29 Mayıs 2009 Cuma

childress'a şükür

Olympiakos zor olanı başardı ve 2–0 geriye düştüğü seride süpürülmekten kurtuldu. Normal koşullarda kendi evinde oynayacağı bir maçtan galip ayrılma ihtimali yüksek olsa da henüz 48 saat önce 27 sayı fark yemiş olduğu bir rakibe karşı psikolojik açından da yenik durumda olduğunu düşünürsek işleri zordu Yannakis’in öğrencilerinin. Bunlara ek olarak maçın hemen başında da Papaloukas’ın sakatlanarak devre dışı kalmasıyla oyun kurma işi Teodosic’e kalınca 3-0 süpürülmemek için bir mucizeye ihtiyaç vardı. Allah’ı var Sırp oyun kurucu iyi iş çıkardı maç boyunca. Hem takımı iyi oynattı hem de doğru zamanda doğru kişilerle buluşturdu topları. Dün yazmıştık Olympiakos’un maça büyük bir saldırganlıkla başlayarak farkı erken açmak isteyeceğini. Dediğimiz gibi de oldu 22–10 ile başladı maç. Tıpkı bu geceki Cleveland – Orlando maçında olduğu gibi. Fakat yine o maçta olduğu gibi bu maçta da işler dakikalar ilerledikçe değişti. Jasikevicius’un oyuna girmesiyle 13-1’lik bir seri yakalayan PAO, 24-25 öne geçmeyi de başardı. Fakat 20 milyon dolarlık Josh Childress ilk maçta olduğu gibi bu maçta da sazı eline aldı ve bir ölçüde ilk maç sonrası yaptığı açıklamalardan dolayı muhtemelen kendisine kızan ya da kırılan Olympiakos taraftarının gönlünü aldı. Amerikalı’nın gayreti çeyreğin sadece 3 sayı geride kalmasına yardımcı oldu ev sahibinin. 3. Çeyrek serinin geride kalan 110 dakikası içinde en kısır hücumu izlediğimiz bölümdü. Her iki takımda çok kötü şut yüzdeleriyle hücum ettiler. Childress’ın 2. çeyrekte başlayan kıpırdanışı bu çeyrekte de sürünce 30. dakika sonunda skorboardda 54–53 Olympiakos üstün görünen taraftı.
4.Çeyrekte oyun Olympiakos’un kontrolünde derken Jasikevicius neredeyse downtowndan salladığı bir üçlük ile skoru 71-69’a getirdi ve PAO’yu saniyeler kala oyuna ortak etti. Lâkin ev sahibinin serbest atış çizgisinden istediğini alması ve Litvanyalı’nın kaçan üçlüğü maçın Olympiakos’a geldiğini müjdeliyordu. Olympiakos seriyi çevirmek için bir kez daha şansını deneyecek pazartesi akşamı AOKA’da.
Gecenin adamı Sarunas Jasikevicius’tan bahsetmemek olmaz. Abi 32 yaşına gelse de hâlâ üst düzey maçlarda oyunu çevirebileceğini, maçın adamı olabileceğini bir kere daha gösterdi. Maça dair son iki not ise 40 dakika bittiğinde saatlerin gece yarısını gösterdiği ve ilk iki maçın aksine gece boyunca sahada yanan bir şeylerin olmamasıydı…

Hiç yorum yok: