4 Mayıs 2009 Pazartesi

berlin'in kralı pao

Hafta sonunun başında niyetimiz her maç için bir preview ve maç yazısı yazmaktı ama olmadı. Caner Eler maçları yerinden, O2 Arena'dan takip etti. Bloga yazacağı detaylar olacaktır muhtemelen.
Genel olarak herkesi memnun edecek bir Euroleague final4'ü geride bıraktık. Tamam kendi adıma daha üst düzey basketbol bekliyordum ama heyecan açısından bütün maçlar muazzamdı. -3.lük maçının benim gözümde bir anlamı ve değeri olmadığından onu kayıtlara almıyorum- 3 maçın toplamında aradaki farkların sadece 4 basket olması işlerin ne kadar denk gittiğinin bir göstergesiydi. Barcelona coachunun acemiliğinden, Olympikaos da 12 yıldır buralarda bulunmamasından dolayı yarı finali küçük nüanslarla kaybettiler. Zaten Final4'cular belli olduğunda çoğu kişinin de final öngörüsü PAO ile CSKA arasında bir maçın oynanacağıydı, öyle de oldu. Herkesin beklemediği maçın bu kadar uçlarda geçebileceği.
Avrupa basketbolunda özellikle de Final4'larda maç içi geri dönüşler pek hatta hiç görmeyiz. Finalin devre arasında açıkçası umudum yoktu Rusların 20 sayıdan maçı geri getireceğinden. Hani ilk 25 dakikalık oyun da maçın gelmeyeceğini gösteriyordu. CSKA'nın en zayıf bölgesi pota altı PAO tarafından iyice işlendi. Buna bir de bir tarafın giren 3'lükleri ile diğer tarafın 6.25'in gerisinden yüzde 10'la oynamasını da ekleyince "Olmaz usta bu iş" dedim kendi kendime. Fakat Trajan Langdon'ın başlattığı seri ile CSKA son periyoda 10 sayılık farkla girince işlerin değişme ihtimalinin hiç de düşük olmadığını anladım. Arada Ettore Messina'nın hakkını yememek lazım. Maçı döndürmeye çalışan ilk 5'i bozmadı ve maçın sonuna kadar oynattı. Gerçi Matjaz Smodis'in gereksiz zorlamaları olmasa Ruslar, Yunanlıları daha erken yakalayabilirdi.
Bitime 6 dakika kala 13'e çıkan farkı eritip maçı son baskete kadar getirdikleri için CSKA'yı şampiyon olmuş sayıyorum. Ettore Messina herhalde son top için öyle bir oyun çizmemişti. Muhtemelen içeri drive etmesini istemişti Siskauskas'tan. Lâkin PAO onu iyi savundu ve 2 yıl öncesinin rövanşını vermedi. Yine bir basket farkla kazanmasını bildi. Željko” Obradović'in ne kadar antipatik bir şahsiyet olduğunu Berlin'de 2 gün boyunca bir kere daha gördük. Takımı 10 sayı öndeyken bile bir insan etrafa bağırıp çağırıyorsa diyecek birşey yok.
Her ne kadar liglerde işler devam etse de Avrupa'da sezon sona erdi. Bu yazın en hareketli takımı olacaktır CSKA. Öncelikle Ettore Messina'yı takımda tutup tutamayacakları sorusunun cevabını bekleyeceğiz. İtalyan antrenör hakkında NBA'e gidecek denilse de aday takımların onunla anlaşmayacakları gibi görünüyor. NETS'te Lawrence Frank, Toronto'da da Jay Triano kalıcı. -gibi- Kings zaten NBA tecrübesi olan biri isim istiyor. Messina'nın en ciddi talibi Barcelona. Hele bir de Xavi Pascual'in Final4'da yaptığı hataları görünce Katalanlar, İtalyan'ı ciddi ciddi isteyecektir. Diğer yandan ücretlerde yapılacak yüzde 15-20'lik kısıntı karşısında oyuncuların tavrı ne olacak CSKA'nın bir diğer önemli problemi. Ciddi teklif alanlar elbet olacaktır. Bu teklifler karşısında Moskova'da kalmayı seçecekler mi sorusu CSKA'nın da gelecek sezonki durumunu belirleyecek.
Hareketli bir ölü sezon bizi bekleyecek Avrupa basketbolunda. Postu kapatırken aşağıya maçın özetini ve maç sonrası PAO'nun kutlamaları ilişkin iki videoyu da ekleyelim...


Hiç yorum yok: