28 Aralık 2009 Pazartesi

miami’de super bowl, san siro’dan rugby geçti…



Yılın ilk keyifli spor olayıydı Miami’deki Super Bowl. En son 1947’da Amerikan Futbol Ligi (NFL) şampiyonluğunu tadan, sezonun sürprizi Arizona Cardinals ile Pittsburg Steelers’ın Miami’deki mücadelesi oldukça heyecanlı geçti. Maçın son 35 saniyesine kadar Cardinals’ın 23-20’lik üstünlüğü bulunuyordu. Bu, 52 yıl sonra kazanılacak şampiyonluk anlamına geliyordu. Ne var ki Steelers’ın quarterback’i Ben Roethlisberger’in oynattığı harika oyunlar ve Santonio Holmes’un touchdown’ı skoru 27-23 yaparken, Pittsburg’a da altıncı şampiyonluğunu kazandırıyordu.

Amerikan futbolundan bahsetmişken ragbinin de hakkını yemek olmaz. Transfer döneminin renkli kulüpleri Fransa’dan çıktı. Futboldaki Fransa’dan İngiltere’ye doğru çizilen yol haritasının tersi ragbide görülüyordu. Sezonun en sansasyonel transferi 2003 yılında İngiltere’yi dünya şampiyonu yapan Jonny Wilkinson’ın Toulon ile anlaşması Fransız ligini takip etmemiz için iyi bir nedendi. 2009’un ragbi adına atraksiyonları bununla da sınırlı kalmadı. Takvim yaprakları Kasım 15’i gösterirken üzerinde futbol topuyla 22 kişinin dolaşmasına alıştığımız San Siro Stadyumu, İtalya ile Yeni Zelanda arasındaki ragbi maçına ev sahipliği yaptı. 80 bin kişinin izlediği ve iğne atsanız yere düşmeyecek durumda olan tribünleri görünce insan, Milanolular’ın ragbi sevgisine şapka çıkartıyordu.

Mart ayında Los Angeles, Dünya Artistik Buz Pateni Şampiyonası ev sahipliği yaptı. Rusların ve Amerikalıların hakimiyetinde geçen bir spor dalı olarak hatırlıyorduk buz patenini. Ama Los Angeles’ta işin şeklinin değiştiğini ve Evgeni Pluşenko’nun Vancouver’da neden yarışmak istediğini bir kere daha anladık. Erkeklerde Amerikalı Evan Lysacek şampiyon olurken, komşusu Kanada’dan gelen saf yetenek 19’luk Patrick Chan dünya ikinciliği ile yetiniyordu. Eski dünya şampiyonlarından Brian Joubert bronz madalya için kürsüye çıkıyordu. Final yarışmalarının ardından ilk 10’da sadece bir Rus sporcunun olması, Ruslar için şapkayı bir kere daha öne koyup düşünmek anlamına geliyordu. Kadınlarda da 2006’nın dünya gençler şampiyonu Kim Yu-Na büyüdüğünün ispatı olarak Los Angeles’taki şampiyonayı seçmişti. 19’unda dünya şampiyonu olan Güney Koreli’nin yanı sıra ilk 10’da üç Japon patencinin olması da dikkat çekiyordu.

Voleybolda İtalyanların yılıydı. Indesit Şampiyonlar Ligi’nde hem erkekler hem de kadınlarda İtalyan takımları şampiyon oldu. Trentino Volley ve Volley Bergamo Avrupa şampiyonluğu sevincini yaşarken, Prag’daki erkekler finalindeki keyifli atmosfer için İraklis seyircisine teşekkür etmemiz gerekiyordu.Voleybolda ayrıca Avrupa Şampiyonalarının da yılıydı 2009. Erkeklerde Türkiye evsahibiydi kazanan ise Polonya. Kadınlarda Polonya’da düzenlenen turnuvanın şampiyonu İtalya oldu.

2009’da dünya şampiyonalarının düzenlendiği spor dallarından biri de hentboldu. Çin’de düzenlenen kadınlar dünya şampiyonasının finalinde Fransa’yı yenen Rusya üstüste üçüncü kez dünya şampiyonu olurken rakipsizliğini de gösteriyordu.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

pcucbgrfesrt [url=http://tiny.cc/kohlsprintablecoupons]kohls printable coupons[/url] VBttcugctilxf