki ismin bu finali oynayacak olması maçı anlamsız kılıyor.
Dünkü çocuk Safina'nın finale çıkmasıyla bayan tenisinin ne kadar hızlı bir değişim geçirdiğini de bir kere daha anladım. Bizim çocukluğumuzda Gabriela Sabatini, Monica Seles, Conchita Martinez ve Arantxa Sánchez Vicario ve Steffi Graf ablaların isimlerini sayardık. 90'ların ikinci yarısında İspanyolların yerini alan Martina Hingis kardeşimiz ve parlayan ama sonra da batan Jennifer Capriati'yi izler olduk. Lindsay Davenport ise bir tenisçiden daha çok mürebbiyeyi andırıyordu. Zamanında uyuz olurduk ama şimdi "harbi tenisçiymişsin" derim kendisi için. 2000'lı yıllarda ise kim kimdir, ne nedir demek için 10 dakika harcamam gerekiyor. Belçikalılar, Ruslar havada uçuşan isimler benim için. Bu kargaşa ortamında takdir edilesi isimlerdir Williams kardeşler. Her ne kadar Rehavet kardeşimizin tabiriyle manda kasa Mercedesleri andırsalar da 10 yıldır WTA turun içinde kendilerinden söz ettiriyorlar. Venus de biraz düşüş olsa da Serena çoğu zaman Ruslar'ı alt etmeyi başarıyor. Yarın sabah kariyerinin 10. Grand Slam zaferini kazanmak için Rod Laver Arena'ya çıkacak olan Serana, bir rekora da imza attı. Avustralya'da kazanacağı minimum ödül de hesaba katıldığı zaman Serena Williams tüm zamanların en fazla para ödülü kazanan bayan sporcusu oldu. 1995'te başladığı profesyonel kariyeri boyunca 22 milyon 700 bin dolar para ödülü kazanan Serena, bu kategoride ilk sıraya yerleşti. Williamsların küçük olanı böylece Lindsay Davenport'u 500 bin dolar, golfçü Annika Sorenstam'ı da 150 bin dolar geride bırakmayı başardı. Kariyerinin ilk para ödülünü 1995'te Kanada'da katıldığı bir turnuva da 240 dolarla kazanan Serena'ya; "Allah gözünü doyursun kızım!" diyoruz.

Hiç yorum yok: